'Ülke bölünecek ise bu sisteme Kandil niye 'hayır' diyor'
AK Parti İstanbul Milletvekili ve eski Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, bazı kesimlerin, başkanlık sisteminin ülkeyi bölmeye yönelik sözler söylediğini belirterek, "Ülke bölünecek ise bu sisteme Kandil niye 'hayır' diyor. Efendim ülke bölünmesin diyenlerde 'hayır' diyor. Nasıl oluyor bu, HDP de 'hayır' diyor bir taraftan değerli kardeşlerim. kimler 'Hayır' diyor ona dikkat etmek gerekir. Eğer bu modelde bölünme olursa PKK'nın 'evet' demesi gerekir bir açıdan." dedi.
Birlik Vakfı Antalya Şubesi tarafından Mimar Sinan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Yeni Türkiye ve Yeni Hükümet Modeli" konulu konferansta konuşan Kuzu, Türkiye'nin tartışacağı bir numaralı gündem konusunun başkanlık sistemi olduğunu, çünkü bu konunun ülke geleceği büyük önem taşıdığını söyledi.
Başkanılık sistemi denildiğine insanın aklına çok değişik çağrışımların gelebileceğini vurgulayan Kuzu, "Başkanlık modeliyle ilgili Kemal bey konuşuyor ve öyle laflar ediyorlar ki o laflara hakikaten cevap vermek gerekir mi? Gerekmez çünkü cevap verecek bir tablo olduğunu görmüyoruz. 'Diktatörlük gelir' diyorlar, 'Tek adam gelir' diyorlar, 'Cumhuriyet kalkar' diyorlar, 'Laiklik elden gider' diyorlar. Bir yığın buna benzer bizim işimizi zorlaştıran, havayı bulandıran ve hepimizi rahatsız eden bir takım tespitlerde bulunuyorlar." diye konuştu.
Kuzu, bir siyasetçinin bu konuyla ilgili başka yollara girmemesi gerektiğini, konu ne ise onu doğrudan söylemesi gerektiğine işaret ederek, "Ama maalesef öyle anlaşılıyor ki getirilen sistemle alakalı çok fazla bir şey diyemeyince bu sefer bel altından vurmalar ve 'Nasıl bunu çamura atarız' gibi bir takım iftiralarla işi götürmeye çalışıyor." ifadesini kullandı.
Bugünkü Türkiye modelinde en büyük sıkıntılardan birinin koalisyon olduğunun altını çizen Kuzu, başkanlık sistemi ile koalisyon dönemlerini ortadan kalkacağını belirtti.
Kuzu, gelecek yeni sistemle koalisyonların reddedildiğini aktararak, artık Türkiye'de koalisyonlar dönemindeki gibi pazarlıkların yapılmayacağını, Türkiye'de kim vatandaşın yüzde 51 oyun alırsa onun ülkeyi yöneteceğini dile getirdi.
Mevcut sistemde iki başlılığın söz konusu olduğunu da anlatan Kuzu, "Biri başbakan biri cumhurbaşkanıdır. İki kişinin olduğu yerde ister istemez sıkıntılar da olabiliyor. Farklı veya aynı partilerden olması da yetmez. Çiller ile Demirel en güzel örnek. Demirel, Çiller'e 'Kızım' diye başbakanlığı teslim etti sonra bir kavga, kızı ziyaretine gidince de, camdan aşağı atıyordu, zor kurtardılar." dedi.
Başkanılık sisteminin gelmesi durumunda ülkenin bölüneceğini düşünenler olduğunu belirten Kuzu, sözlerine şöyle devam etti:
"Rahmetli Türkeş'te savunuyordu, 'Tek çözüm başkanılık sistemidir' diyordu. Özal savundu, Yazıcıoğlu savundu, Demirel savundu. Hep bunları ülke bölünsün diye mi savundular. Ülke bölünecek ise bu sisteme Kandil niye 'hayır' diyor. Efendim ülke bölünmesin diyenlerde 'hayır' diyor. Nasıl oluyor bu, HDP de 'hayır' diyor bir taraftan değerli kardeşlerim. Kimler 'hayır' diyor ona dikkat etmek gerekir. Eğer bu modelde bölünme olursa PKK'nın 'evet' demesi gerekir bir açıdan. Böyle bir şeyin olmadığını bildiği için 'hayır' kampanyasını erken dönemde başlattılar ve devam ediyorlar."
Muhalefet partisinin gerçekleri saptırma yoluna gittiğini ileri süren Burhan Kuzu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bir soru var, kendim sorayım, cevap vereyim. Dün Kılıçdaroğlu'nun il başkanlarına konuşması var. Orada diyor ki bakın, 'Efendim, başkan yardımcılarının sayısı yok.' Eee. Şimdi mesela biz, 'Cumhurbaşkanı yardımcıları üç tane olur' desek, bu mümkündür ama yarın cumhurbaşkanlığı ihtiyaç oldu, dördüncüyü almak istedi. 'Anayasa değişecek.' Bu olacak bir şey mi, onunla mı uğraşacak? Başkan yardımcıları dedik, bu üçtür, beştir, ikidir, birdir artık o civar bir şeydir. 'Sayı madem yoksa' diyor, ne diyeyim ben, Allah'ım yarabbim. 'On bin kişiyi başkan yardımcısı yaparsa?' diyor. 'Yüz bini yaparsa, ne yapacaksınız?' diyor. Ben ne diyeyim buna şimdi? Ben ne yapayım? Yüz bin kişiyi başkan yardımcısı yapacakmış hüküm, sayı belli olmadığı için. Arkadaşlar, böyle devlet yönetilmez, kusura bakmayın. Hakikaten üzülüyorum. Bir partinin genel başkanı böyle bir şey demez, dememeli. Böyle bir şey olabilir mi? Yüz bin diyor. Ya 'Dayısının oğlu, halasının çocuğunu, teyzesinin çocuğunu, baldızını getirirse… ' Eee, ben ne yapayım? Başbakan oldu da getirdi, ne fark edecek? Hadi vazgeçtik cumhurbaşkanlığından, başbakanlık modeli var bugünkü, başbakan teyze çocuğunu… Nasıl engelleyeceksin? Aynı şey. Niye getirecek? Böyle bir şey olabilir mi? Milletin kafası böyle karıştırılamaz. Zaten karışmıyor millet. Yüz bin deyince, 'Efendim belli ki bu, konuyu bilmiyor veya bilerek yapıyor' diyor. Bunlara aldanmayalım."