Midesiz Hasan Cemal!
Bir dönem Milliyet'te yazan Hasan Cemal'de son dönemlerde yaşanan 180 derecelik değişim hayrete düşürüyor. 99'da Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirildiği günlerde TSK ve dönemin başbakanı Bülent Ecevit'i öve öve bitiremeyen Hasan Cemal bugünlerde Kandil'de PKK'nın elebaşlarıyla kol kola geziyor.
70'lerde sola eğilimli darbeci 80'lerde darbe şakşakçısı 90'larda orta yolcu ve 2000'li yıllarda AB yanlısı çizgisiyle dikkatlerden kaçmayan Hasan Cemal gazetecilik hayatı boyunca çok fazla zikzaklı portreye sahip oldu. Şimdi de terör örgütü PKK'nın medayadaki tetikçiliğine soyunan Hasan Cemal, Yeni Türkiye'nin yoluna taş koymaya çalışan isimlerin başında geliyor. Yıllarca Doğan Medya'da yazan ve darbecilerin kalemşorlüğünü yapan Hasan Cemal, askeri vesayetin ortadan kalkması sonrasında bu kez rotasını bölücü terör örgütünün merkez üssü olan Kandil'e çevirdi.
HASAN CEMAL AZILI BİR ERDOĞAN DÜŞMANI
Demirören'in Milliyet'i satın almasından sonra kapıya koyduğu ilk isimlerden birisi olan Hasan Cemal o günden beri azılı bir Erdoğan düşmanı haline geldi. Erdoğan'ın ak dediğine kara diyen bir çizgide gazetecilik yaşantısını sürdüren Hasan Cemal sadece dışardaki AK Parti düşmanlarıyla değil içerdekilerle de sıkı fıkı bir ilişki içerisinde. Hatta bu Erdoğan düşmanlığı kendisi hakkında dinleme kararı çıkartan Paralel Yapı ile bile yakın bir ilişki içerisine girecek kadar gözlerini kör etti.
GAZETECİLİK DEĞİL TETİKÇİLİK YAPIYOR
Amacı gazetecilik yapmak değil karalamak, iftira atmak ve hedef göstermek olan Hasan Cemal, düdüğü arpayı verene göre çalıyor yıllardır. Onlarca yıl askeri vesayetin kapısında bekçilik yapan Hasan Cemal en son Kandil'de Karayılan ve Bayık'la kol kola ve kucak kucağa objektiflere takıldı. Hasan Cemal'in köşe yazarlığı serüveni o kadar değişkenlik arz ediyor ki bu durum tabloyu net bir şekilde görebilenlerin midesini bulandırıyor.
ESKİ TÜRKİYE SEVDALISI
Şimdilerde Kandil'de PKK militanlarına boncuk dağıtmakla meşgul olan Hasan Cemal'in bundan 16 yıl önce yazdığı bir yazı yaşadığı değişim gözler önüne seriyor. Bugün Kandil kamplarında kol kola gezdiklerini 16 yıl önce yazdığı bir köşe yazısıyla yerin dibine sokan Hasan Cemal Eski Türkiye'nin önemli figürlerinden birisi olduğunu sergilediği aykırı tavırlarla hep kanıtladı...
16 YIL ÖNCE TERÖRİST DEDİKLERİYLE BUGÜN KOL KOLA!
İşte yukarda gazetecilik geçmişin kısaca özetlediğimiz Hasan Cemal'in bukalemun tarzı bir kişiliğe sahip olduğunu gözler önüne seren 17 Şubat 1999 tarihli Milliyet gazetesindeki köşe yazısından bazı satırlar:
HASAN CEMAL AZILI BİR ERDOĞAN DÜŞMANI
Demirören'in Milliyet'i satın almasından sonra kapıya koyduğu ilk isimlerden birisi olan Hasan Cemal o günden beri azılı bir Erdoğan düşmanı haline geldi. Erdoğan'ın ak dediğine kara diyen bir çizgide gazetecilik yaşantısını sürdüren Hasan Cemal sadece dışardaki AK Parti düşmanlarıyla değil içerdekilerle de sıkı fıkı bir ilişki içerisinde. Hatta bu Erdoğan düşmanlığı kendisi hakkında dinleme kararı çıkartan Paralel Yapı ile bile yakın bir ilişki içerisine girecek kadar gözlerini kör etti.
GAZETECİLİK DEĞİL TETİKÇİLİK YAPIYOR
Amacı gazetecilik yapmak değil karalamak, iftira atmak ve hedef göstermek olan Hasan Cemal, düdüğü arpayı verene göre çalıyor yıllardır. Onlarca yıl askeri vesayetin kapısında bekçilik yapan Hasan Cemal en son Kandil'de Karayılan ve Bayık'la kol kola ve kucak kucağa objektiflere takıldı. Hasan Cemal'in köşe yazarlığı serüveni o kadar değişkenlik arz ediyor ki bu durum tabloyu net bir şekilde görebilenlerin midesini bulandırıyor.
ESKİ TÜRKİYE SEVDALISI
Şimdilerde Kandil'de PKK militanlarına boncuk dağıtmakla meşgul olan Hasan Cemal'in bundan 16 yıl önce yazdığı bir yazı yaşadığı değişim gözler önüne seriyor. Bugün Kandil kamplarında kol kola gezdiklerini 16 yıl önce yazdığı bir köşe yazısıyla yerin dibine sokan Hasan Cemal Eski Türkiye'nin önemli figürlerinden birisi olduğunu sergilediği aykırı tavırlarla hep kanıtladı...
16 YIL ÖNCE TERÖRİST DEDİKLERİYLE BUGÜN KOL KOLA!
İşte yukarda gazetecilik geçmişin kısaca özetlediğimiz Hasan Cemal'in bukalemun tarzı bir kişiliğe sahip olduğunu gözler önüne seren 17 Şubat 1999 tarihli Milliyet gazetesindeki köşe yazısından bazı satırlar: