Ankara Garı saldırısı davasında tutuklu sanıklar savunma yaptı
Ankara Garı önünde gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili 36 kişi hakkında açılan davanın öğleden sonraki celsesinde, tutuklu sanıklar savunma yaptı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 06.02.2017 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 06.02.2017 | 19:17
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki oturumunda sanık Talha Güneş, savunmasına, mahkemenin adaleti sağlamayacağına inandığını söyleyerek başladı.
Herhangi bir suça iştirak etmediğini, terör örgütü DEAŞ ile bağlantısının olmadığını öne süren Güneş, canlı bombaları Ankara'ya götüren Halil İbrahim Durgun'un yanında yarı zamanlı işe başladığını, fatura ve banka işlerinin takibi için Durgun'dan aylık 500 lira maaş aldığını söyledi.
Davanın firari sanıklarından Ahmet Güneş'in ağabeyi, Gaziantep'te Emniyet Müdürlüğüne bombalı araçla saldırı düzenleyen DEAŞ üyesi İsmail Güneş'in de amcasının oğlu olduğunu belirten sanık Güneş, Suriye'deki ağabeyinin burada ne işle meşgul olduğunu bilmediğini iddia etti.
SALONDA GERGİNLİK
Daha sonra Gaziantep'te terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyonda Talha Güneş ile aynı evde yakalanan Abdülmubtali̇p Demir'in savunmasına geçildi.
Polise yakalanmamak için 20 Mayıs'ta kendisini patlatan Yunus Durmaz'ın kız kardeşi ile evli olduğunu, bu nedenle tutuklandığını ileri süren Demir, "Kayınbiraderim olan şahıs ile aynı karede görüntülerimin olmasından, evinde parmak izimin bulunmasından doğal ne olabilir?" dedi.
Akrabalık bağı nedeniyle suçlanamayacağını, bunun hukuka aykırı olduğunu ifade eden Demir'in "Yakınlık nedeniyle tutuklama olacaksa o zaman 40 bin kişinin katili köpek Öcalan'ı savunan şerefiz avukatları nerede, Apo'nun itleri nerede?" demesi üzerine salonda kısa süreli gerginlik yaşandı.
İzleyicilerin bulunduğu sıralardan sanığa doğru pet şişe ve kalemlerin fırlatılması üzerine güvenlik güçleri sanığı duruşma salonundan çıkardı. Ortamın sakinleşmesinin ardından sanık yeniden duruşma salonuna getirildi.
Mahkeme Başkanı'nın, Yunus Durmaz'ın kardeşi Hacı Ali Durmaz'ın DEAŞ üyesi olduğunu itiraf ettiğini belirterek, bu konuda bilgisinin olup olmadığını sorması üzerine Demir, "Ben onların fikirlerini benimsemiş olsaydım burada değil, Suriye'de olurdum. Başına 600 bin lira ödül konulan bir adam olarak burada kalmazdım." dedi.
Sanık Demir'in, salondaki izleyicilerden bazılarının tepki göstermesi üzerine mahkeme başkanına, "Susturun yoksa, ben susturacağım." demesi nedeniyle salonda ikinci kez gerginlik çıktı.
İzleyici kısmından sanığın bulunduğu yere bazı cisimlerin atılması üzerine sanık yeniden duruşma salonundan çıkarıldı. Mahkeme Başkanı'nın uyarısından sonra izleyiciler yerlerine geçti ve sanık Demir duruşma salonuna getirildi.
"BU CESARETİ KİMDEN ALIYORSUN?"
Daha sonra duruşma savcısı İsmail Şafak, sanık Demir'e sorular yöneltti. Demir, bu sorular üzerine yakalama kararı çıkarıldıktan sonra Gaziantep'te kaldığını ve iki ev değiştirdiğini söyledi.
Savcı Şafak'ın, iddianameyi hazırlayan savcıyla ilgili sözleri ve hakim karşısındaki tutumunu hatırlatarak, "Bu cesareti kimden alıyorsun?" sorusu üzerine Demir, "Kimseden cesaret almıyorum. Suçsuz olduğumdan, ani stresle öyle konuşmuş olabilirim." dedi.
Savcı Şafak, iddianameyi düzenleyen cumhuriyet savcısına savunma sınırlarını aşarak hakarette bulunması ve "Buradaki müştekileri siz susturmazsanız, ben sustururum" diye tehditte bulunması nedeniyle gereğinin takdir ve ifası için cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Müşteki avukatı Özcan Karakoç da sanığın "şerefsiz avukatlar" ifadesini kullanması nedeniyle avukatlar açısından da mağduriyet söz konusu olduğunu söyledi.
Karakoç, ayrıca intihar eylemcilerini Ankara'ya götüren Halil İbrahim Durgun ve eşini evine alan sanık Murat Akaltın'ın eşi Hatice Akaltın hakkında yakalama kararı çıkarılması, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesi talebinde bulundu.
SANIK AKALTIN HAKKINDA YAKALAMA KARARI
Mahkeme heyeti, sanık Akaltın'ın daha önce de mazeretinin reddine karar verilerek duruşmada hazır olmadığı takdirde yakalama emri çıkarılabileceğinin belirtilmesi ayrıca sanığın savunmadan kaçması nazara alınarak, hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar verdi.
Sanık Abdülmuttalip Demir'in ise savunma hakkı sınırlarını aşarak, iddianame düzenleyen cumhuriyet savcısı, müştekiler ve müşteki avukatlarına yönelik hakaret ve tehdit içeren ifadeleri nedeniyle gereğinin takdir ve ifası için cumhuriyet başsavcılığına müzekkere yazılması kararlaştırıldı.
Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Duruşma müşteki ifadeleriyle yarın devam edecek.