Ahmet Davutoğlu: Hesap verecekler!
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Adıyaman il kongresinde İstanbul merkezli 14 Aralık Operasyonu ile ilgili konuştu.
Paralel çeteye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında adımlar atılınca ilk tepkiyi CHP lideri Kılıçdaroğlu'un vermesini eleştiren Davutoğlu, " Bizim dönemimizde ülke demokratikleşti, özgürleşti, kimseye yürüttüğü faaliyet dolayısıyla önyargıyla bakmadık. Ta ki hizmet görüntüsü altında birileri eğer bürokrasiyi kontrol etmek üzerinden ülkenin seçilmiş iktidarına savaş ilan edince, durum değişti. O andan itibaren bize tevdi edilen milli irade emanetini sonuna kadar savunmak boynumuzun borcudur" dedi.
ADIYAMAN'A GELDİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker ile birlikte partisinin 5'inci İl Kongresi'ne katılmak üzere öğleden sonra Elazığ'dan Ana uçağıyla Adıyaman'a geldi. Havaalanında Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Belediye Başkanı Fehmi Hüsrev Kutlu, AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın ve milletvekilleri tarafından karşılanan Başbakan Davutoğlu, güvenlik önlemleri arasında partisinin İl Kongresi'nin yapıldığı Adıyaman Üniversitesi Spor Salonu'na geçti.
BİZ MİLLETİN TA KENDİSİYİZ
Adıyaman'ın Sahabe'lerin, iman ve aşk şehri olduğu anımsatan Başbakan Davutoğlu, kentte bulunan ziyaret ve ilçelerin isimlerini sıralayarak İsrail'in Mavi Marmara baskınında hayatını kaybeden Adıyamanlı Fahri Yıldız'ı selamladı. Başbakan Davutoğlu, AK Partili hiçbir ferdin pazar tatili yapmadan ideallerine ulaşıncaya kadar çalışacağını belirterek, "Bugünler herkesin kendisini imtihandan geçirmesi gereken günlerdir. Biz burada toplanmışken, arkadaşlar mecliste bütçe görüşmeleri yapıyor. Birçok arkadaş başka il kongrelerinde. Hiçbir AK Partili fert şu anda boş değil, pazar tatili yapmıyor. Biz ideallerimize ulaşana kadar bize durmak yoktur. İşte aramızdaki fark budur. Biz milletin ta kendisiyiz. Bu milletin izzetine sahip çıkarız. Bu milletle yürür, koşarız bu milletle aşkla hareket ederiz" dedi.
KILIÇDAROĞLU'NUN ÖZÜR DİLEME VAKTİDİR
Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdarğlu'nun kentte kabri bulunan sahabelerin üzerinden eleştirerek, şöyle devam etti:
"Şimdi Ebuzer, o sahabenin adı iki kez gündeme geldi. Bir mecliste Kılıçdaroğlu söyledi, hangi çağda yaşadığını bilmiyor. Ben de memnun oldum, atıfta bulunduğu için ama aziz Adıyamanlılar Ebuzer'in emanetçileri, makamına sahip olan aziz Adıyamanlılar, şimdi sorma vakti değil mi ey Kılıçdaroğlu, madem Ebuzer diyorsun ondan birkaç gün önce Osmanlıca gündeme geldiğinde dönüp neden 'Ortaçağ karanlığı' dedin. Eski CHP zihniyetini sürdürdüğünü gösterircesine alemlere rahmet olarak geldiği 'Ortaçağ karanlık' diyen Ebuzer'i anlayabilir mi? İşte Kılıçdaroğlu'nun bir özür dileme vaktidir. Bir daha dönüp millete ey Kılıçdaroğlu 'Ortaçağ karanlığı' demeyeceksin. O asırlar Ebuzer'in de içinde bulunduğu Asr-ı Saadet asırlarıdır. Bu milletin mukaddesatına saygı göstermeyi öğrenecekler. Biz AK Parti yolcuları hem asrı saadetin, hem Selçuklu, hem Osmanlının, hem İstiklal Harbi'nin, hem Çanakkale şehitlerinin emanetçileriyiz ve o emaneti gururla, aşkla taşıyoruz, taşımaya devam edeceğiz. İşte onun için darbelere ve vesayetçilere karşı çıkamıyorlar. Kaç gündür davet ediyorum Kılıçdaroğlu'nu; 27 Mayıs, 12 Mart, 28 Şubat ve 27 Nisan'a karşı çıkmaya. Ama karşı çıkamadılar, bizimle dimdik TBMM onurunu savunamadılar ama biz savunduk. AK Parti'den cumhurbaşkanı seçilemez dediler 2007 e muhtırasında ne yaptık gümbür gümbür seçtik. AK Partili bir cumhurbaşkanı geldi."
NEREDE DARBE VARSA ORADA CHP VAR
Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık operasyonları ile Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasının engellenmesinin amaçlandığını ifade eden Davutoğlu, "Yapabildiler mi? Milletin içinden gelen sesi dinleyen hiç kimseyi engelleyemezler. CHP, Gezi olaylarının tahrikçileri arasında yer aldı, Kılıçdaroğlu o tahriki de yaptı. Milli iradeye vesayet koymak isteyenlerin temsilciliğini üstlendi. Mısır'da darbe oldu heyet gönderdi Kılıçdaroğlu heyet. 17 ve 25 Aralık komploları kuruldu ve bu komplolar üzerinden bürokrasiye sızmış paralel çete iç ve dış bağlantılarıyla milli irade iye iktidara gelmiş olan AK Parti ve başbakanı dönemin başbakanı diye adlandırarak iktidardan uzaklaştırmak istedi. Yanında kim vardı Kılıçdaroğlu. Nerede vesayet, nerede darbe varsa orada CHP var. Sonra ne oldu 30 Mart'ta milli irade 'siz ne vesayet planı yaparsanız yapın, benim irademin üzerinde irade ve Allah'ın takdirinin üzerinde söz yoktur' dedi. Bakın ne oldu baktılar ki tek tek AK Parti'yi engelleyemiyorlar, hep beraber bir araya geldiler, topluca geldiler ama milletimiz kendi içinden çıkana oy verdi ve başbakanımız cumhurbaşkanı oldu" diye konuştu.
İKTİDARA SAVAŞ AÇANLAR
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından AK Parti içinde ihtilaf çıkacağı beklentisi içerisine girildiğini belirten ama fire verilmediğini savunan Davutoğlu, 14 Aralık operasyonuna vurgu yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün o paralel çeteyle ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde bir takım adımlar atılınca önce Kılıçdaroğlu konuşuyor, onlardan önce. Çünkü onların kültüründe vesayet var. 'Hiçbir şeyden korkmuyoruz, her şey açıklansın' diyenler niçin bugün telaş içindeler? Neden çıkardıkları yaygaralarla soruşturmayı etkilemeye çalışıyorlar? Beklesinler ve bilsinler ki devletin kurumlarına sızan Başbakanı, Cumhurbaşkanını, devletin kurumlarının en mahrem toplantılarını dinleyenler, MİT müsteşarına yönelik operasyona kalkışan, Suriye'de mazlumlara yardıma giden TIR'ı durdurup ülkemizi şikayet edenler bunların karşılıksız olacağını düşünmesinler. Bize iktidar emanetini milletten aldık, canımızın emanetini Allah'tan aldık. İkisini de Allah'ın ve milletin takdiriyle veririz. Bizim dönemimizde ülke demokratikleşti, özgürleşti, kimseye yürüttüğü faaliyet dolayısıyla önyargıyla bakmadık. Ta ki hizmet görüntüsü altında birileri eğer bürokrasiyi kontrol etmek üzerinden ülkenin seçilmiş iktidarına savaş ilan edince durum değişti. O andan itibaren bize tevdi edilen milli irade emanetini sonuna kadar savunmak boynumuzun borcudur. Mavi Marmara baskınında İsrail'e ses çıkaramayanlar, AK Parti iktidarına kumpas kuruyorlar. İsrail otoritesini meşru gördükten sonra Türkiye'de iktidarın başbakanına 'dönemin başbakanı' diye dosyalar hazırlayanlar varsa onlar bugün de yarın da millet ve tarih önünde hesap vereceklerdir."
ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞARIYA ULAŞACAK
Davutoğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmeye heyet gönderdiğini de hatırlatarak Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiği konuşmasında iç savaştan kaçan Suriyelilere kucak açan Adıyamanlılara teşekkür etti. 6-7 Ekim Kobani olaylarına karşı Adıyaman'dan vakur duruş sergilendiğini belirten ve bunun için vatandaşlara teşekkür eden Başbakan Davutoğlu, "Ne Gezi, ne Kobani olaylarına, ne 17 ve 25 Aralık kumpaslarına Adıyaman prim vermedi. Ayakta, dimdik 'milli irade ve kardeşlik' dedi. Bu güzel hareketten örnekle ülkemizin her bir köşesine şu mesajı iletiyorum; kim ne derse desin Ebuzer'in yolcuları aralarına fitne girmesine izin vermeyecek, çözüm süreci öyle veya böyle mutlaka kardeşlik bilinciyle başarıya ulaştırılacak. Ama bir daha 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi vandalların, eşkıyaların, şiddet dili kullanan tek tip politika geliştirmeye çalışanların şiddet ve terörüne izin vermeyeceğiz."
ADIYAMAN'A GELDİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker ile birlikte partisinin 5'inci İl Kongresi'ne katılmak üzere öğleden sonra Elazığ'dan Ana uçağıyla Adıyaman'a geldi. Havaalanında Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Belediye Başkanı Fehmi Hüsrev Kutlu, AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın ve milletvekilleri tarafından karşılanan Başbakan Davutoğlu, güvenlik önlemleri arasında partisinin İl Kongresi'nin yapıldığı Adıyaman Üniversitesi Spor Salonu'na geçti.
BİZ MİLLETİN TA KENDİSİYİZ
Adıyaman'ın Sahabe'lerin, iman ve aşk şehri olduğu anımsatan Başbakan Davutoğlu, kentte bulunan ziyaret ve ilçelerin isimlerini sıralayarak İsrail'in Mavi Marmara baskınında hayatını kaybeden Adıyamanlı Fahri Yıldız'ı selamladı. Başbakan Davutoğlu, AK Partili hiçbir ferdin pazar tatili yapmadan ideallerine ulaşıncaya kadar çalışacağını belirterek, "Bugünler herkesin kendisini imtihandan geçirmesi gereken günlerdir. Biz burada toplanmışken, arkadaşlar mecliste bütçe görüşmeleri yapıyor. Birçok arkadaş başka il kongrelerinde. Hiçbir AK Partili fert şu anda boş değil, pazar tatili yapmıyor. Biz ideallerimize ulaşana kadar bize durmak yoktur. İşte aramızdaki fark budur. Biz milletin ta kendisiyiz. Bu milletin izzetine sahip çıkarız. Bu milletle yürür, koşarız bu milletle aşkla hareket ederiz" dedi.
KILIÇDAROĞLU'NUN ÖZÜR DİLEME VAKTİDİR
Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdarğlu'nun kentte kabri bulunan sahabelerin üzerinden eleştirerek, şöyle devam etti:
"Şimdi Ebuzer, o sahabenin adı iki kez gündeme geldi. Bir mecliste Kılıçdaroğlu söyledi, hangi çağda yaşadığını bilmiyor. Ben de memnun oldum, atıfta bulunduğu için ama aziz Adıyamanlılar Ebuzer'in emanetçileri, makamına sahip olan aziz Adıyamanlılar, şimdi sorma vakti değil mi ey Kılıçdaroğlu, madem Ebuzer diyorsun ondan birkaç gün önce Osmanlıca gündeme geldiğinde dönüp neden 'Ortaçağ karanlığı' dedin. Eski CHP zihniyetini sürdürdüğünü gösterircesine alemlere rahmet olarak geldiği 'Ortaçağ karanlık' diyen Ebuzer'i anlayabilir mi? İşte Kılıçdaroğlu'nun bir özür dileme vaktidir. Bir daha dönüp millete ey Kılıçdaroğlu 'Ortaçağ karanlığı' demeyeceksin. O asırlar Ebuzer'in de içinde bulunduğu Asr-ı Saadet asırlarıdır. Bu milletin mukaddesatına saygı göstermeyi öğrenecekler. Biz AK Parti yolcuları hem asrı saadetin, hem Selçuklu, hem Osmanlının, hem İstiklal Harbi'nin, hem Çanakkale şehitlerinin emanetçileriyiz ve o emaneti gururla, aşkla taşıyoruz, taşımaya devam edeceğiz. İşte onun için darbelere ve vesayetçilere karşı çıkamıyorlar. Kaç gündür davet ediyorum Kılıçdaroğlu'nu; 27 Mayıs, 12 Mart, 28 Şubat ve 27 Nisan'a karşı çıkmaya. Ama karşı çıkamadılar, bizimle dimdik TBMM onurunu savunamadılar ama biz savunduk. AK Parti'den cumhurbaşkanı seçilemez dediler 2007 e muhtırasında ne yaptık gümbür gümbür seçtik. AK Partili bir cumhurbaşkanı geldi."
NEREDE DARBE VARSA ORADA CHP VAR
Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık operasyonları ile Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasının engellenmesinin amaçlandığını ifade eden Davutoğlu, "Yapabildiler mi? Milletin içinden gelen sesi dinleyen hiç kimseyi engelleyemezler. CHP, Gezi olaylarının tahrikçileri arasında yer aldı, Kılıçdaroğlu o tahriki de yaptı. Milli iradeye vesayet koymak isteyenlerin temsilciliğini üstlendi. Mısır'da darbe oldu heyet gönderdi Kılıçdaroğlu heyet. 17 ve 25 Aralık komploları kuruldu ve bu komplolar üzerinden bürokrasiye sızmış paralel çete iç ve dış bağlantılarıyla milli irade iye iktidara gelmiş olan AK Parti ve başbakanı dönemin başbakanı diye adlandırarak iktidardan uzaklaştırmak istedi. Yanında kim vardı Kılıçdaroğlu. Nerede vesayet, nerede darbe varsa orada CHP var. Sonra ne oldu 30 Mart'ta milli irade 'siz ne vesayet planı yaparsanız yapın, benim irademin üzerinde irade ve Allah'ın takdirinin üzerinde söz yoktur' dedi. Bakın ne oldu baktılar ki tek tek AK Parti'yi engelleyemiyorlar, hep beraber bir araya geldiler, topluca geldiler ama milletimiz kendi içinden çıkana oy verdi ve başbakanımız cumhurbaşkanı oldu" diye konuştu.
İKTİDARA SAVAŞ AÇANLAR
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından AK Parti içinde ihtilaf çıkacağı beklentisi içerisine girildiğini belirten ama fire verilmediğini savunan Davutoğlu, 14 Aralık operasyonuna vurgu yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün o paralel çeteyle ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde bir takım adımlar atılınca önce Kılıçdaroğlu konuşuyor, onlardan önce. Çünkü onların kültüründe vesayet var. 'Hiçbir şeyden korkmuyoruz, her şey açıklansın' diyenler niçin bugün telaş içindeler? Neden çıkardıkları yaygaralarla soruşturmayı etkilemeye çalışıyorlar? Beklesinler ve bilsinler ki devletin kurumlarına sızan Başbakanı, Cumhurbaşkanını, devletin kurumlarının en mahrem toplantılarını dinleyenler, MİT müsteşarına yönelik operasyona kalkışan, Suriye'de mazlumlara yardıma giden TIR'ı durdurup ülkemizi şikayet edenler bunların karşılıksız olacağını düşünmesinler. Bize iktidar emanetini milletten aldık, canımızın emanetini Allah'tan aldık. İkisini de Allah'ın ve milletin takdiriyle veririz. Bizim dönemimizde ülke demokratikleşti, özgürleşti, kimseye yürüttüğü faaliyet dolayısıyla önyargıyla bakmadık. Ta ki hizmet görüntüsü altında birileri eğer bürokrasiyi kontrol etmek üzerinden ülkenin seçilmiş iktidarına savaş ilan edince durum değişti. O andan itibaren bize tevdi edilen milli irade emanetini sonuna kadar savunmak boynumuzun borcudur. Mavi Marmara baskınında İsrail'e ses çıkaramayanlar, AK Parti iktidarına kumpas kuruyorlar. İsrail otoritesini meşru gördükten sonra Türkiye'de iktidarın başbakanına 'dönemin başbakanı' diye dosyalar hazırlayanlar varsa onlar bugün de yarın da millet ve tarih önünde hesap vereceklerdir."
ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞARIYA ULAŞACAK
Davutoğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmeye heyet gönderdiğini de hatırlatarak Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiği konuşmasında iç savaştan kaçan Suriyelilere kucak açan Adıyamanlılara teşekkür etti. 6-7 Ekim Kobani olaylarına karşı Adıyaman'dan vakur duruş sergilendiğini belirten ve bunun için vatandaşlara teşekkür eden Başbakan Davutoğlu, "Ne Gezi, ne Kobani olaylarına, ne 17 ve 25 Aralık kumpaslarına Adıyaman prim vermedi. Ayakta, dimdik 'milli irade ve kardeşlik' dedi. Bu güzel hareketten örnekle ülkemizin her bir köşesine şu mesajı iletiyorum; kim ne derse desin Ebuzer'in yolcuları aralarına fitne girmesine izin vermeyecek, çözüm süreci öyle veya böyle mutlaka kardeşlik bilinciyle başarıya ulaştırılacak. Ama bir daha 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi vandalların, eşkıyaların, şiddet dili kullanan tek tip politika geliştirmeye çalışanların şiddet ve terörüne izin vermeyeceğiz."