Kılıçdaroğlu artık o koltukta oturamaz
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar: Ataşehir skandalından sonra Kemal Kılıçdaroğlu o koltukta oturamaz. CHP, bu rezidansın altında kalır.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 13.07.2015 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 13.07.2015 | 07:50
BU CHP'NİN İSKİ SKANDALIDIR
-Ataşehir'deki skandal CHP için anlama geliyor?
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu başından beri çocukları ile birlikte çok mütevazi bir hayatının olduğunu söylüyordu. CHP milletvekili ile ilgili gündeme bomba gibi düşen bu iddialar Kılıçdaroğlu'nun bütün tezlerini çökertti. Kızı, özel kalem müdür ve yakınları da manavdan domates alır gibi lüks sitelerde daire satın almışlar. Gamze İlgezdi'nin 17 rezidans dairesinin olması bunun bir tasarrufla elde edilmiş bir kazanım değil, rüşvet ve haksız kazanca bağlı olarak gerçekleştiği iddiasını güçlendirmektedir. Bu iddiaların üzerine gidilirse CHP bu rezidansların altında kalır diye düşünüyorum. Rezidans skandalı CHP'nin İSKİ skandalıdır. Sadece Milletvekili değil Kemal Kılıçdaroğlu'nu da içine alan büyük bir skandaldır.
KILIÇDAROĞLU ARTIK O KOLTUKTA OTURAMAZ
-Himmet paralarını kumar masalarında kaybeden Gülen'in yöneticisinden sonra Ataşehir'deki skandal Doğan ve Gülen medyasının ilgisini çekmedi. Bu körlüğü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özellikle 17 Aralık darbesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşmanlıkta aynı safta buluşan Fethullah Gülen, Aydın Doğan ve uluslararası yayın organları bu skandal karşısında üç maymunu oynaması aynı tezgahın ürünüdür. Samimiyetsizliğinin ibret vesikasıdır. Onlar için esas olan yolsuzluğun üzerine gidip gerçeklerin açığa çıkarılması asla değildir. Erdoğan'sız Türkiye projesinin hayata geçirmek istiyorlar. Hiçbiri Ataşehir'in üzerine gitmez, gidemez . Giderlerse Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu koruması asla mümkün olmaz.
-Gayrımenkul zengini Gamze İlgezdi'nin mecliste kaldırdığı sol yumruk da çok tartışıldı. O yumruk ne anlama geliyor?
Özellikle Gezi olaylarından sonra sokağa selam verme CHP'de çok yaygın bir propaganda aracına dönüştü. Marjinal sol grupların sözcüsü gibi hareket etmeye başladılar. Sol yumruğunu havaya kaldırıp sağ ellerini göğsüne götürme marjinal grupların propaganda amaçlı yaptıkları bir ritüel. Gamze hanım Sol yumruğunu iyi ki kaldırdı. Kaldırmasaydı belki bu skandallar ortaya çıkmayacaktı. Bir de espiri yapayım; Sol yumruğunu havaya kaldırdı sağ yumruğu yedi. O sol yumruğun havaya kalkması son dönemin en hayırlı işlerinden biri oldu.
KOALİSYONA GİREN BİR DAHA İKTİDAR OLAMADI
-Türkiye bir de ana gündem maddesi var; Koalisyon ve tekrar seçim. Hangi ihtimale daha çok şans veriyorsunuz
Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımınızın açıklamalarına baktığımızda 4 yıllık bir koalisyon hükümetini istediklerini görüyoruz. Ancak koalisyon seçenekleri tüketilirse erken seçim kaçınılmaz olacak. Ancak erken seçim son çare görülüyor. 23 Ağustos'a kadar CHP ve MHP ile tüm fırsatlar değerlendirilecektir. Benim kişisel kanaatim ne CHP ne de MHP ile kurulacak bir hükümetin partimize ve ülkemize hayırlı olmayacağı yönündedir. Koalisyona giren hiçbir siyasi parti bir daha tek başına iktidar yüzü görmedi. AP ve ANAP örneğinde olduğu gibi.
-Peki tekrar seçim olursa seçmenin tercihinin değişeceğini düşünüyor musunuz?
Elbette düşünüyorum. 7 Haziran sandığından çıkan sonucun iyi okunması gerekir. Seçmen HDP'yi meclise taşırken AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını istiyor. Bu tablonun seçmeni üzdüğünü sahadaki gözlemlerimizden anlıyoruz. Muhalefetin seçim sonrası tavrı da seçmeni hayal kırıklığına uğrattı. Tekrar seçimde AK Parti oylarının artacağını ve tek başına iktidar olacağını düşünüyorum. Bunu medya da muhalefet de uluslararası güç odakları da görüyor. Şu anda bütün unsurlar erken seçim olunca hiçbir şeyin değişmeyeceğini pompalıyor. Eğer gerçekten erken seçimde AK Parti'nin oylarını düşeceğine inanıyorlarsa neden bunu zorlamıyorlar.
TEŞKİLAT %90 TEKRAR SEÇİM İSTİYOR
-Parti teşkilatı koalisyon mu tekrar seçim mi istiyor?
Parti teşkilatlarının %90'ı tekrar seçim istiyor. Milletvekillerinin arasında da genel kanaat bu yönde. Koalisyon olursa farklı görüşler var. MHP'yi ve CHP'yi isteyen arkadaşlarımız var. Ama HDP'yi isteyen tek kişi görmedim.
-AK Parti'nin yeminli düşmanları şimdi "erken seçim olursa oyunuz düşer" diyerek AK Parti'ye akıl veriyor. Bu çıkışları samimi buluyor musunuz?
Diyelim AK Parti oyları azaldı. Milletvekilleri sayısı da düştü. Bugünkü tablodan farklı bir tablo ortaya çıkmaz. Yine koalisyonda en önemli aktör AK Parti olur. Diğer taraftan tekrar seçim olursa daha büyük bir umut var. 276'nın üzerinde milletvekili alması çok muhtemel. Ben bu umudun peşinden gitmek gerektiğini düşünüyorum. Bu kritik durumu aziz milletin çok iyi değerlendirdiğini düşünüyorum. Tekrar seçimde AK Parti'nin oyunun düşeceğini düşünenler aksine seçime gidilmesini istemesi gerekir. Ancak onlar da AK Parti'nin küçük bir sıçramayla tekrar tek başına iktidara geleceğini biliyorlar.
TEŞKİLATIMIZ 7 HAZİRAN'IN ÖZELEŞTİRİSİNİ YAPIYOR
-7 Haziran seçimlerinde AK Parti açık ara birinci parti çıktı. Ancak 2011 seçimleri ile kıyaslandığında bir başarısızlık da dikkat çekiyor. Parti'nin bir özeleştiri yapması gerekiyor mu sizce?
Yerden göğe haklısın. Bu özeleştirinin mutlaka yapılması gerekir. Vatandaş bize mesaj verdi ama ayarı kaçırdı. Şefkat tokadı atarken Osmanlı tokadı geldi. Topluma mesajlarımızı iyi veremedik. Kendi gündemimizi oluşturamadık. Muhalefetin gündeminin peşinden gittik. Orta kesim ve dar gelirli kitlelere yeterince mesaj veremedik. AK Parti 2002 ruhunu yeniden yakaladığı zaman inanıyorum ki çok ciddi patlama yapar. Türkiye hızla zenginleşirken büyürken toplum da bu zenginleşmeden daha fazla pay almak istiyor. Elbetteki aday tespiti, teşkilatların yapılandırılmasındaki mikro problemler de oy kaybını tetikledi. Muhasebesi hızla yapılıyor. Erken seçime gidelim derken vatandaşa kulak vermeden gidelim demiyorum.
-Teşekkür ederim. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Şunu çok önemli görüyorum. Seçim atmosferi doğduğunda AK Parti'nin oyları %46-47 civarındaydı. Parti içindeki bazı tartışmalar nedeniyle hızla aşağı indi. Ondan sonra AK Parti bu oyu yukarı çıkarmakta zorlandı. Onun için Sayın Cumhurbaşkanımız ve başbakanımız arasındaki diyalog çok önemli. Fitne çıkmasını isteyen üçüncü şahıslar aradan çıkarılmalı. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız tıpkı namazda olduğu gibi safları sık ve düz tutmalı ki araya şeytan girmesin.