Hükümetten Kılıçdaroğlu'nun asılsız iddialarına sert tepki: O belgeleri sana kim verdi, seni kim kullanıyor?
Son dakika...Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun asılsız iddiaları hakkında konuştu. Bozdağ, "Çamur siyaseti dediğimiz bir siyaset tarzını Türk siyasi hayatına maalesef istikrarlı bir şekilde yerleştirmeye çalışıyor." dedi. Öte yandan Kılıçdaroğlu Türkiye'nin güvenlik sorunu haline gelmiştir diyen Bozdağ, Kılıçdaroğlu'na "O belgeleri sana kim verdi, seni kim kullanıyor" sorusunu yöneltti.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Anadolu Ajansı'na gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "CHP'nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çamur siyaseti dediğimiz bir siyaset tarzını Türk siyasi hayatına maalesef istikrarlı bir şekilde yerleştirmeye çalışıyor. Daha önce de defalarca benzer iftiralarda bulundu. Pek çok şey atıyor, soru soruyor, 'Siz şöyle yaptınız mı, yapmadınız mı? Yoksa belgeleri açıklayacağım.' diyor. Açıkladığı bir belge yok." şeklide konuştu.
"ÇUVALLADI VE BOMBA ELİNDE PATLADI"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun iddiaları hakkında Bozdağ, "Çuvalladı ve bomba elinde patladı. Sahtekarlığı, müftericiliği, yalancılığı, ahlaksızlığı deşifre olduğu için kağıt parçalarını medyaya dağıtmaktan çekiniyor." ifadelerine yer verdi.
Bozdağ'ın açıklamalarını izlemek için TIKLAYIN
"ÜLKENİN GÜVENLİK SORUNU HALİNE GELMİŞTİR"
'Kılıçdaroğlu Türkiye'nin güvenlik sorunu haline gelmiştir' diyen Bekir Bozdağ, şöyle konuştu;
"Dürüst adam, ahlaklı, şerefli olduğunu iddia eden birisi bir belge açıklıyorsa bu belgeyi kimden aldığını da açıklaması lazım. 'Ben haber kaynağımı gizli tutarım'. Sen gazeteci falan değilsin, böyle bir yeminin falan yok. Ben şimdi soruyorum, diyorum ki 'Bunu kim verdi sana? FETÖ'cüler mi verdi, yoksa bazı ülkelerin istihbarat örgütleri mi verdi, yoksa diğer terör örgütlerinden herhangi birisi mi verdi, yoksa Türkiye düşmanlarından bizim bilmediğimiz başka birisi mi verdi veya siz mi oluşturdunuz bu sahte belgeleri veya çarpıtıyor musunuz?' Yani seni kim kullanıyor?" açıklamasında bulundu."
"Ben diyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu'na, 'Siz Türkiye'den, Türkiye'nin hükümetinden, Türkiye'nin Cumhurbaşkanından ne istiyorsunuz da siz Türkiye'nin bütün düşmanlarıyla Türkiye'ye, Türk milletine, Türkiye'nin hükümeti ve Cumhurbaşkanına karşı ittifak ve işbirliği yapmaktan çekinmiyorsunuz.' Böyle bir şey olabilir mi? Kılıçdaroğlu, bugün Türkiye'nin ulusal güvenlik sorunu haline gelmiştir, milli bir sorunu haline gelmiştir. Yaptıkları yenilir yutulur şeyler değildir."
Bozdağ sözlerini şöyle sürdürdü;
"BU, GÖNÜLLÜ BİR TAŞERONLUK İŞBİRLİĞİDİR"
"Bu kadar önemli görevlerde bulunan birisinin 'Ben yanıltıldım' demeye hakkı yoktur, çünkü gelen her konuyu tetkik etmek, 'doğru mu, eğri mi' diye incelemek, ondan sonra konuşmakla mükelleftir. Bu, gönüllü bir taşeronluk işbirliğidir."
"GÖZÜ KİN VE NEFRETTEN HİÇBİR ŞEYİ GÖREMEZ HALE GELMİŞ"
"Kim Türkiye'nin, Cumhurbaşkanının aleyhine bir iftira veriyorsa eline, adam 'bu iftira mıdır, değil midir' diye bakmıyor bile. Aldığı gibi bodoslama dalıyor. Nedir, ne değildir, ne getirir, ne götürür bakmıyor. Gözü kin ve nefretten hiçbir şeyi göremez hale gelmiş."
"TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE NE AÇIKLAMA YAPIYORLARSA..."
"Merkel, 'Türkiye güvenli ülke değildir gitmeyin.' dedi. Kendisi açıklama yaptı Alman gazetelerine 'Türkiye güvenli bir ülke değil gelmeyin.' dedi. Onlar Türkiye'nin aleyhine ne açıklama yapıyorlarsa, uluslararası güçler, istihbarat örgütleri, gazeteler, devletler, terör örgütleri, onun Meclis'teki ve Türkiye'deki legal görünümlü sözcüsü hiç tereddütsüz CHP. Burada aynısını görüyoruz."
"YOK BİR TERÖR ÖRGÜTÜ VERDİYSE O ZAMAN SEN BU ÖRGÜTÜNÜN DESTEKÇİSİ MİSİN?"
"Fısıltı gazeteleri dolaşıyor, 'şunlar verdi, bunlar verdi'. Ben de merak ediyorum, herhangi bir istihbarat örgütü mü verdi? Verdiyse sen veren ülkenin çıkarlarına mı çalışıyorsun? O istihbarat örgütlerinin angaje ajanı mısın? Nesin sen, kendi ülken aleyhine çalışıyorsun? Yok bir terör örgütü verdiyse o zaman sen bu örgütünün destekçisi misin? Bu terör örgütüyle arandaki ilişki nedir, onu açıkla. Türkiye düşmanları verdiyse senin bu Türkiye düşmanlarıyla olan muhabbetinin sebebi nedir, bunu açıklaması lazım."
"BU MÜNAFIKLIK ALAMETİDİR"
"İftiracılar münafık adamlardır, ikiyüzlü adamlardır, konuştuğu zaman yalan söylemek münafıklığın alametlerinden biridir. Türk siyasetinin baş münafıklarından bir tanesi Kılıçdaroğlu ve konuştuğunda yalan söylüyor. Bu münafıklık alametidir ve bu alameti de üzerinde maalesef taşıyor."
"ATATÜRK'ÜN PARTİSİNİ ATATÜRK'ÜN PARTİSİ OLMAKTAN ÇIKARMAYA SENİN HAKKIN YOK'
"Sağduyulu, aklını ideolojinin emrine vermemiş olan, kin ve düşmanlıkla kalbini ve aklını rehin etmemiş olan Cumhuriyet Halk Partililerin, bizim sorduğumuz bu soruların tamamını Kılıçdaroğlu'na sorduklarını düşünüyorum. 'Bizi bu kadar rezil kepaze etmeye, bizi müfteri duruma düşürmeye hakkın yok' dediklerini duyar gibiyim. 'FETÖ'nün, başka ülkelerin istihbarat örgütlerinin, Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu yaparak Atatürk'ün partisini Atatürk'ün partisi olmaktan çıkarmaya senin hakkın yok' dediğini düşünüyorum."
"TÜRKİYE'DE KULLANIMI EN KOLAY MALZEME KILIÇDAROĞLU'DUR"
"Şimdi gelmişler, 'Meclis araştırsın.' Sen araştırmadın mı, incelemedin mi bunu? Doğru mu, eğri mi diye teyit etmedin mi? Belli ki kağıdın geldisine, gittisine, şurasına, burasına bakmamış. Veriyorlar, kullanıyorlar. Türkiye'de kullanımı en kolay malzeme Kılıçdaroğlu'dur. Onun için uluslararası örgütler, terör örgütleri veya istihbarat örgütleri Türkiye'de kimi kullanacaklarını çok iyi biliyorlar. Hemen geliyorlar, kullanıyorlar. Bu kullanışlı malzemeden CHP'yi, Cumhuriyet Halk Partililerin kurtarması lazım."
"BİR KURUŞ PARA GÖNDERMEDİK DİYORUZ"
"Böyle bir şey yok. Niye yok? Yapmadık, dışarı para aktarmadık, para göndermedik, bir kuruş para göndermedik diyoruz."