Hüseyin Gülerce: Hastalıklı ruh hali
Yazar Hüseyin Gülerce Star gazetesindeki köşesinde Paralel Çete'nin elebaşı Fetullah Gülen ve yandaşlarının hastalıklı bir ruh hali içerisinde olduğunu belirtti.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 01.10.2015 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 01.10.2015 | 02:32
Biliyorsunuz, şimdilerde "Legal görünümlü illegal yapı" olarak anılan Gülen hareketiyle bağlantılı olanlarla, bağlantılı olduğu iddia edilenlerin içinde yurt dışına kaçanlar oldu. Dumanlı, "kaçmadılar, hicret ettiler" diyor. Müslümanların Hicret olarak bildikleri, Peygamber Efendimizin (as) Mekke'den Medine'ye gidişidir. İslam tarihinin en önemli olaylarından biridir ve Hicri takvimin başlangıcıdır.
Aranırken, yurt dışına kaçanlara, "hicret ettiler" demek haddi aşmaktır. Hastalıklı bir ruh hali ile karşı karşıyayız. İslam'ı sadece kendisinin temsil ettiğine inanan, hakiki Müslüman olarak sadece kendilerini görenlerin ruh halidir bu... Son aylarda F. Gülen, bütün konuşmalarında; Peygamberimizi ve peygamberleri günümüzde kendisinin temsil ettiğini, onların yolundan sadece kendisinin gittiğini anlatıyor. Böyle olunca da kendisini durdurmaya, engellemeye çalışanlar -hâşâ- peygamber düşmanlarını temsil ediyor. F. Gülen, dönüp dolaşıp Sayın Cumhurbaşkanına işte bu zihniyetle, "Yezid, Firavun, Nemrut, Ebu Cehil" göndermeleri yapıyor.
Dumanlı'nın, "kaçmadılar, hicret ettiler" demesi de, F. Gülen'in görüşüdür. Gülen, 11Aralık 2014'te Herkul internet sitesinde yer alan 442. Nağme başlıklı sohbetinde şöyle diyor:
"Gidip ille de kendi ayağınla teslim olma meselesine gelince... Hiçbir peygamber.. 'biz sizi arıyoruz, gelin teslim olun' dediklerinde, Hz. Musa, Eyke'den dönüp gelmemiştir. İnsanlığın iftihar tablosu, Medine'den dönüp gitmemiştir. Hz Zekeriya kendi eliyle teslim olmamıştır. Hz. Mesih'in teslim olmasına Allah müsaade etmemiştir. Zalimin işini kolaylaştırmak bir vebaldir. Zorlasın, göbekleri çatlasın, beyin kanamasından gitsinler..."
Bu anlayış, bir sapıklıktır. Teslim olmayanlara, başta Peygamberimiz Hz. Muhammed (as) olmak üzere peygamberler örnek veriliyor. Hâlbuki Gülen cemaatiyle bağlantılı olarak kaçanlar Zekeriya Öz gibi bir savcı, Mustafa Özcan gibi Gülen'in kara kutusu olarak anılan, Türkiye çapında toplanan himmetlerin yüzde 10'unun kendisine teslim edildiği söylenen bir isim. Keza "Emniyet İmamı" diye aranan ve "Kozanlı Ömer" diye bilinen Osman Hilmi Özdil... Bunların hiçbiri tövbe hâşâ, Peygamberlere nispet edilecek insanlar değil. Tam tersine haklarında hukuk dışına çıktıkları, gayrı meşru işlere bulaştıkları için yargının aradığı isimler...
F. Gülen'in zihniyeti, aynı zamanda nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu anlatıyor. Şu sözler de, tutuklananlarla ilgili aynı sohbette söylediklerinden:
"İçeriye atacaklarmış!.. Onlar da ölümü -Firavun'un karşısında- Seyyidina Hazreti Musa gibi gülerek karşılayacaklardır. Gözü dönmüş dinsiz ve densizlerin tecavüzleri karşısında ölümü gülerek karşılayan Hazreti Zekeriya, Hazreti Yahya ve Hazreti Mesih gibi gülerek karşılayacaklardır."
Bir din adamı, ülkesinin yöneticilerine karşı, kendisine körü körüne bağlı insanlara "zalimin işini kolaylaştırmayın, teslim olmayın, ölümü göze alın" diyor.
Allah, milletimizi bu fitneden korusun...