İşte son seçim anketi!
MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat: "Diyarbakır'da patlayan bomba AK Parti'den en az iki puanı HDP'ye ekledi. AK Parti'nin içinde olmadığı hiçbir koalisyon artık mümkün değil. AK Parti-MHP koalisyonu Türkiye'yi seçime götürebilir. Yaptığımız son araştırmaya göre bu Pazar seçim yapılsa AK Parti'nin oyu %43.5."
Türkiye 7 Haziran seçimlerini ve sonuçlarını tartışmaya devam ediyor. Önümüzde 45 gün içinde tamamlanması gereken bir koalisyon görüşmeleri süreci var. Siyasi partilerden gelen ilk sinyallere göre önümüzde çok karmaşık bir tablo yok. AK Parti ya CHP ile ya da MHP ile bir koalisyon hükümeti kuracak. Bu görüşmelerden bir sonuç alanımazsa Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deyimiyle erken seçime değil bir "tekrar seçime"e gidecek. Şimdi kamuoyu şu soruya cevap arıyor: Türkiye AK Partili bir koalisyon hükümeti ile mi yönetilecek yoksa Kasım başında istikrar için tekrar sandık başına mı gidecek?
7 Haziran seçimlerinden sonra kamuoyunun merak ettiği tüm soruları MAK Araştırma Şirketi Başkanı Mehmet Ali Kulat'a sorduk.
-Seçim sonuçları sizi şaşırttı mı?
Yaptığımız son çalışmaya göre CHP ve MHP neredeyse milimetrik olarak öngörüldüğü gibi çıkmıştır. Ancak seçimin geçirgenliği yüksek iki partisi AK Parti ve HDP de ise özellikle son haftaya girildiğinde yani araştırmamızdan sonraki özellikle Diyarbakır mitinginde patlayan bombalar Kürt seçmende safların sıklaşması olarak tecelli etmiştir.
-Diyarbakır mitingindeki patlama HDP'nin oyunu ne kadar etkiledi sizce?
Doğrusu son haftaya kadar kendi çekirdek oyunun dışında ağırlıklı olarak CHP ve Beyaz Türklerden oy alan ve bu oylarla seçim barajı konusunda bıçak sırtı bir görüntü oluşturan HDP bu provakatif eylemler ve Ak Parti'nin de son haftada iyi atraksiyonlar geliştirememesinin etkisiyle baraj üstü yaklaşık 2 - 3 puanlık oyu ağırlıklı Ak Parti seçmeninden almıştır. Araştırma firmalarının bu tarihten önce yaptıkları çalışmalarla bu süreç sonrası sahada gördükleri budur. Ama YSK yasağı gereği seçime 10 gün kala kamuoyuna ifade edilememiştir. Bu olay üzerine çok net söylemlerin geliştirilememesi iktidar için negatif sonuç doğurmuştur.
7 Haziran seçimlerinden sonra kamuoyunun merak ettiği tüm soruları MAK Araştırma Şirketi Başkanı Mehmet Ali Kulat'a sorduk.
-Seçim sonuçları sizi şaşırttı mı?
Yaptığımız son çalışmaya göre CHP ve MHP neredeyse milimetrik olarak öngörüldüğü gibi çıkmıştır. Ancak seçimin geçirgenliği yüksek iki partisi AK Parti ve HDP de ise özellikle son haftaya girildiğinde yani araştırmamızdan sonraki özellikle Diyarbakır mitinginde patlayan bombalar Kürt seçmende safların sıklaşması olarak tecelli etmiştir.
-Diyarbakır mitingindeki patlama HDP'nin oyunu ne kadar etkiledi sizce?
Doğrusu son haftaya kadar kendi çekirdek oyunun dışında ağırlıklı olarak CHP ve Beyaz Türklerden oy alan ve bu oylarla seçim barajı konusunda bıçak sırtı bir görüntü oluşturan HDP bu provakatif eylemler ve Ak Parti'nin de son haftada iyi atraksiyonlar geliştirememesinin etkisiyle baraj üstü yaklaşık 2 - 3 puanlık oyu ağırlıklı Ak Parti seçmeninden almıştır. Araştırma firmalarının bu tarihten önce yaptıkları çalışmalarla bu süreç sonrası sahada gördükleri budur. Ama YSK yasağı gereği seçime 10 gün kala kamuoyuna ifade edilememiştir. Bu olay üzerine çok net söylemlerin geliştirilememesi iktidar için negatif sonuç doğurmuştur.
-Araştırma şirketleri 7 Haziran seçimlerinde çok eleştirildi. Bu kadar yanılma payı sadece Diyarbakır'daki saldırı ile açıklanabilir mi?
Bizim firma olarak isabet yüzdemiz Türkiye ortalamasının üstündedir. Batıda seçim saatine kadar hatta sandık başı anketler serbest iken bizde 10 gün öncesinde bu araştırmalara yasak konulması araştırma firmalarının handikabıdır. Bu sonuçlar içinde en şaşırtıcı olan; iktidar partisinin 13 yıllık iktidarında en büyük yatırımı yaptığı, bölge insanının hayatında görmediği desteğe rağmen Doğu-Güneydoğu bölgesi seçmeninin ama daha özelde Kürt seçmeninin AK Parti'ye sırt dönmesidir.
-Kandil ile HDP arasında bir "emanet oy" tartışması yaşanıyor. Sizce HDP'ye gelen emanet oylar kalıcı mı?
Bu seçimde HDP'ye giden oy en esnek oydur. Sosyalist gruplardan ve CHP'den gelen oylar belki kalıcı olabilir. Daha önce AK Parti'ye oy veren Müslüman Kürtlerin verdiği oyların ise HDP'de kalıcı olmadığını düşünüyorum. Bu seçimlerde dini değil milli değerler ön plana çıktı. HDP'nin barajı geçmesi bazı kesimlerde bir milli dava gibi görüldü. Kürtlerin sahibi HDP gibi tanıtıldı. AK Parti bu konuda biraz geride kaldı. Hizmetlerle birlikte bölge insanına sahip çıktığını gösterirse AK Parti Müslüman Kürtler'in oylarını ilk seçimde geri alabilir.
-Koalisyon görüşmeleri başladı. Size en yakın koalisyon formülü hangisi geliyor?
Öncelikle milli irade her şeyin üzerindedir. Ancak konu koalisyon olunca 13 yıl boyunca tek başına başarılı bir iktidara alışmış toplumun, geçmiş sabıkası çok da iyi olmayan koalisyonu hazmı çok kolay görülmemektedir. Bu noktada taban yakınlığı bakımından Ak Parti-MHP hükümeti Türkiye'yi seçime kadar taşıyabilir. Ancak anayasa değişikliği için sayısal yetersizlik bu koalisyonun ömrünü daha baştan kısaltmaktadır.
-HDP'li bir hükümetten ümit kalmayınca AK Parti-CHP Hükümeti üzerinde de duruluyor. Böyle bir ihtimal görüyor musunuz?
Bu eşyanın doğasına aykırı olur. Aslına bakarsanız Türkiye'de yeni anayasayı yapacak tek hükümet formülü bu. Ancak AK Parti ve CHP'nin söylemleri, dünya görüşü ve vaatleri birbirinden çok farklı. Ayrıca CHP ve AK Parti tabanı bu formüle sıcak bakmayabilir. Kılıçdaroğlu'nun dönüşümlü Başbakanlık teklifi de zaten bu CHP-AK Parti seçeneğini baştan ortadan kaldırdı.
-Gazete ilanları ile CHP-MHP-HDP koalisyonu zorlanıyor. Sizce AK Parti'ye rağmen bir hükümet kurulabilir mi?
AK Parti'ye rağmen bir hükümet kesinlikle kurulamaz kurulursa da özellikle MHP için siyasal intihar olur ve zaten uzun ömürlü olmaz. Türkiye'yi gazete ilanları, Tüsiad benzeri STK'ların talimatlarıyla dizayna çalışanlar 13 yıllık kış uykusundan sanırım yeni uyandılar ve aradaki bu toplumsal değişimi kaçırdılar. Türkiye'nin temel dinamikleri 28 Şubat benzeri postmodern balans ayarlarına artık uygun değil.
-Erken seçime gidilirse AK Parti'ye şans veriyor musunuz?
Hükümet kurma adına koalisyon denemelerinin başarısız olması durumunda; Ak Parti bu konuda samimi çabasıyla sonuç alamadığını toplum kitlelerine anlatır ve yukarıda saydığımız sorunlu toplum kesimlerine yönelik bir seçim söylemi geliştirir ve doğru bir listeyle ortaya çıkarsa; Ak Parti'den uzaklaşan kesimleri yeniden kazanacağı aşikârdır. Şu an muhalefet bir erken seçimi asla istemeyecektir.
-Türkiye seçimlerden yoruldu. Erken seçime gidilirse katılımın düşük olacağı söyleniyor. En çok hangi partiler fire verir?
Seçime katılım seçmenin siyasi partilerce motivasyonu ile yakından ilgilidir. Özellikle CHP seçmeni yıllardır muhalefette olmasına rağmen zaten 7 Haziranda da oy kaybıyla karşımızdadır. AK Parti'nin kendi seçmenini tek başına iktidar söylemiyle çok zorlanmadan sandığa getirebileceğini düşünüyorum. HDP ise emanet oyları tutabilecek mi bu süreçteki duruşuyla gösterecek…
-Seçimlerden sonra bir çalışma yaptığınızı biliyoruz. Bu çalışmadan nasıl bir sonuç çıktı? Yarın seçim olsa seçmenin tercihi ne olur?
Seçimden hemen sonra yaptığımız araştırmada Ak Parti'ye uyarı amaçlı oy vermeyen özellikle iç Anadolu, Akdeniz, Karadeniz, Marmara seçmeninde toplamda % 2 civarında bir pişmanlık izlenimi var. Pazar günü bir erken seçim olsa AK Parti'nin oyunun 43,5 olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Önümüzde 45 gün büyük tartışmalara gebe bir koalisyon görüşme süreci var. Koalisyon görüşmeleri seçmeni bıktırabilir ve AK Parti'nin "tek parti iktidarı" üzerine kurulu seçim çalışması daha iyi bir sonuç verebilir. HDP'nin oylarına gelince. Doğu ve güneydoğu seçmeninde mikro milliyetçilik üzerine kurgulu politikaya karşı AK Parti'nin yeni bir politikalar geliştirilmesi gerekiyor.
-AK Parti'nin tek başına iktidar olabilmesi için ne kadar oy alması gerekiyor? Böyle bir araştırma yaptınız mı?
Bu yöndeki bir rakamı her seçim çevresi için ayrı ayrı düşünmek gerekir. Bu da özellikle yerelde karşılığı olan adayları öne çıkararak ve yukarıda bir kısmını ifade ettiğimiz çalışmalarla bütünlük içinde mümkün olur. Ama illa bir rakam verilecekse risksiz bir tek başına hükümet olma -HDP barajı aştığında ve bugünkü seçim sistemiyle- % 43-44 rakamıyla izah edilebilir.
Röportaj: İsa TATLICAN-SABAH