Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul'u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız mürekkebiniz kurur
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü dolayısıyla Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Fetih Şöleni"nde yaptığı konuşmasında, "İstanbul'u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız mürekkebiniz kurur" dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 29.05.2016 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 29.05.2016 | 21:36
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü dolayısıyla Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Fetih Şöleni"nde yaptığı konuşmasında, "İstanbul'u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız mürekkebiniz kurur, kaleminiz körelir. İstanbul'u görmeden, İstanbul'u yaşamadan geçen ömür eksiktir. Onun için bu şehrin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. İstanbul, bizim için sevgili Peygamberimizin övgüsüne, müjdesine mazhar olmasıyla ayrıca önemlidir. Çağ kapatıp çağ açan, tarihin gördüğü en muhteşem zaferlerden biri olan İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü mübarek olsun, kutlu olsun." dedi.
"Bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir"
"Fetihten sonra bize artık ne İstanbul'dan ne Trakya'dan ne Anadolu'dan hicret yoktur"diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şölye devam etti:
"Sadece Akdeniz'e değil Avrupa'ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler."
"100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu millet yüz yıl önce, hasta adam ilan ettikleri Osmanlı'nın küllerini havaya savurmanın hevesiyle Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Kafkas cephesinde tüm güçleriyle üzerine saldıranlara, hak ettikleri cevabı vermişti. Kurtuluş Savaşı sonunda adeta küllerinden yeniden doğan son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, bu yıl 93. yıl dönümünü geride bırakıyor. İnşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak, 100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz." diye konuştu.
"Ümitlerini Türkiye'ye bağlamış durumdalar"
Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Fetih Şöleni"nde halka seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nereden nerelere geldik. Bize bunu layık görmeyenler şimdi aslını görüyorlar. Çünkü, bizim fiilimizin ulaştığı yere ülkemizdeki birileri var ya onların hayalleri bile ulaşamaz. Bizi dünyada seven var, sevmeyen var. Bize çok dua eden toplumlar da var ama maalesef hiçbirinin imkanları bizden daha ileri değil. Onlar da ümitlerini Türkiye'ye bağlamış durumdalar, size bağlamış durumdalar, bize bağlamış durumdalar." dedi.
"En büyük kalkınma seferberliğini biz gerçekleştirdik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de iktidarda olduğumuz 13 yıl içerisinde cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma seferberliğini biz gerçekleştirdik. Bize ne dediler? 'Boğazın altından tünel, metro yapamazsınız' dediler. Niye yapamayalım? Benim ecdadım Osmanlı, projesini yapmış. Osmanlı, projesini yapmış, bunlar 'Yapamayız' diyorlar. Ne oldu yaptık mı? Yaptık." diye konuştu.
Dokunulmazlığın kaldırılması
Dokunulmazlıklarla ilgili parlamentoda iktidar partisinin vermiş olduğu teklifin görüşüldüğünü ve 376 kabulle geçtiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu ne demektir? Yargı parlamentoya fezlekeleri gönderiyor ve bu fezlekeler rafa konuyordu. Şimdi rafa konmuyor. O tarih itibarıyla bu fezlekeler, 168 milletvekilini kapsayan fezlekeler ve bu fezlekeleri şu anda parlamento oyladı ve yargıya gönderiyor. Onun için de şu anda Meclis Başkanlığında. Bundan sonra kalan yargının, yargının vereceği kararla da sizin bu arzularınız, inanıyorum Allah'ın izniyle yerine gelecek."
"Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı hala kabul etmeyenler var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anlaşılıyor ki medeniyetimizin bin 400 yıllık ışığı, hala birilerini rahatsız ediyor. Anlaşılıyor ki coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı hala kabul etmeyenler var. Fethin 600 yıla yaklaşan acısının da hala taze olduğunu görüyoruz. Biz unutsak da onlar unutmuyor, biz uyusak da onlar uyumuyor. Biz kendilerine ne kadar yaklaşırsak yaklaşalım, onlar asıl hedeflerinden, asıl niyetlerinden, asıl rüyalarından vazgeçmiyorlar. Onun için biz de unutmayacağız, onun için uyumayacağız, onun için kendimiz olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.
"Yeni Türkiye diyoruz"
Çok önemli neticelere ulaşıldığını, hala katedilmesi gereken mesafelerin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sabırla, çok çalışarak, ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştırdığımızda, inanın bana, bambaşka bir Türkiye'nin doğuşuna şahit olacağız. Bunun için ne diyoruz. 'Yeni Türkiye' diyoruz. Bunun için 'yeni anayasa' diyoruz. Bunun için 'yeni yönetim sistemi' diyoruz." dedi.
"2016 inşallah yeni bir sıçrama yılımızdır"
13 yılda defalarca çok ciddi ekonomik saldırılara maruz kalındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Basit, delikli paralara muhtaç olan bir Türkiye'den, 23.5 milyar dolar IMF'e borcu olan bir Türkiye'den, bu borcu sıfırlayan bir Türkiye'ye geldik. Artık borcumuz var mı? Yok. Artık, veren el olduk. Kardeşlerim, daha da iyi olacağız. Hiç endişeniz olmasın. Daha da güçleneceğiz. Ve 2016 inşallah, yeni bir sıçrama yılımızdır." diye konuştu.
"Zalim Esed, devlet terörü estirmektedir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye'de olanları görüyorsunuz. Ne işi var orada Rusya'nın, ne işi var orada İran'ın, ne işi var orada terör örgütünün sözde armalarıyla donanmış Amerika askerlerinin ? Amacınız DAİŞ terör örgütüyle mücadele ise bunun yolu Suriye'nin masum insanlarını katletmek, onlara her türlü zulmü ve acıyı reva görmek değildir. Kardeşlerim, bunun yolu, öncelikle Suriye halkını zalim Esed'den ve onun eli kanlı rejiminden kurtarmaktır. Zalim Esed, devlet terörü estirmektedir. Arkasından da yine Suriye halkının tarihine, kültürüne, tercihlerine uygun yeni bir devlet yapılanmasını süratle oluşturmaktır."
"Rejim, DAİŞ ve PYD terör örgütü, birbirlerini besleyen, birbirlerini destekleyen, birbirlerine yol açan üçlü bir sac ayağı haline dönüşmüştür. Biri olmadığında diğerlerinin ayakta kalması mümkün değildir. Maalesef müttefikimiz dediğimiz ülkeler de bu çirkin oyuna göz yumuyor, hatta destekliyor. Kardeşlerim, DAİŞ denilen maşa örgütü öne sürerek, Suriye'yi kana ve ateşe boğanlar, tarihin en büyük yıkımına uğratanların asıl amacı çok açıktır. Aynı şekilde PYD denilen terör örgütünü kullanarak güney sınırlarımızı kuşatmaya çalışanların amacının Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile bağlarını kopartmak olduğu ortadadır."