Çare başkanlık
Eczacıbaşı Holding Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türkiye'de bir kriz çıkmayacağını belirterek, 'Parlamenter sistem çok başarılı olmadı. Başkanlık gibi yeni bir sistem düşünülebilir' dedi
- Gündem
- Giriş Tarihi: 17.03.2015 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 17.03.2015 | 03:35
Almanya'da katıldıkları ISH Frankfurt Fuarı sonrası basın mensuplarıyla sohbet toplantısı düzenleyen Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türkiye ekonomisinde bir kriz beklentisinin olamayacağını söyledi. Eczacıbaşı, istikrarlı bir hükümet olduğunu ve Türk ekonomisinin yeni bir başarı hikayesi yazacağını ifade etti. Başkanlık sisteminin kişilerden bağımsız tartışılması gerektiğini belirten Eczacıbaşı, "Parlamenter sistemin başarılı olmadığını gördük, yeni bir sistem düşünülebilir" dedi. Eczacıbaşı'nın görüşleri şöyle:
ÖNÜMÜZDE FIRSAT VAR?
Türkiye ekonomisi: Şimdi Türkiye'nin önünde çok önemli fırsatlar var. Yaşanan son gelişmelere baktığımızda bir şaşkınlık yaşadık açıkçası. Ancak görünen o ki dünya konjonktüründe yaşanan bu gelişmelerin Türkiye'ye yansıması geçici. Aslında en büyük fırsat Türkiye'nin reformlarında. Yeni bir başarı hikayesine ihtiyaç var. İstikrarlı bir hükümet var. Yeni bir başarı hikayesi yazmaya hazır. ? Reformlar : Hükümet ve ekonomi yönetimi bir takım reform çabaları içinde. Baktığımızda, Ekonomide Dönüşüm Programı gibi bir reform paketi açıklandı. Ayrıca öncelikli kalkınma ve dönüşüm programları açıklandı. Bunlar Sayın Başbakanımız tarafından takip ediliyor. İşte bunları da uluslararası alanlarda tanıtmalıyız. Bu reform paketleri yeni bir dinamizme götürecek bizi. Şimdi paranın az olduğu bir döneme giriyoruz. Reform yapabilen ayrışacak.
ÇÖZÜM SÜRECİ ÖNEMLİ?
Çözüm süreci: Karşılıklı iyi niyetle ilerleyecek ve mutlak suretle başarıya ulaştırılması gereken bir süreç. Yeni hikayenin temel taşlarından biri de aslında toplumsal refah ve huzur. Bu sürecin artık başarıyla sonuçlanması lazım. ? Başkanlık sistemi: Bu konu kişilerden bağımsız tartışılmalı. Cumhurbaşkanı da aynı görüşte. Parlamenter sistemin çok başarılı olmadığını da gördük. Örneğin; seçim barajı ve hukuk sistemi gibi... O nedenle demokrasinin temele oturduğu yeni bir sistem düşünülebilir. ? Dünya ile yarışıyoruz: Fuarla ilgili izlenimlerim son derece olumlu. En üst rakiplerimizin seviyesinde bir standımız oldu. Ürünlerimize bakıldığında da aynı başarıyı görüyoruz. Ben İtalya'ya lavabo ve banyo kalıbı almaya gittiğimizi hatırlıyorum. Sene 1979... Kalıp alıp, çoğaltıp, üretime geçiyorduk. Oralardan buralara geldik. Ortada etkileyici bir başarı var. Biz fason imalatçı olarak Avrupa'ya girdik ve çok ciddi bir kalite hareketi gerçekleştirdik. Sürdürülebilirlik, tasarım ve inovasyon, 3 önemli kriterimiz.
ÖNÜMÜZDE FIRSAT VAR?
Türkiye ekonomisi: Şimdi Türkiye'nin önünde çok önemli fırsatlar var. Yaşanan son gelişmelere baktığımızda bir şaşkınlık yaşadık açıkçası. Ancak görünen o ki dünya konjonktüründe yaşanan bu gelişmelerin Türkiye'ye yansıması geçici. Aslında en büyük fırsat Türkiye'nin reformlarında. Yeni bir başarı hikayesine ihtiyaç var. İstikrarlı bir hükümet var. Yeni bir başarı hikayesi yazmaya hazır. ? Reformlar : Hükümet ve ekonomi yönetimi bir takım reform çabaları içinde. Baktığımızda, Ekonomide Dönüşüm Programı gibi bir reform paketi açıklandı. Ayrıca öncelikli kalkınma ve dönüşüm programları açıklandı. Bunlar Sayın Başbakanımız tarafından takip ediliyor. İşte bunları da uluslararası alanlarda tanıtmalıyız. Bu reform paketleri yeni bir dinamizme götürecek bizi. Şimdi paranın az olduğu bir döneme giriyoruz. Reform yapabilen ayrışacak.
ÇÖZÜM SÜRECİ ÖNEMLİ?
Çözüm süreci: Karşılıklı iyi niyetle ilerleyecek ve mutlak suretle başarıya ulaştırılması gereken bir süreç. Yeni hikayenin temel taşlarından biri de aslında toplumsal refah ve huzur. Bu sürecin artık başarıyla sonuçlanması lazım. ? Başkanlık sistemi: Bu konu kişilerden bağımsız tartışılmalı. Cumhurbaşkanı da aynı görüşte. Parlamenter sistemin çok başarılı olmadığını da gördük. Örneğin; seçim barajı ve hukuk sistemi gibi... O nedenle demokrasinin temele oturduğu yeni bir sistem düşünülebilir. ? Dünya ile yarışıyoruz: Fuarla ilgili izlenimlerim son derece olumlu. En üst rakiplerimizin seviyesinde bir standımız oldu. Ürünlerimize bakıldığında da aynı başarıyı görüyoruz. Ben İtalya'ya lavabo ve banyo kalıbı almaya gittiğimizi hatırlıyorum. Sene 1979... Kalıp alıp, çoğaltıp, üretime geçiyorduk. Oralardan buralara geldik. Ortada etkileyici bir başarı var. Biz fason imalatçı olarak Avrupa'ya girdik ve çok ciddi bir kalite hareketi gerçekleştirdik. Sürdürülebilirlik, tasarım ve inovasyon, 3 önemli kriterimiz.
DİĞER