İşte paralel savcının sümen altı ettiği o belge
TÜBİTAK, Casusluk davasında 'dijital verilerin delil olarak kullanılamayacağı' yönünde görüş bildirdi. Paralel 'Seçen' ise o belgeyi adli emanette gizledi
Askeri Casusluk davasında yargıdan belge sakladığı gerekçesiyle HSYK tarafından geçici olarak açığa alınan ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulan Paralel savcı Fikret Seçen'in başını yakan belgeye SABAH ulaştı. Emekli Mühendis Yarbay Yücel Çipli, 2010'da, TÜBİTAK Bilgi Güvenliği Daire Başkanlığı yaparken, Emniyet ve Yargıdaki Paralel ekibin bir operasyonuyla tutuklandı. Çipli, cezaevindeyken, TÜBİTAK'a gönderdiği bir yazıda, suçlanmasına neden olan dijital verilerin delil niteliğine ilişkin sorular yöneltip, bilimsel bir mütalaa hazırlanmasını istedi. TÜBİTAK, Çipli'nin sorularına 29 Kasım 2010 tarihli yazıyla yanıt verdi. Ancak bu yazı, Çipli ve avukatı yerine, "gizli" damgası ile soruşturma savcısı Fikret Seçen'e gönderildi. Yazıda "dijital verilerin delil olarak kullanılamayacağı" belirtiliyordu. Savcı Seçen, bu bilimsel mütalaa gereği dijital verileri dosyadan çıkarmak yerine belgeyi sumenaltı etti ve Paralel Yapı tarafından üretildiği öne sürülen dijital delillere dayanarak iddianame hazırladı. Seçen, davanın seyrini değiştirebilecek nitelikteki TÜBİTAK'ın yolladığı belgeyi, 7 Şubat 2011 tarihli talimatıyla adli emanete kaldırttı. Çipli, TÜBİTAK yazısının neden kendisine ulaşmadığını sordu. TÜBİTAK yazının "gizli" damgalı olarak savcı Seçen'e gönderildiğini bildirdi. Çipli savcılıktan yazıyı istedi, ancak yanıt alamadı. Bunun üzerine Çipli, davanın görüldüğü, dönemin özel yetkili İstanbul 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Yazışmalarda, TÜBİTAK yazısının adli emanette tutulduğu ortaya çıktı.
TÜM DAVALARI ETKİLEYEBİLİRDİ
Sumenaltı edilen TÜBİTAK'ın bilimsel mütalaasında, sadece "Askeri Casusluk" değil, tüm Paralel kumpasları etkileyecek değerlendirmeler yer alıyor. TÜBİTAK'ın BİLGEM birimince hazırlanan mütalaa, dijital dosyaların oluşturulma ve değiştirilme tarihi, oluşturan kişi, son kaydedici gibi üst veri bilgilerinin delil niteliği taşımadığı, çünkü bu bilgilerin yanıltıcı mahiyette düzenlemelerle, sahteciliklere imkân tanıdığı belirtiliyor. "Dijital dosyalardaki üst veri bilgileri manipülasyona açıktır ve delil niteliği taşımaz" ifadesi yer alıyor.
MAHKEME DE UMURSAMADI
Tübitak'ın hazırladığı belge Çipli'nin ısrarı sonucu mahkeme kararıyla emanetten çıkarılarak avukatlara verildi. Ancak yargılamayı yapan özel yetkili mahkeme, TÜBİTAK mütalaasındaki bilimsel gerçekleri gözardı ettiği gibi, bu mütalaa üzerine bilirkişi raporu hazırlanması taleplerini de reddetti. Dosya hiçbir bilirkişi raporu alınmadan karara bağlandı. Dijital delillere dayanılarak 43 sanık "suç örgütü kurma, yönetme, üye olma", "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanma" gibi suçlardan mahkûm edildi. Anayasa Mahkemesi, 9 Ocak'ta oybirliğiyle, yargılanmada "hak ihlali yapıldığına" karar vermişti.
KAYNAK: SABAH
TÜM DAVALARI ETKİLEYEBİLİRDİ
Sumenaltı edilen TÜBİTAK'ın bilimsel mütalaasında, sadece "Askeri Casusluk" değil, tüm Paralel kumpasları etkileyecek değerlendirmeler yer alıyor. TÜBİTAK'ın BİLGEM birimince hazırlanan mütalaa, dijital dosyaların oluşturulma ve değiştirilme tarihi, oluşturan kişi, son kaydedici gibi üst veri bilgilerinin delil niteliği taşımadığı, çünkü bu bilgilerin yanıltıcı mahiyette düzenlemelerle, sahteciliklere imkân tanıdığı belirtiliyor. "Dijital dosyalardaki üst veri bilgileri manipülasyona açıktır ve delil niteliği taşımaz" ifadesi yer alıyor.
MAHKEME DE UMURSAMADI
Tübitak'ın hazırladığı belge Çipli'nin ısrarı sonucu mahkeme kararıyla emanetten çıkarılarak avukatlara verildi. Ancak yargılamayı yapan özel yetkili mahkeme, TÜBİTAK mütalaasındaki bilimsel gerçekleri gözardı ettiği gibi, bu mütalaa üzerine bilirkişi raporu hazırlanması taleplerini de reddetti. Dosya hiçbir bilirkişi raporu alınmadan karara bağlandı. Dijital delillere dayanılarak 43 sanık "suç örgütü kurma, yönetme, üye olma", "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanma" gibi suçlardan mahkûm edildi. Anayasa Mahkemesi, 9 Ocak'ta oybirliğiyle, yargılanmada "hak ihlali yapıldığına" karar vermişti.
KAYNAK: SABAH