Tuğçe Kazaz'dan o eleştirilere cevap!

Manken Tuğçe Kazaz, bir gazetede yer alan Atatürk'le ilgili söyleri nedeniyle bazı kişilerin ağza alınmayacak küfürleri ve tehditleri ile karşı karşıya kaldığını söyledi. Yaptığı yazılı açıklamayla eleştirilere yanıt veren Kazaz, "Sizin Atatürk anlayışınızı da böylece görmüş olduk. 'Atatürk olmasaydı, din değiştiremeyecektin, geçmişte yemiş olduğun haltları yiyemeyecektin' diyenler olmuş. Bende diyorum ki, sizlerin o putlaştırdığınız Atatürk keşke olmasaydı da bende o haltları yememiş olsaydım. Ayrıca yok Atatürk olmasa idi İngilizlerin ve Amerikalıların mandası olurmuşuz. Cehaletiniz beyninizden paçalarınıza kadar sirayet etmiş. Zaten yıllardır İngilizlerin ve Amerikalıların mandası olduğumuzu bilmeyen mi var. Cumhuriyet de dahil olmak üzere, yakın zamana kadar kurulan bütün hükümetler İngiltere'den izin alarak kurulmadı mı? Zamanında bir kurşun bile sıkmadan acaba İngilizler hangi sözleri alarak yurdu terk ettiler? Kapalı kapılar altında neleri feda ettik? Biz hala İngilizlerin, Amerikalıların ve İsraillilerin güdümünde olan paralel ile mücadele etmiyor muyuz? Şimdilerde bu kabuğu kırıp, oyunlarını bozan ve bağımsızlığa doğru yürüyen ve hala içimizde var olan uşaklarını temizleyen ve istiklal mücadelesi veren bir Türkiye var dedi.
''Hayır, anlamadım yani sanki Kurtuluş Savaşı'nda biz bu toprakları İngiliz, İtalyan, Fransız ya da diğer ittifak devletlerinden aldık diyen Kazaz, şöyle devam etti: "Hayır kardeşim bu topraklar, bizlerin ecdadının yani Osmanlının toprakları idi. O zaman bilmediğimiz belki de kapalı kapılar ardından pazarlıklar yapılır iken, millet de topyekûn bir mücadele vererek onları bu ülkeden defettiler. Şimdi bizlerin uyanmasını ve yeryüzünde güçlü bir devlet olmamızı istemeyen dış güçler bugün bizi şekil 1 a da görüldüğü üzere, Osmanlı, Atatürk, paralel, etnik köken ve inanç vb unsurları kullanarak bizi birbirimize kırdırmaya ve bölmeye çalışmakta. Bunu görmemek için kör olmak gerekmektedir.
Kazaz, kendisine yönelik eleştirilere de yanıt vererek, "Charlie Hebdo olayında, Cumhuriyet Gazetesi'nde Hz. Muhammed'in yani kutsallıktan bahsedeceksek eğer, dünya üzerinden geçmiş en kutsal varlık olan Peygamberin karikatürünün yayınlaması bana göre aşağılık bir hareketken, sizler için basın ve ifade özgürlüğü idi. Ama ben kalkıp sizlere ne hakaret ettim, ne tehdit ettim ne de küfür ettim. Şimdi kalkıp, içerisinde hiçbir hakaret bulunmayan, tamamen gördüğüm ve bu milletin ileri yürümesi için önüne engel olduğuna inandığım, Atatürk'ün kendisini değil, putlaştırılmış olan Atatürk'ü başta kendi zihinlerimizde yıkmadan bir adım ileriye gidemeyeceğimizi vurguladığım andan itibaren, yine sizin o aşağılık ifade özgürlüğünüz devreye girerek çirkinleştiniz. Ama siz ne kadar çirkinleşirseniz ya da aşağıların aşağısı olan varlıklara da dönüşseniz, ben her zaman ki gibi inandıklarımın arkasında durmaya devam edeceğim dedi.
"Ben Atatürk düşmanı değilim, sizin putlaştırdığınız Atatürk'ün düşmanıyım diyen Kazaz, şöyle devam etti: "Benim inancımda putlara yer yok, sizinkini artık biliyorum. Ben cüretimi sizin gibi putlardan değil de Allah'tan aldığım için sizin gibi ağza alınmayacak sözler sarf etmek yerine, inanmadığım, kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışan zihniyetlerin oyunlarına gelip sizin gibi çirkinleşmeyeceğim. Ve bundan sonra, küfür, hakaret ve tehdit edenler hakkında yasal işlem başlatacağım. Ayrıca, hiçbir zaman Budist olmadım, bundan sonra Budist olduğumu vurgulayan ve hiçbir ispatı bulunmadığı halde bunu tekrar tekrar yayınlayan, basın yayın organlarına da dava açacağımı buradan belirtmek isterim.