Japonya Başbakanı Abe'den 2023 hedefine tam destek
Bu yılki G20 Liderler Zirvesi’ne evsahipliği yapan Türkiye’yi içtenlikle kutluyorum. Antalya’daki G20 Liderler Zirvesi’nin başarıya ulaşması için ben de oturum başkanlığını yürütecek olan Sayın Erdoğan’a her yönden destek olmak isterim.”
Japonya Başbakanı Shinzo Abe, sadece Sabaha konuştu:
► Soru: Öncelikle bu ziyaretinizden neler beklediğinizi sormak istiyoruz. Türkiye ile Japonya arasındaki 125 yıllık dostluk ilişkilerini esas alarak, gelecekteki plan ve beklentilerinizin neler olduğunu öğrenebilir miyiz? Türkiye'de nükleer santral projesi başta olmak üzere, büyük altyapı projelerinden akademik ve kültürel değişimlere kadar geniş alanlarda çeşitli projelerden söz etmek mümkün. Bu konularla ilgili somut fikir ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Abe: Bu yıl, 1890 yılında Japonya açıklarında meydana gelen Ertuğrul Fırkateyni kazasının 125. yıldönümü ve 1985 yılında Tahran'da mahsur kalan Japonların kurtarılarak Türkiye'ye getirilmesinin de 30. yıldönümü olması dolayısıyla kutlanması gereken bir yıldır. Bu özel yılda, geçen ay Japonya'da Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Ardından henüz bir ay geçmeden, bu kez ben Başbakan olarak Türkiye'yi üçüncü defa ziyaret ediyor olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Yakın ilişkiler tesis etmiş liderlerin karşılıklı ziyaretleri yoluyla Japonya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin atılım yaparak gelişeceği kanaatindeyim. Bu defaki Türkiye ziyaretim sırasında, İstanbul'da Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile gerçekleşecek görüşmede çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunacağım. Ayrıca Japon iş dünyasının liderlerinin de katılımıyla gerçekleşecek 'Türkiye- Japonya İş Forumu'na Başbakan Sayın Davutoğlu ile birlikte katılacağız. İki ülkenin lider girişimcilerinin bir araya gelerek, ekonomi ve yatırım ilişkilerinin güçlendirilmesine ilişkin fikir alışverişinde bulunmaları öngörülen bu forumun, Japonya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da yaygınlaştırılmasına vesile olmasını temenni ederim. Japonya, Sinop'ta kurulacak Nükleer Santral başta olmak üzere, İzmit Körfez Köprüsü gibi Türkiye'nin simgesi olacak büyük altyapı projelerine etkin biçimde işbirliği sağlamaktadır. Bundan sonra, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılına yönelik olarak, köprü, elektrik santrali, hastane, hızlı tren hattı ve iletişim uydusu gibi Türkiye'nin kalkınması bakımından öncelikli pek çok projeye Japon girişimcilerin teknolojileriyle katkıda bulunmalarını temenni ediyorum. Ayıca, Ertuğrul Fırakteyni kazası ile Tahran'da mahsur kalan Japonların kurtarılarak Türkiye'ye getirilmesini konu alan Japon-Türk ortak yapımı sinema filmi "Ertuğrul 1890"ın tanıtım etkinliğine katılarak iki ülkenin dostluk ve işbirliği ilişkilerini daha da güçlendirmek arzusundayım. Filmde de ifade edildiği üzere, denizde uzatılan yardım eline müteşekkir olan Türkiye bu iyiliğe doksan beş yıl sonra gökyüzünde karşılık vermiştir. Ayrıca, son yıllarda Büyük Doğu Japonya Depremi ve Türkiye'deki Van Depreminde karşılıklı özverili yardımlar yapılmıştır. İki ülke halkları arasındaki derin dostluk bağı temelinde, Japonya ile Türkiye arasındaki dostluk ve işbirliği ilişkilerinin giderek daha da gelişeceğine inanıyorum. İstanbul Belediyesi, benim memleketim olan Shimonoseki ile tesis etmiş olduğu kardeş şehir ilişkisini kırk yıldan bu yana sürdürmektedir. Shimonoseki Belediyesi'nin teknik desteği ve Türklerin çabasıyla İstanbul'da kurulan Baltalimanı Japon Bahçesinin, bu defa her iki tarafın gayretleriyle güzelleştirilip, yenilenmesi vesilesiyle düzenlenecek açılış törenine katılacak olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. İki ülke arasındaki kültürel ve sosyal etkileşimin gücü yalnız Baltalimanı Japon Bahçesi örneğiyle sınırlı değildir. Bu yıl hem Japon hem de Türk vatandaşlarının Nobel ödülü almaları, iki ülkenin bilim ve teknolojide sahip oldukları yüksek düzeyin göstergesidir. Halihazırda görüşmeleri sürdürülmekte olan Türk Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin Türkiye'de kurulması suretiyle, ülkelerimiz arasındaki akademik değişimin ve geleceği emanet edeceğimiz genç nesillere yönelik değişim programlarının daha da güçlendirilmesini temenni ediyorum.
G20'YE HAZIR
► Soru: Türkiye'de gerçekleştirilecek olan G20 Zirvesi'nde Japonya'nın hedefleri nelerdir? Sizce 2016'da dünya gündeminin en önemli maddeleri neler olacaktır? Özellikle, gün geçtikçe daha da karmaşık hal alan Suriye sorunlarının politik çözümleri için, Japonya Hükümeti olarak ne tür bir yaklaşım sergileyeceğiniz konusunda görüşlerinizi alabilir miyiz?
Abe: Bu yılki G20 Liderler Zirvesi'ne evsahipliği yapan Türkiye'yi içtenlikle kutluyorum. Antalya'daki G20 Liderler Zirvesi'nin başarıya ulaşması için ben de oturum başkanlığını yürütecek olan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a her yönden destek olmak isterim. G20 Liderler Zirvesi'nde, dünya ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine yönelik olarak her ülkenin konuyu daha güçlü biçimde ele alması ve dayanışma sağlamasının gerekliliğini vurgulayacağız. Ayrıca "yüksek kalitede altyapı yatırımlarının" sağlam ve kapsamlı büyümenin gerçekleştirilmesi bakımından taşıdığı öneme dikkat çekmek isteriz. 2015'te dünya gündeminde olan iklim değişikliği konusunda, bu ayın sonunda Paris'te düzenlenecek COP21 İklim Konferansı'nda, tüm ülkelerin katılacağı yeni bir uluslararası çerçeve üzerinde mutabakat sağlanabilmesi için, G20 liderlerinin güçlü mesajlar vermelerinin önemli olduğu kanaatindeyim. Suriye'nin durumuna ilişkin olarak, insani şartların kötüleşmesi ve bu durumun uzuyor olmasından dolayı son derece endişe duymaktayız. İki milyondan fazla Suriyeli mülteciyi kabul eden Türkiye'ye içten şükranlarımı sunarım. Japonya da, Türkiye'nin kabul etmiş olduğu mültecilere yardım amacıyla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu gibi uluslararası kuruluşlar ile Japon sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla on beş milyon (15.000.000) ABD Dolarını aşkın yardımda bulunmuştur. On milyonu aşkın Suriyeli mülteciye, ülkesinde yerinden edilmiş kişilere ve evsahibi topluluklara yönelik yardımların kesintisiz sürdürülmesi suretiyle durumun kötüleşmesinin önüne geçilmesi önemlidir. Gözle görülen sorunlarla ilgilenilmesinin yanı sıra,mülteci akışına sebep olan temel sorunların çözümlenmesi amacıyla, toplum refahının istikrara kavuşmasını ve yeniden yapılanmayı destekleyecek insan gücünün yetiştirilmesi önem arzetmektedir. Japonya,'ortalama doktrininin en iyisi olduğu' görüşüyle, gıda ve ilaç gibi insani yardımlar sağlamanın yanı sıra, altyapının onarımı ve insan gücünün yetiştirilmesinin desteklenmesine gayret etmektedir. Suriye krizinin ortaya çıkmasından bu yana Japonya'nın Suriye ve çevre ülkelere sağladığı yardımların toplam tutarı bir milyar yüz milyon (1.100.000.000) ABD Dolarını aşmıştır. Bu yardımlar yalnızca sağlık, hijyen, gıda gibi kısa vadede gerekli destekleri değil, kadın, çocuk ve eğitim gibi orta ve uzun vadede ihtiyaç duyulan destekleri de kapsamaktadır. Siyasi sürece ilişkin olarak, siyasi çözümün temelini, Suriyelilerin inisiyatifindeki değişim sürecini belirleyen 2012 Cenevre Bildirisi'nin oluşturduğu kanaatindeyiz. 30 Ekim'de ilgili ülkeler tarafından açıklanan ortak bildirinin de, bu yönde olduğu anlaşılmaktadır. Japonya, birbirinin ayrılmaz parçası olduğunu düşündüğü insani yardımlara ve siyasi diyaloga katkı sağlamayı sürdürecektir.
► Soru: Öncelikle bu ziyaretinizden neler beklediğinizi sormak istiyoruz. Türkiye ile Japonya arasındaki 125 yıllık dostluk ilişkilerini esas alarak, gelecekteki plan ve beklentilerinizin neler olduğunu öğrenebilir miyiz? Türkiye'de nükleer santral projesi başta olmak üzere, büyük altyapı projelerinden akademik ve kültürel değişimlere kadar geniş alanlarda çeşitli projelerden söz etmek mümkün. Bu konularla ilgili somut fikir ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Abe: Bu yıl, 1890 yılında Japonya açıklarında meydana gelen Ertuğrul Fırkateyni kazasının 125. yıldönümü ve 1985 yılında Tahran'da mahsur kalan Japonların kurtarılarak Türkiye'ye getirilmesinin de 30. yıldönümü olması dolayısıyla kutlanması gereken bir yıldır. Bu özel yılda, geçen ay Japonya'da Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Ardından henüz bir ay geçmeden, bu kez ben Başbakan olarak Türkiye'yi üçüncü defa ziyaret ediyor olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Yakın ilişkiler tesis etmiş liderlerin karşılıklı ziyaretleri yoluyla Japonya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin atılım yaparak gelişeceği kanaatindeyim. Bu defaki Türkiye ziyaretim sırasında, İstanbul'da Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile gerçekleşecek görüşmede çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunacağım. Ayrıca Japon iş dünyasının liderlerinin de katılımıyla gerçekleşecek 'Türkiye- Japonya İş Forumu'na Başbakan Sayın Davutoğlu ile birlikte katılacağız. İki ülkenin lider girişimcilerinin bir araya gelerek, ekonomi ve yatırım ilişkilerinin güçlendirilmesine ilişkin fikir alışverişinde bulunmaları öngörülen bu forumun, Japonya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da yaygınlaştırılmasına vesile olmasını temenni ederim. Japonya, Sinop'ta kurulacak Nükleer Santral başta olmak üzere, İzmit Körfez Köprüsü gibi Türkiye'nin simgesi olacak büyük altyapı projelerine etkin biçimde işbirliği sağlamaktadır. Bundan sonra, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılına yönelik olarak, köprü, elektrik santrali, hastane, hızlı tren hattı ve iletişim uydusu gibi Türkiye'nin kalkınması bakımından öncelikli pek çok projeye Japon girişimcilerin teknolojileriyle katkıda bulunmalarını temenni ediyorum. Ayıca, Ertuğrul Fırakteyni kazası ile Tahran'da mahsur kalan Japonların kurtarılarak Türkiye'ye getirilmesini konu alan Japon-Türk ortak yapımı sinema filmi "Ertuğrul 1890"ın tanıtım etkinliğine katılarak iki ülkenin dostluk ve işbirliği ilişkilerini daha da güçlendirmek arzusundayım. Filmde de ifade edildiği üzere, denizde uzatılan yardım eline müteşekkir olan Türkiye bu iyiliğe doksan beş yıl sonra gökyüzünde karşılık vermiştir. Ayrıca, son yıllarda Büyük Doğu Japonya Depremi ve Türkiye'deki Van Depreminde karşılıklı özverili yardımlar yapılmıştır. İki ülke halkları arasındaki derin dostluk bağı temelinde, Japonya ile Türkiye arasındaki dostluk ve işbirliği ilişkilerinin giderek daha da gelişeceğine inanıyorum. İstanbul Belediyesi, benim memleketim olan Shimonoseki ile tesis etmiş olduğu kardeş şehir ilişkisini kırk yıldan bu yana sürdürmektedir. Shimonoseki Belediyesi'nin teknik desteği ve Türklerin çabasıyla İstanbul'da kurulan Baltalimanı Japon Bahçesinin, bu defa her iki tarafın gayretleriyle güzelleştirilip, yenilenmesi vesilesiyle düzenlenecek açılış törenine katılacak olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. İki ülke arasındaki kültürel ve sosyal etkileşimin gücü yalnız Baltalimanı Japon Bahçesi örneğiyle sınırlı değildir. Bu yıl hem Japon hem de Türk vatandaşlarının Nobel ödülü almaları, iki ülkenin bilim ve teknolojide sahip oldukları yüksek düzeyin göstergesidir. Halihazırda görüşmeleri sürdürülmekte olan Türk Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin Türkiye'de kurulması suretiyle, ülkelerimiz arasındaki akademik değişimin ve geleceği emanet edeceğimiz genç nesillere yönelik değişim programlarının daha da güçlendirilmesini temenni ediyorum.
G20'YE HAZIR
► Soru: Türkiye'de gerçekleştirilecek olan G20 Zirvesi'nde Japonya'nın hedefleri nelerdir? Sizce 2016'da dünya gündeminin en önemli maddeleri neler olacaktır? Özellikle, gün geçtikçe daha da karmaşık hal alan Suriye sorunlarının politik çözümleri için, Japonya Hükümeti olarak ne tür bir yaklaşım sergileyeceğiniz konusunda görüşlerinizi alabilir miyiz?
Abe: Bu yılki G20 Liderler Zirvesi'ne evsahipliği yapan Türkiye'yi içtenlikle kutluyorum. Antalya'daki G20 Liderler Zirvesi'nin başarıya ulaşması için ben de oturum başkanlığını yürütecek olan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a her yönden destek olmak isterim. G20 Liderler Zirvesi'nde, dünya ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine yönelik olarak her ülkenin konuyu daha güçlü biçimde ele alması ve dayanışma sağlamasının gerekliliğini vurgulayacağız. Ayrıca "yüksek kalitede altyapı yatırımlarının" sağlam ve kapsamlı büyümenin gerçekleştirilmesi bakımından taşıdığı öneme dikkat çekmek isteriz. 2015'te dünya gündeminde olan iklim değişikliği konusunda, bu ayın sonunda Paris'te düzenlenecek COP21 İklim Konferansı'nda, tüm ülkelerin katılacağı yeni bir uluslararası çerçeve üzerinde mutabakat sağlanabilmesi için, G20 liderlerinin güçlü mesajlar vermelerinin önemli olduğu kanaatindeyim. Suriye'nin durumuna ilişkin olarak, insani şartların kötüleşmesi ve bu durumun uzuyor olmasından dolayı son derece endişe duymaktayız. İki milyondan fazla Suriyeli mülteciyi kabul eden Türkiye'ye içten şükranlarımı sunarım. Japonya da, Türkiye'nin kabul etmiş olduğu mültecilere yardım amacıyla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu gibi uluslararası kuruluşlar ile Japon sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla on beş milyon (15.000.000) ABD Dolarını aşkın yardımda bulunmuştur. On milyonu aşkın Suriyeli mülteciye, ülkesinde yerinden edilmiş kişilere ve evsahibi topluluklara yönelik yardımların kesintisiz sürdürülmesi suretiyle durumun kötüleşmesinin önüne geçilmesi önemlidir. Gözle görülen sorunlarla ilgilenilmesinin yanı sıra,mülteci akışına sebep olan temel sorunların çözümlenmesi amacıyla, toplum refahının istikrara kavuşmasını ve yeniden yapılanmayı destekleyecek insan gücünün yetiştirilmesi önem arzetmektedir. Japonya,'ortalama doktrininin en iyisi olduğu' görüşüyle, gıda ve ilaç gibi insani yardımlar sağlamanın yanı sıra, altyapının onarımı ve insan gücünün yetiştirilmesinin desteklenmesine gayret etmektedir. Suriye krizinin ortaya çıkmasından bu yana Japonya'nın Suriye ve çevre ülkelere sağladığı yardımların toplam tutarı bir milyar yüz milyon (1.100.000.000) ABD Dolarını aşmıştır. Bu yardımlar yalnızca sağlık, hijyen, gıda gibi kısa vadede gerekli destekleri değil, kadın, çocuk ve eğitim gibi orta ve uzun vadede ihtiyaç duyulan destekleri de kapsamaktadır. Siyasi sürece ilişkin olarak, siyasi çözümün temelini, Suriyelilerin inisiyatifindeki değişim sürecini belirleyen 2012 Cenevre Bildirisi'nin oluşturduğu kanaatindeyiz. 30 Ekim'de ilgili ülkeler tarafından açıklanan ortak bildirinin de, bu yönde olduğu anlaşılmaktadır. Japonya, birbirinin ayrılmaz parçası olduğunu düşündüğü insani yardımlara ve siyasi diyaloga katkı sağlamayı sürdürecektir.