Erdoğan: Önümüzde yeni ve önemli bir fırsat var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, "Türkiye yıllardır aradığı münasip yönetim sistemine şimdi nihayet kavuşuyor. Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi." dedi. Erdoğan, önümüzde yeni bir fırsat olduğununun altını çizerek, "Bu Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçmemizi sağlayacak olan anayasa değişikliğidir. İnşallah 16 Nisan'daki bu referandumda Elazığ'dan rekor düzeyde destek bekliyorum." ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Elazığ'daki birlik, beraberlik, vatan ve bayrak sevgisinin tüm Türkiye'ye örnek olacak derecede güçlü ve belirgin olduğunu vurguladı.
"YENİ ŞEHİR HASTANESİNE FETHİ SEKİN'İN ADINI KOYACAĞIZ"
İzmir'de adliyeye düzenlenen hain saldırıda büyük kahramanlık gösteren şehit Fethi Sekin'in şehri Elazığ'da nice yiğitlerin, nice gagkoşların şahadete talip olduğunu çok iyi biliyorum. Şehitlerin Tepesi'ni boş bırakmayan Fethi Sekin kardeşime Allah'tan rahmet diliyorum. Yeni şehir hastanesine onun adını koyacağız. Elazığ'daki vatan sevgisi güçlüdür. 1071'den itibaren burayı vatan haline getirdiysek, önce 2023 hedeflerimize ulaşarak önce 2053 sonra 2071 vizyonlarımızı başlatacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, şehit Fethi Sekin açıklamalarını izlemek için tıklayın
"ELAZIĞ'DAN REKOR BEKLİYORUM"
"Önümüzde yeni ve önemli bir fırsat var. Bu Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçmemizi sağlayacak olan anayasa değişikliğidir. İnşallah 16 Nisan'daki bu referandumda Elazığ'dan rekor düzeyde destek bekliyorum. Her şeyden önce yönetim değişmiyor. 1923'te ilan ettiğimiz 'Cumhuriyet'i ilelebet koruyacağız."
"TÜRKİYE'DE REJİM DEĞİŞMİYOR, DEĞİŞEN SADECE YÖNETİM ŞEKLİ"
Türkiye yıllardır aradığı münasip yönetim sistemine şimdi nihayet kavuşuyor diyen Erdoğan, Bu sistemin adının cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olduğunu belirterek şunları kaydetti;
"Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanların bir kısmı bunun artısını eksisini bilmedikleri için yapıyor, bir kısmı da işlerine gelmediği için. Türkiye'de rejim değişmiyor, değişen sadece yönetim şekli. Cumhuriyeti ilelebet yaşatacağız. Meclis, Başbakan, Bakanlar Kurulu ve pek çok kurumumuz farklı isimlerle Cumhuriyet öncesinde de mevcuttu. Birileri sapla samanı karıştırarak milletin kafasını karıştırmaya çalışıyor. Çünkü kendilerinin kafaları da karışık. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri yeniden düzenlenecek. Bu organların hiçbiri ortadan kalkmıyor. Birilerine sorsan kalkıyor. Parlamento yerinde, hiçbiri diğerine bağlanmıyor sadece görev tanımları yeniden yapılıyor. Cumhurbaşkanı'nı sizin seçmenizi öngören sistemin ilk adımını 2007'de yaptık. İkinci adımda sizin seçiminle bu kardeşiniz göreve başladı. Şimdi de sistemin adını koyuyoruz."
Erdoğan muhalefet sert çıktı: Bunların kafaları da bulaşık! O açıklamaları izlemek için tıklayın
"KİTAPÇIKLARIN FIRLATILDIĞI DÖNEM GERİDE KALACAK"
Kitapçıkların fırlatıldığı dönem geride kalacak. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında hiçbir suçtan yargılanamaz. Yeni sistemde bu da çözülüyor. Meclise yaptığı tüm işlemlerle ilgili Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açma ve Yüce Divan'da yargılanmasını talep etme hakkı veriyor. Karşılıklı yetki aşımı diye bir mesele olmayacak. Prensip itibarıyla kanun çıkarmak mevcut sistemde yasamanı işi yeni sistemde yürütmenin. Ne diyor ana muhalefetin başındakiler: Parlamento yok, yasama organı kalkıyor. İşleri güçleri dedikodu. Şayet kararname ile düzenlenen bir konuda kanun çıkarsa kararname gerçersiz hale geliyor. Sadece bütçe kanunun meclisteki görüşmeleri çıkmaza girerse ülkede işlerin durmaması için bir önceki bütçe yeniden değerlendirme yoluyla devreye giriyor. Meclis ortadan kalkması bir yana daha da güçlendiriliyor. Daha geniş vazifeler üstleniyor. Yargının bağımsızlığının yanına tarafsızlığını da ekliyoruz. Yargının herhangi bir grubun, hizbin, ideolojinin tasallutuna girmesinin önüne geçmeyi hedefliyoruz. Askeri mahkemeler kapatılıyor. HSYK'nın yapısı çoğulculuğu korunarak daha da güçlendiriliyor. Bu sistemde kazanan Türkiye olacak.
Erdoğan'ın açıklamalarını izlemek için tıklayın
"DİYORLAR Kİ ÇOLUK ÇOCUĞA MI BIRAKACAĞIZ PARLAMENTOYU! BU NE DEMEK YA?"
Bu kardeşiniz başbakan olduğu zaman ilk attığımız adım neydi. Seçilme yaşını 25'e indirdik. Şimdi 18 yaşa indirdik. Diyorlar ki çoluk çocuğa mı bırakacağız parlamentoyu! Bu ne demek ya? Bu gençlik sıradan bir gençlik değil. Bu gençlik Fatih'lerin torunudur. Fatih bir çağı kapatıp yeni bir çağı açtı. Sizde açarsınız. Öyle ise daha çok çalışacağız.İnşallah parlamentomuzda 18-25 yşa arası seçilmiş gençler görmek istiyoruz, bakanlar görmek istiyoruz. Bugün dünyanın dev şirketlerini gencecik çocuklar yönetiyor. Ama bunların kafası basmaz bu işlere. Biz gençliğimizle iftihar ediyoruz. Kardeşlerimi cumhurbaşkanlığı sistemini şahsi hevesim olarak göstermek isteyenler en büyük haksızlığı gençlerimize yapıyor. Biz bugün varız yarın yokuz. Allah ömür verdikçe ülkeme hizmet edeceğim. Bizden sonra bugünün gençleri bayrağı devralacak. Hep söylüyorum 16 Nisan'a çıkacağıma dair elimde bir garanti var mı? Rabbim takvimi nasıl belirlediyse süreç böyle yürüyor. Ne bir an ileri ne bir an geri. Gideceğimiz yer belli.
ERDOĞAN, BİR LİDERDE OLMASI GEREKEN 3 ÖZELLİĞİ SIRALADI
İşi liyakat sahibine vermek liderin görevidir. liderin 3 önemli görevi vardır. Bir tanesi istişaredir. İki adaletle hükmeder. Üç ehliyet ve liyakat sahiplerine devleti teslim eder. Keşke Cumhurbaşkanlığı Sistemine, rahmetli Özal'ın gündeme getirdiği, bizlerin gençliğine denk gelen 1990'larda geçseydi. O zaman Türkiye o yıllarda yaşadığı acılara maruz kalmayacaktı. Bugün hala dağlara götürülen gençler yok mu? Kandil'e götürülen gençler yok mu? Diyarbakır Belediyesi önünde ağlayan anneler neden ağladı? Çocukları dağa kaçırıldı. Onları dağa kaçıranlar şimi 16 Nisan'da hayır diyor! Hala onlara destek olanlar var. Ben inanıyorum ki benim samimi vatandaşlarım, demokrasiiye inanmış vatandaşlarım, bu ülkenin sıçraması için gayret eden vatandaşlarım 16 Nisan'da evet demeye hazır mı? Kardeşlerim işte burada Fethi'miz şehit oldu değil mi? O şehit edenler hayır diyor, onlarla beraber yürüyenler var ama onların karşısında Gaggoş'lar var.
"Yeni sistemde herkes kendi işine-gücüne odaklanacak" Erdoğan'ın açıklamalarını izlemek için tıklayın
"SAYIN BAHÇELİ VE SAYIN YILDIRIM'A TEŞEKKÜR EDİYORUM"
İnşallah şu kalan sürede durmak yok. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Kapı kapı eş, ahbap, akraba, yakın dost koşturmaya var mıyız? Sadece Elazığ değil, Türkiye'de, yurtdışında bütün akrabalarımızı arayacağız. Türkiye'de bir siyasi partinin yüzde 50'ye yakın olması gerçekten istisnai bir durumdur. Biz ülkenin kaderini istisnai olarak yakaladığımız istikrar ortamına bağlı kalmaklardan çıkarıp sistemin kendisini istikrarın güvencesi haline getiriyoruz. Bu bir reformdur. Bu şahsım için değil özellikle gençlerimiz için işte bu reformu yapıyoruz. AK Parti ve MHP'nin dayanışmasıyla özellikle sayın Yıldırım sayın Bahçeli'ye çok teşekkür ediyorum. Zira parlamento sırasında oradaki mücadeleleri her türlü takdirin üzerindedir. Liderlerine bağlı kalarak, samimiyetle, dürüst bir şekilde elele velen oradaki milletvekillerini de ben alkışlıyorum. Çünkü bu farklı bir mücadeleydi. Bu mücadeleyi başarılı bir şekilde verdiler, işi bitirdiler.
"HATTA HDP'YE GÖNÜL VEREN KARDEŞLERİME DE SESLENİYORUM"
"AK Parti'ye, CHP'ye, MHP'ye gönül veren kardeşlerim hatta ve hatta HDP'ye gönül veren kardeşlerim size sesleniyorum. Bu birlik ve baraberlikte gelin birleşelim. Biz millet olarak Türk, Kürt, Laz, Zaza, Roman, Boşnak, Arnavutuyla tek millet. İki tek bayrak. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Kimse bu topraklarda operasyon yapamaz. Ve tek vatan. Ve tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti'nden başka bir devlet tanımıyorum. Şimdi diyorum ki, tek millet için, tek bayrak için, tek vatan için, tek devlet için evet.
"MÜREFFEH TÜRKİYE İÇİN EVET Mİ?"
16 Nisan'da kendiniz, çocuklarımız, torunlarımız için, müreffeh Türkiye için evet mi? Bugün Türkiye içeride ve dışarıda her biri geleceğimiz için hayati öneme sahip pek çok saldırıya karşı tarihi bir mücadele yürütüyor. Suriye meselesi sadece bu ülkenin vatandaşlarının meselesi olmanın ötesi bizim meselemizdir. Irak meselesi aynı şekilde. Orta Asya'dan Kuzey Afrika'ya, Balkanlar'dan Kafkasya'ya her mesele bizim meselemizdir. Siz gözlerinizi yumunca dünya kararmış olmuyor. Biz oralara sırtımızı döndük diye hiçbir sorundan kurtulmuş olmadı. Ey Osmanlı! Hint yarımadasından bir ses geldi, "Biz mazlumuz, zulme uğradık" dediler. Ecdadımız Hint yarımadasına buradan ne gönderdi? Kadırgalarını gönderdi. Niye, adaleti orada tesis etmek için.