'Siyasi bir şey olsa 1,5 sene niye beklensin?'
Başbakan Yardımcısı Babacan, Bank Asya'nın TMSF'ye devredilmesine ilişkin, "Siyasi bir şey olsa 1,5 sene niye beklensin de bugün yapılsın?" dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 30.05.2015 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 30.05.2015 | 11:44
Başbakan Yardımcısı Babacan, Bank Asya'nın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla TMSF'ye devredilmesi kararına yönelik sorular üzerine, bir süre önce ortaklık yapısıyla ilgili belirsizlikler nedeniyle bankanın yönetim kurulu üyelerinin TMSF tarafından belirlendiğini, bir bakıma sadece yönetim değişikliğine gidildiğini anımsattı.
Babacan, Konuya ilişkin olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) açıklaması dışında bir yorum yapmayı doğru görmediğini dile getirdi.
Kararda, "katılım fonu sahiplerinin haklarıyla mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike oluştuğunun" belirtildiğine dikkati çeken Babacan, şunları kaydetti:
"Bu sadece bir kurulun, BDDK'nın kararı değil, bunun arkasında teknik çalışmalar, raporlar vardır. Çok sağlam bir denetim raporu olmadan kurul bu tür kararları almıyor."
"Siyasi bir şey olsa 1,5 sene niye beklensin de bugün yapılsın?"
Babacan, kararın siyasi olup olmadığı yönündeki soru üzerine, "Siyasi bir şey olsa 1,5 sene niye beklensin de bugün yapılsın? Siyasi bir şey olsa herhalde çok önceden bütün bunlar yapılır geçilirdi, bu kadar uzun süre niye beklensin? Yapılan işlemin mutlaka hukuk zemininde yürümesi, bankacılık temayüllerine uygun olması gerekiyor. Hem BDDK hem de TMSF bunlara dikkat eden kuruluşlarımız. O konuda herhangi bir farklı düşünce doğru olmaz" diye konuştu.
"Eğer farklı bir şey olsa çok daha erken aşamada, çok daha farklı kararlar çıkardı" diyen Babacan, "Bu kararların mümkün olduğunca tam incelenerek, konuyu anlayarak, raporlar oluşturarak ve sağlam bir hukuk zemininde alınması gerekiyor. Zannediyorum ki BDDK bu işin hukuk zeminini güçlü şekilde oluşturmuştur" dedi.
"Son dakikaya kadar çalışmamız lazım"
Siyasi partilerden birinin yüzde 10 barajının sınırında bulunmasının, katılım yüzdesinin ve kararsız seçmenlerin seçim sonuçlarına etki edecek unsurlar olduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti:
Bütün teşkilatlarımıza diyoruz ki 'biz birinci partiyiz, bu seçimi nasılsa garanti alacağız' diye rehavete düşmek yok. Son dakikaya kadar çalışmamız lazım. Şu veya bu sebeple kırgın olan, biraz kafası karışmış olan, farklı duygular içerisinde olan vatandaşlarımız üzerinde özel çaba göstermemiz lazım. Çünkü koalisyon sadece Türkiye için değil, dünyanın her yerinde sıkıntılı oluyor"
"Türkiye açısından korkacak bir şey yok"
"Ekonomide gizli ya da açık kriz havası olup olmadığı" yönündeki soruya karşılık Babacan, dünyada en çok kullanılan 2 büyük para biriminin birbirine karşı şiddetli hareket ettiği bir ortamda bu durumun her ülkeyi etkilediğini dile getirdi. Babacan, şöyle konuştu:
"Son aylardaki kur hareketleri vatandaşlarımızın 'acaba bir risk mi var' algısını açıkçası yükseltti. Siyasi istikrar kuvvetliyse, makro ekonomik istikrarın ana unsurlarını sapasağlam yerinde tutuyorsak Türkiye açısından korkacak bir şey yok."
Kaynak: AA