İlhan Varank’ın katilleri için hesap vakti

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank’ın ağabeyi Prof. Dr. İlhan Varank’la birlikte 14 demokrasi kahramanını şehit eden 50 sanığın yargılanmasına başlandı

50 SANIKLI İBB'Yİ İŞGAL DAVASI SİLİVRİ'DE BAŞLADI
15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) binasını işgal eden ve Prof. Dr. İlhan Varank ile birlikte 14 demokrasi kahramanını şehit eden, 152 kişiyi de yaralayan darbecilerin yargılanmasına dün başlandı. Prof. Varank'ın kardeşi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank, Silivri Cezaevi'ndeki duruşmaya avukatlarıyla katılarak, davaya müdahillik talebinde bulundu. Davanın ilk duruşmasında hainlerin sorguları yapıldı.
İBB'Yİ 150 AVUKAT TEMSİL ETTİ
Silivri Cezaevi girişindeki duruşma binasında, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 50 sanıklı davada, İBB'yi temsilen 150 avukat hazır bulundu. Duruşmayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan, AK Parti milletvekilleri Hasan Turan ve Ahmet Hamdi Çamlı, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ve çok sayıda belediye çalışanı izledi. Mevlüt Uysal, belediyeyi temsilen davaya mağdur ve müşteki olarak müdahillik talebinde bulundu.

KAN DONDURAN EMİR
Daha sonra sanıkların savunma ve sorgularına geçildi. Tutuklu sanık Er Yahya Durak, üzerlerine gelen vatandaşlara başlarındaki Albay Zeki Demir'in ateş ettiğini söyledi. Albayın birini vurduğunu görünce geri çekilmeye başladığını, güvenlik kulübesinin arkasına çöküp ağladığını öne süren Durak, Yüzbaşı Ramazan Ertürk'ün kendisini çağırıp "Çömel, alttan TOMA'ya ateş edeceksin" dediğini anlattı. Yüzbaşıya "Neden ateş ediyoruz, TOMA'da polis yok mu" diye sorduğunda "Ya öldüreceksin ya öleceksin" diye cevap aldığını aktardı. Daha sonra Yüzbaşı Ertürk'ün çömelip TOMA'ya ateş ettiğini anlatan Durak, güvenlik görevlilerince yakalandıklarında ise Yüzbaşı Yakup Karaçelik'in "Silahımı verin, bırakın beni, çatışacağım, savaşacağım" diyerek bağırdığını, güvenlikçilerin de "Halkına karşı mı savaşacaksın" dediğini aktardı. Daha sonra savunmalarını yapan tutuklu erler Mehmet Yener, Ahmet Özbekler ve Muhammed Hasan Yalım da darbe gecesi yaşadıklarını anlattı. Er Yalım'ın "Asteğmenin masum olduğunu düşünüyorum" demesi üzerine mahkeme başkanı "Sen onun avukatı değilsin, önce kendini kurtarmaya çalış" dedi. Dava iddianamesinde, biri albay, 3'ü yüzbaşı, biri teğmen, biri asteğmen, ikisi uzman çavuş ve 42'si er olmak üzere 50 sanığa 17'şer kez müebbet hapis cezası isteniyor.

İŞGALCİLERE MÜEBBET İSTEMİ
Darbe girişiminde Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgal eden 28 rütbeli askerle ilgili davada savcı, esas hakkında mütalaasını açıkladı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Cezaevi girişindeki duruşma binasında görülen davada dün 12'nci duruşma yapıldı. Savcı, darbeci 1 yüzbaşı, 3 üsteğmen, 4 astsubay ve 20 uzman çavuşun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. İddiaya göre; askerler İstanbul'daki ana darbe davasında yargılanan Yarbay Şakir Çınar'ın emir ve komutasında hareket etti.
14 ŞEHİT
İlhan Varank, Erkan Pala, Adil Büyükcengiz, Tahsin Gerekli, Ömer Cankatar, Murat Kocatürk, Haki Aras, İbrahim Yılmaz, Yunus Emre Ezer, Şuayp Seferoğlu, Ahmet Kara, Metin Arslan, Ramazan Sarıkaya ve Tolga Ecebalın.
'NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ'
Duruşmaya müdahillik talebinde bulunan İBB Başkanı Mevlüt Uysal, basın açıklamasında "Bu davada suçluların hak ettiği cezayı bulması adına ne gerekiyorsa yapmak görevimiz. Büyükşehir Belediyesi olarak avukatlarımız gerekli işlemleri yaptı. Şehit yakınlarımız huzura erecektir" dedi.

BİR HİLAL UĞRUNA GÖZLERİNİ KIRPMADAN CANLARINI SİPER ETTİLER
Şehit Profesör İlhan Varank (45) evli ve iki çocuk babasıydı. Darbecilere karşı koymak için önce Vatan Caddesi'ne gitti. Darbecilerin planlarını bozmak için canını ortaya koydu. Buradaki darbecilerin teslim olmasının ardından Varank, önünde çatışma olduğunu öğrendiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gitti. Darbeciler belediyenin başkanlık girişi önünde halkı hedef alarak ateş etmeye başladı. Etrafındaki insanlara ağabeylik yapıp onları koruyan Varank, "Burası Çanakkale'dir" diye bağırdığı sırada darbecilerin sıktığı kurşunla yer düştü. Varank hastanede şehit düştü.
Erzurum Şenkaya'da imam olan İbrahim Yılmaz (25) 9 aylık kız çocuk babasıydı. O gece İstanbul'daki ailesinin yanındaydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine Saraçhane'ye gitti. Darbecileri ikna etmeye çalışan Yılmaz darbeci albayın "Vur" emri üzerine açılan ateş sonucunda göğsünden 2 kurşunla yaralandı. Olay yerinde şehit olan Yılmaz için ağabeyi İsa Yılmaz'ın "Ramazan Bayramı'nda şehitliğe ziyarete gitmiştik. İbrahim bana 'Burası çok pahalıdır, bize nasip olur mu?' demişti. Ne ilginçtir ki ziyaret için gittiği kabristana 3-5 gün sonra kendisi şehit olarak defnedildi" sözleri yüreklere kazındı.
Muhasebeci Ömer Cankatar(33) belediye binasına vardıktan kısa bir süre sonra vuruldu ve orada şehit oldu. Fatih'te yaşayan Cankatar, evden çıkarken annesine "Keşke ben de şehit olsam" demişti.
Tekstilci Tahsin Gerekli (35) 5 çocuk babasıydı. Darbe girişimini duyar duymaz vatan savunması için sokağa çıktı. İBB önünde açılan ateş sonucu şehit edildi.
Fabrika işçisi Ahmet Kara (24) darbeci askerler tarafından İBB önünde şehit edildi. Vatanı ve bayrağı için gittiği Saraçhane'de şehit olan Kara, darbe girişiminin en genç şehitlerinden biriydi.

Sabah

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.