Alman parlamentosundan tarihi sınav
Türk ve Alman ilişkilerinin en kritik virajı bugün alınıyor. Oylama kabul edilirse Almanya, 100 yıllık müttefikliğimize büyük darbe vuracak. Türkiye, bu tarihi ihanetin gerçekleşmemesini umuyor.
Alman Federal Meclisi, birçok Avrupa ülkesinin yaptığı gibi 1915'te yaşanan ve Ermenilerin yaşamlarını yitirdiği trajediyi Türkiye'ye karşı siyasi bir araç olarak her fırsatta kullanıyor. Tarihsel bir olay hakkında karar vermek bir görevi olmadığı halde, Federal Meclis ilk kez 2005'te, 1915 olaylarının 90. yıldönümünde konuyu gündemine alıp görüştü. O dönem Yeşiller'in olayların soykırım olarak nitelenmesi için diretmesine karşın, CDU ve SPD'nin karşı çıkması nedeniyle Federal Meclis bu yönde bir karar almadı, önergeyi komisyona gönderdi.
ÖZDEMİR FAKTÖRÜ
Dostluğa hançer tasarının mimarlığını bu yıl yine Yeşiller Partisi'nin Türk asıllı başkanı Cem Özdemir yaptı. Şubatta konuyu tekrar ısıtan Yeşiller bu kez amacına ulaştı. "101 yıl önce Ermeniler ve diğer Hıristiyan azınlıkların soykırımının anılmasına" dair tasarının bugün oylanmasına karar verildi.
GEÇMESİ BEKLENİYOR
Koalisyonu oluşturan Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU), Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU), Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ve muhalefet partileri tasarının onaylanmasına kesin gözüyle bakıyor. Alman basını da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına karşın, tasarının kabul edileceğini yazdı. Tasarının içeriğine de odaklanan Deutsche Welle, sözde olayların gerçekleştiği zamanlar Alman İmparatorluğu Osmanlı'nın müttefiki olduğu için Almanya'nın da "sorumluluğu" olduğunun altını çizdi.
AĞIR YANIT GELEBİLİR
Tasarı kabul edilirse Ankara sert tepki verecek. İlk aşamada Berlin'deki Türkiye Büyükelçisi istişare için geri çağırılacak. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi de Dışişleri Bakanlığı'na davet edilerek Türk Hükümeti'nin tepkisi iletilecek. Bugüne kadar soykırım tasarılarını onaylayan ülkelere ekonomik ambargoları da gündeme getiren Ankara'nın Almanya'ya karşı tavrının ne kadar sert olacağı merak konusu. Ancak siyasi ilişkilerdeki bu ihanetin tüm ilişkileri daha da kırılgan hale getireceğine işaret eden Türk yetkililer, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kanısında.
BİNALİ YILDIRIM: ÇOK SAÇMA BİR OYLAMA
Başbakan Binali Yıldırım, Almanya Parlamentosu'nda oylanacak 1915 olaylarıyla ilgili tasarıya tepki göstererek, "Bu oylama çok saçma, aslı astarı olmayan bir oylama" dedi. Yıldırım şu açıklamaları yaptı:
İLİŞKİLER ZEDELENECEK : Bizim gizli saklımız yok. Her şey incelensin, bütün ülkelerin geçmişi, tarihi incelensin. Kimin ne taksiratı varsa ortaya çıksın. Ama bunu tarihçiler yapsın. Bunu siyasetin bir aracı haline getirirsek, iç siyasetteki hesaplara alet edersek bu yanlış olur. O yüzden tabii ki Almanya ile aramızdaki ilişkiler zedelenecektir, bunda şüphe yok. Biz zedelenmesin istiyoruz. Bu amaçla da Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Merkel'i aradı. Bu konudaki rahatsızlığımızı, endişelerimizi kendisine doğrudan aktardı.
HÜKÜMSÜZ : Almanya'da yaşayan 3.5 milyon Türk, Almanya ile Türkiye arasındaki bağlarımızı güçlendiren en büyük kaynağımızdır, gücümüzdür. Ümit ederim ki Alman Parlamentosu, karar vericiler, 3.5 milyon seçmenlerinin sesine kulaklarını tıkamaz. O yüzden böyle bir kararın çıkmasını arzu etmiyoruz. Sağduyu hâkim gelir inşallah, böyle bir rahatsız edici karar çıkmaz. Çıkarsa da hiçbir şey olmaz. Bizim için boş bir şeydir, hükümsüz bir iştir ama yine de çıksın istemiyoruz.
KABİLE DEVLETİ DEĞİLİZ : Almanya ve AB ile bizim ilişkilerimiz çok iyi düzeyde. Özellikle son zamanlarda vize muafiyeti, geri kabul anlaşması, yasa dışı göçün önlenmesi konularında ciddi mesafeler aldık. Türkiye şantaj yapan, tehdit yapan planlar geliştiren bir ülke değil. Türkiye, aklında ne varsa onu söyler, iki gündemli bir ülke değil. Biz yaptığımız anlaşmalara sonuna kadar bağlıyız. Avrupa Birliği de verdiği sözlerde aynı şekilde dursun. 'Bu karar çıkarsa biz de anlaşmaları yok sayarız, şöyle yaparız, böyle yaparız...' Burası kabile devleti değil, Türkiye Cumhuriyeti. Köklü devlet geleneği olan bir ülkedir.
SCHAEFER : UMARIM KALICI HASAR BIRAKMAZ
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer da Türk -Alman ilişkilerinin kolay kolay bozulamayacak kadar çok yönlü olduğunu savundu ancak endişelerini de sıraladı: "Ümit ederim, mecliste alınacak karar, Türkiye ile ilişkilerde kalıcı bir hasar yaratmaz. Aksine Türkiye ile birlikte yaptığımız çok şey var. Her şeyden önce, uzun yıllar önce başlatılmış olan Türkiye'nin AB üyeliği konusu var. Birçok konu arasında sığınmacılarla ilgili anlaşma bulunuyor. Bundan öte çok farklı konular var. Burada bizlerle birlikte kuşaklardan beri barışçı şekilde yaşayan milyonlarca Türk var. Bu birlikteliği yarına kadar ve daha sonra da koruyabileceğimize inanıyoruz."
MERKEL OYLAMAYA KATILMAYACAK
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sözcüsü Christiane Wirtz, Merkel'in "tasarıyı desteklediğini, ancak oylamaya katılmayacağını" açıkladı. Sözcü Wirtz, Başbakan'ın daha önceden planlanan başka bir programı olduğu için oylamaya katılamayacağını belirtti. Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel de başka bir programı nedeniyle oylamada olmayacak. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de ülke dışında olacağı için oylamaya katılmayacak.
SABAH
ÖZDEMİR FAKTÖRÜ
Dostluğa hançer tasarının mimarlığını bu yıl yine Yeşiller Partisi'nin Türk asıllı başkanı Cem Özdemir yaptı. Şubatta konuyu tekrar ısıtan Yeşiller bu kez amacına ulaştı. "101 yıl önce Ermeniler ve diğer Hıristiyan azınlıkların soykırımının anılmasına" dair tasarının bugün oylanmasına karar verildi.
GEÇMESİ BEKLENİYOR
Koalisyonu oluşturan Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU), Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU), Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ve muhalefet partileri tasarının onaylanmasına kesin gözüyle bakıyor. Alman basını da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına karşın, tasarının kabul edileceğini yazdı. Tasarının içeriğine de odaklanan Deutsche Welle, sözde olayların gerçekleştiği zamanlar Alman İmparatorluğu Osmanlı'nın müttefiki olduğu için Almanya'nın da "sorumluluğu" olduğunun altını çizdi.
AĞIR YANIT GELEBİLİR
Tasarı kabul edilirse Ankara sert tepki verecek. İlk aşamada Berlin'deki Türkiye Büyükelçisi istişare için geri çağırılacak. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi de Dışişleri Bakanlığı'na davet edilerek Türk Hükümeti'nin tepkisi iletilecek. Bugüne kadar soykırım tasarılarını onaylayan ülkelere ekonomik ambargoları da gündeme getiren Ankara'nın Almanya'ya karşı tavrının ne kadar sert olacağı merak konusu. Ancak siyasi ilişkilerdeki bu ihanetin tüm ilişkileri daha da kırılgan hale getireceğine işaret eden Türk yetkililer, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kanısında.
BİNALİ YILDIRIM: ÇOK SAÇMA BİR OYLAMA
Başbakan Binali Yıldırım, Almanya Parlamentosu'nda oylanacak 1915 olaylarıyla ilgili tasarıya tepki göstererek, "Bu oylama çok saçma, aslı astarı olmayan bir oylama" dedi. Yıldırım şu açıklamaları yaptı:
İLİŞKİLER ZEDELENECEK : Bizim gizli saklımız yok. Her şey incelensin, bütün ülkelerin geçmişi, tarihi incelensin. Kimin ne taksiratı varsa ortaya çıksın. Ama bunu tarihçiler yapsın. Bunu siyasetin bir aracı haline getirirsek, iç siyasetteki hesaplara alet edersek bu yanlış olur. O yüzden tabii ki Almanya ile aramızdaki ilişkiler zedelenecektir, bunda şüphe yok. Biz zedelenmesin istiyoruz. Bu amaçla da Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Merkel'i aradı. Bu konudaki rahatsızlığımızı, endişelerimizi kendisine doğrudan aktardı.
HÜKÜMSÜZ : Almanya'da yaşayan 3.5 milyon Türk, Almanya ile Türkiye arasındaki bağlarımızı güçlendiren en büyük kaynağımızdır, gücümüzdür. Ümit ederim ki Alman Parlamentosu, karar vericiler, 3.5 milyon seçmenlerinin sesine kulaklarını tıkamaz. O yüzden böyle bir kararın çıkmasını arzu etmiyoruz. Sağduyu hâkim gelir inşallah, böyle bir rahatsız edici karar çıkmaz. Çıkarsa da hiçbir şey olmaz. Bizim için boş bir şeydir, hükümsüz bir iştir ama yine de çıksın istemiyoruz.
KABİLE DEVLETİ DEĞİLİZ : Almanya ve AB ile bizim ilişkilerimiz çok iyi düzeyde. Özellikle son zamanlarda vize muafiyeti, geri kabul anlaşması, yasa dışı göçün önlenmesi konularında ciddi mesafeler aldık. Türkiye şantaj yapan, tehdit yapan planlar geliştiren bir ülke değil. Türkiye, aklında ne varsa onu söyler, iki gündemli bir ülke değil. Biz yaptığımız anlaşmalara sonuna kadar bağlıyız. Avrupa Birliği de verdiği sözlerde aynı şekilde dursun. 'Bu karar çıkarsa biz de anlaşmaları yok sayarız, şöyle yaparız, böyle yaparız...' Burası kabile devleti değil, Türkiye Cumhuriyeti. Köklü devlet geleneği olan bir ülkedir.
SCHAEFER : UMARIM KALICI HASAR BIRAKMAZ
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer da Türk -Alman ilişkilerinin kolay kolay bozulamayacak kadar çok yönlü olduğunu savundu ancak endişelerini de sıraladı: "Ümit ederim, mecliste alınacak karar, Türkiye ile ilişkilerde kalıcı bir hasar yaratmaz. Aksine Türkiye ile birlikte yaptığımız çok şey var. Her şeyden önce, uzun yıllar önce başlatılmış olan Türkiye'nin AB üyeliği konusu var. Birçok konu arasında sığınmacılarla ilgili anlaşma bulunuyor. Bundan öte çok farklı konular var. Burada bizlerle birlikte kuşaklardan beri barışçı şekilde yaşayan milyonlarca Türk var. Bu birlikteliği yarına kadar ve daha sonra da koruyabileceğimize inanıyoruz."
MERKEL OYLAMAYA KATILMAYACAK
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sözcüsü Christiane Wirtz, Merkel'in "tasarıyı desteklediğini, ancak oylamaya katılmayacağını" açıkladı. Sözcü Wirtz, Başbakan'ın daha önceden planlanan başka bir programı olduğu için oylamaya katılamayacağını belirtti. Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel de başka bir programı nedeniyle oylamada olmayacak. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de ülke dışında olacağı için oylamaya katılmayacak.
SABAH