Ömer Halisdemir Davası'nda ara karar
Cuntacı general Semih Terzi'yi vurarak, FETÖ'nün darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'i şehit eden darbecilerin yargılandığı davada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 23.02.2017 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 23.02.2017 | 17:45
Davada Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı tanık olarak dinlenecek.
HALİSDEMİR'İN EŞİNDEN SANIK ŞAHİN'E, 'ONUN ADINA AĞZINA ALMA'
15 Temmuz'da Ankara'da Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda, Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in şehit edilmesiyle ilgili 18 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Duruşmada, sanık üsteğmen Mihrali Atmaca, Halisdemir'e yerde yatarken ateş etme emrini Tabur Komutanı Binbaşı Fatih Şahin'in verdiğini söyledi. Şahin'in, "Benim öyle bir emrim yok. Rahmetli Ömer Halisdemir..." diye devam etmesi üzerine Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir, kısık bir sesle, "Onun adını ağzına alma" diyerek Şahin'e tepki gösterdi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşmanın 3'üncü günüde Ömer Halisdemir yerde yatarken vücuduna iki el ateş açan sanık üsteğmen Mihrali Atmaca, Astsubay Başçavuş İsmail Çınar ve Astsubay Mehmet Ali Solmaz ifade verdi.
ÖMER HALİSDEMİR'İN AİLESİNDEN DAVAYA MÜDAHİLLİK TALEBİ
15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi şehit olan Ömer Halisdemir'in ailesi, davaya müdahillik talebinde bulundu. Ömer Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir, "Bütün sanıklardan şikayetçiyim. Davalara katılmak istiyorum. Mahkeme 21'inde başladı, benim eşimin 20'si doğum günüydü. Tarif edemiyorum hiçbir kelimeyle" dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen darbeci general Semih Terzi'yi vurarak darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'i şehit eden darbecilerin yargılandığı davanın üçüncü gününde tutuklu sanıkların savunmaları tamamlandı. Verilen öğle arasının ardından devam edilen duruşmada müştekilerin talepleri alındı. Ömer Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir, babası Hasan Hüseyin Halisdemir, kardeşi Savaş Halisdemir ile Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli personel İsmail Oğuz davaya katılma talebinde bulundu.
"EŞİMİN DOĞUM GÜNÜ 20'Sİ, DAVA 21'İNDE BAŞLADI"
Ömer Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir, "Bütün sanıklardan şikayetçiyim. Davalara katılmak istiyorum. Mahkeme 21'inde başladı, benim eşimin 20'si doğum günüydü. Benim eşimin şehit edildiği için ben bu mahkemeye 21'inde katıldım. Tarif edemiyorum hiçbir kelimeyle. Davaya katılmak istiyorum ve sanıklardan şikayetçiyim" diye konuştu.
Ömer Halisdemir'in kardeşi Savaş Halisdemir de davaya katılma talebinde bulunarak, "Yüksek adaletinize güveniyorum. Gerekenlerin yapılacağını düşünüyorum. Bütün sanıklardan şikayetçiyim ve davaya katılmak istiyorum" ifadesini kullandı.
"EŞİMLE HELALLEŞTİM, BİRLİĞE GİTTİM"
Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli olan ve darbe gecesi gözünden yaralanan Astsubay İsmail Oğuz, birlikte yıllardır çalıştığını, olay gecesi yıllık izinde olduğunu söyledi. Oğuz, evinde istirahat ederken televizyonda darbe girişimini anladığını belirterek, "Telefonum açık bekliyorum. Personel astsubayım beni aradı 'Acil birliğe gel' diye. Birliğe gidecekmişim gibi önceden el çantamı hazırlamıştım. Eşimle helalleştim ve şahsi arabama atlayıp en kestirme yoldan Gölbaşı'na geçtim. Arkadaşlarımı uyardım 'Gölbaşı temiz, acil gelin birliğimize yetişelim' dedim. Birliğe en kısa yoldan ulaştım. Oraya vardığımda mermiler gelmeye başladı. 200 metre kala arabayı park ettim, indim üzerime doğru ekip geldi. Kimisini tanıyorum, kimileri kursiyer. 'Gençler ne yapıyorsunuz' dedim. O arada Albay Mustafa Yılmaz'ı aradım 'Komutanım durum ne emriniz ne' dedim. Grubu toplamamı istedi" şeklinde konuştu.
"Olayları çözmeye çalışıyordum, biz olayın neresindeyiz, biz kimiz, kim hangi tarafta" diyen Oğuz şunları kaydetti:
"Komutanlarımla dışarıda beklerken Zekai Paşa'nın emirleri geliyordu. 'Bir grup var Diyarbakır'dan hareket etmiş şuan yolda. Ömer Halisdemir içeride tek başına. Bir tabur geliyor' diyordu. Sağlam bir tabur demek 30-40 kişi demek. Ömer Halisdemir tek kişi. Ölüm kaçınılmaz. Bizim üzerimizde sadece şahsi tabancalarımız vardı. Ekip toparlandı, kıdemliler geldi. Önce nizamiyeyi zorladık. Onlara 'Yapmayın, eylemeyin, durum belli. Başbakanın, Cumhurbaşkanının söylemleri belli. Zekai Paşa hayatta emirleri var. Semih Terzi darbeci' dedik. Önümüze ateş ederek bizi uzaklaştırdılar. Daha sonra sızalım dedik. Ölü bölgeler var, oradan girelim Ömer Halisdemir'in olduğu binaya çıkalım dedik. 5 kişi tellerden atladık, nizamiyenin sağından ana karargaha gideceğiz plan bu. Ben atladım belli bir mesafe süründüm. Kameradan bizi görmüşler."
Oğuz, nizamiyedeki darbecilere seslendiğini ifade ederek, "Cumhurbaşkanı, Başbakan açıklama yaptı. Zekai Paşa görevinin başında. Yanlış yapıyorsunuz, din kardeşiyiz birbirimizi vurmayalım' dedim. Bir arkadaşım 'İsmail bunlar seni vuracak' dedi. Ben de neden vursunlar, onlar bizim arkadaşlarımız dedim. Daha sonradan Ömer şehit olmuş, haini de vurmuş dediler. Arkadaşımızı nasıl vururlar dedik. Nizamiyedekilere hain vurulmuş, yakmayın kendinizi diye seslenirken bir şey küt dedi ve o an yere yığıldım. Başımdan mermi aldım, gözümün yüzde 90'ı görmüyor. Beni arabaya götürdüler, ondan sonrasını hatırlamıyorum. Hastanede yatarken darbenin başarısız olduğunu duydum rahatladım" ifadelerini kullandı.