Müezzinoğlu: Trajediye seyirci kalamayız
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İtalya Sağlık Bakanlığı'nın düzenlediği "Akdeniz'de Sağlık" Konferansı'na katıldı.
"Sağlık ve Göç, Yaşam Tarzı, Antimikrobiyal Direnç ve Uluslararası Sağlık Tüzüğü" konuları çerçevesinde Akdeniz ülkelerinin ortak sağlık sorunlarının ele alındığı konferansta Türkiye'yi temsil eden Bakan Müezzinoğlu, "Göç ve Sağlık" ile "Yaşam Tarzı" konularında birer konuşma yaptı.
Bakan Müezzinoğlu "Göç ve Sağlık" konusundaki konuşmasında, tenolojide yaşanan baş döndürücü gelişmeler nedeniyle ülkelerin birbirine yaklaştığına dikkati çekerek, bu gelişmelerin insanların sık seyahat etmesini kolaylaştırdığını, kalıcı olarak yer değiştirmelerin kolaylaştığını, bunun da beraberinde barınma, beslenme, sosyal entegrasyon, iletişim, sağlık sorunları beraberinde getirdiğini ifade etti.
Göç politikalarının planlı bir şekilde olması durumunda ülkelerin kendi ölçeklerinde yerel imkanlarla bununla başedebileceğini dile getiren Müezzinoğlu, "Ancak bazen Türkiye'de bizim yaşadığımız gibi, sizin dışınızda gelişen mücbir sebeplerden dolayı öyle bir ikilemle karşı karşıya kalırsınız ki, ne karar alsanız altından tek başına kalkmanız mümkün değildir. İşte bulunduğu coğrafyada Türkiye'nin tam olarak karşılaştığı durum da budur" dedi.
Ortadoğu'daki yıllarca süren istikrarsızlık ve sadece Suriye'de 3 yıldan uzun süredir devam etmekte olan savaş yüzünden, 300 binden fazla insan hayatını kaybettiğine, yüzbinlercesinin yaralandığına, geriye kalan milyonların ise Türkiye'ye sığındığına dikkati çeken Müezzinoğlu, "Ya kendinizi ve ekonominizi düşünüp kapılarınızı kapatarak haber bültenlerinden, bu insanların acı sonlarını ve trajedilerini izlemeye devam edeceksiniz ki bu kolay olandır ya da zor olanı seçip kapılarınızı ve kalbinizi ihtiyaç sahiplerine açarak çevrenizde yaşanan bu insanlık dramına seyirci kalmadığınızı göstereceksiniz. İşte Türkiye'nin yaptığı da budur. Çünkü bizim inancımız, zor durumda kalana yardım etmenin bir insanlık görevi olduğunu öğütlüyor" diye konuştu.
Türkiye'nin etnisite, dil, din ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın, 1,5 milyondan fazla Suriyeli, bir haftada içinde Kobani'den giren 200 bin kişiyle birlikte 300 bine yakın Iraklı ve Ezidi ile toplamda 1.8 milyon civarında göçmene kucak açtığı bilgisini veren Mehmet Müezzinoğlu, "Öyle ki Kilis, Suruç gibi sınırdaki bazı yerleşim alanlarımızdaki göçmen nüfus, yerli nüfusu geçmiş durumda" dedi.
Türkiye'nin karşılaştığı sorunların bir benzeriyle Suriye'nin komşusu Ürdün'ün de karşılaştığını kaydeden Müezzinoğlu, "Biz Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak bu göçmenlerin bir kısmını barındırabildiğimiz son derece modern kamplar kurduk. İçinde sağlık merkezinden, eğitim çağındaki çocukların kendi dillerinde eğittim gördükleri okuluna kadar her türlü imkan var. Fakat yeterli mi derseniz tabii ki değil...Kobani'den gelen 60 bin kadar insanın bir günde sınırınızdan giriş yaptığı gerçeğini göz önüne alırsanız, bu büyük insan göçüyle tek başına başa çıkmak, akşamdan sabaha ihtiyaçlarını karşılamak hiç de kolay değil" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Suriyeli ve Iraklı göçmenlerin ibate, iaşe ve sağlık hizmetleri için yaptığı harcamanın 4 milyar doların üstüne çıktığını bildiren Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, buna karşılık uluslararası yardım miktarının 150-200 milyon dolarla sınırlı olduğuna işaret etti.
"Uluslararası kuruluşlardan ve dostlarımızdan yeterli desteği görmüş değiliz" diyen Müezzinoğlu, "Ülkemizde barındırdığımız göçmenlere hizmetlerin sunulması noktasında Avrupa Birliği ile de işbirliğimizi geliştirmekten ayrıca mutluluk duyacağımızı ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.
"SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKET, KÜLTÜRE DÖNÜŞMELİ"
Bakan Müezzinoğlu, konferansın ikinci bölümündeki "Yaşam Tarzı" oturumunda da bir konuşma yaptı.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, günümüzdeki en önemli kalıcı sağlık sorunlarının başında gelen kanser, kardiovasküler hastalıklar, diabet, solunum yolu hastalıkları gibi sorunların sağlıklı yaşam kültürüyle azaltabileceğini ve kontrol altına alınabileceğini belirterek, "Aynı dilli konuşup, aynı hedefi belirleyerek, sağlıklı yaşam strateji belirlemeliyiz. Sağlıklı beslenme ve hareket en önemli iki başlık. Sağlıklı beslenme konusunu yalnız sağlık bakanlarıyla değil tüm paydaşlarla, tüm topluma mal etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
Müezzinoğlu, "Biz bireylere ve özellikle ailelere sağlıklı beslenme kültürünü yerleştirebilirsek, birçok hastalığın önünü alabiliriz. Bu anlamda, (İtalyan bakan) Lorenzin'in söylediği; Akdeniz mutfağı, Akdeniz diyetine, sabah kahvaltısını eklemek gerektiği kanaatindeyim" dedi.
Müezzinoğlu, Dünya Sağlık Örgütü ile 7-8 yaş aralığında Türkiye'de yüzde 22,5 oranında fazla kilolu çocuk olduğunu tespit ettiklerini, bunun önünü almak için sağlıklı beslenmeyi toplumsal bir aktiviteye dönüştürmeleri gerektiğini aksi takdirde, bunun artış göstereceği uyarısında bulundu.
Sağlık Bakanı, bu konuda yerel yönetimlere yönelik bisiklet kampanyası başlattıklarını belirterek, "1 kilometre bisiklet yolu yapana 1000 adet bisiklet kampanyasıyla toplumun tüm kesimleriyle hareketli yaşama geçmesini arzu ediyoruz. Bisiklet kampansıyla yerel yönetimlere mesajı verdik. Ülke insanının her gün yarım saatini kendisine uygun koşullar doğrultusunda harekete, spora vermeli" dedi.
Bakan, tütün ve alkol kullanımında da tütünle mücadelede "Dumansız hava sahası" kampanyasıyla son 5 yılda büyük başarı elde ettiklerini ve Türkiye'de 15 yaş üzerinde sigara tüketimini yüzde 31'lerden yüzde 27'lere çektiklerini anlattı.
Müezzinoğlu, alkol ile mücadelede ise alkol satışını belirli saatler arasına alarak tüketimini azaltmayı hedeflediklerini kaydetti.
-İTALYAN BAKAN LORENZİN'İN KONUŞMASI
Toplantıya evsahipliği yapan İtalya Sağlık Bakanı Beatrice Lorenzin de, "Göç ve Sağlık" temalı oturumun başında İtalya'nın geçen yıl Lampedusa açıklarında yaşanan iki ayrı göçmen teknesinin alabora olması ve çok sayıda göçmenin hayatını kaybetmesi olayı üzerine başlattığı "Mare Nostrum (Bizim Deniz)" operasyonu hakkında bilgi verdi.
Lorenzin, ülkesinin bu operasyonla olağanüstü bir iş çıkarttığını belirterek, onbinlerce göçmenin hayatını kurtarmanın yanı sıra onlara her türlü sağlık hizmeti verdiklerini ifade etti.
Öte yandan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, toplantı öncesinde Roma'nın tarihi ve turistik yerlerini gezerek yetkililerden bilgi aldı.
Bakan Müezzinoğlu "Göç ve Sağlık" konusundaki konuşmasında, tenolojide yaşanan baş döndürücü gelişmeler nedeniyle ülkelerin birbirine yaklaştığına dikkati çekerek, bu gelişmelerin insanların sık seyahat etmesini kolaylaştırdığını, kalıcı olarak yer değiştirmelerin kolaylaştığını, bunun da beraberinde barınma, beslenme, sosyal entegrasyon, iletişim, sağlık sorunları beraberinde getirdiğini ifade etti.
Göç politikalarının planlı bir şekilde olması durumunda ülkelerin kendi ölçeklerinde yerel imkanlarla bununla başedebileceğini dile getiren Müezzinoğlu, "Ancak bazen Türkiye'de bizim yaşadığımız gibi, sizin dışınızda gelişen mücbir sebeplerden dolayı öyle bir ikilemle karşı karşıya kalırsınız ki, ne karar alsanız altından tek başına kalkmanız mümkün değildir. İşte bulunduğu coğrafyada Türkiye'nin tam olarak karşılaştığı durum da budur" dedi.
Ortadoğu'daki yıllarca süren istikrarsızlık ve sadece Suriye'de 3 yıldan uzun süredir devam etmekte olan savaş yüzünden, 300 binden fazla insan hayatını kaybettiğine, yüzbinlercesinin yaralandığına, geriye kalan milyonların ise Türkiye'ye sığındığına dikkati çeken Müezzinoğlu, "Ya kendinizi ve ekonominizi düşünüp kapılarınızı kapatarak haber bültenlerinden, bu insanların acı sonlarını ve trajedilerini izlemeye devam edeceksiniz ki bu kolay olandır ya da zor olanı seçip kapılarınızı ve kalbinizi ihtiyaç sahiplerine açarak çevrenizde yaşanan bu insanlık dramına seyirci kalmadığınızı göstereceksiniz. İşte Türkiye'nin yaptığı da budur. Çünkü bizim inancımız, zor durumda kalana yardım etmenin bir insanlık görevi olduğunu öğütlüyor" diye konuştu.
Türkiye'nin etnisite, dil, din ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın, 1,5 milyondan fazla Suriyeli, bir haftada içinde Kobani'den giren 200 bin kişiyle birlikte 300 bine yakın Iraklı ve Ezidi ile toplamda 1.8 milyon civarında göçmene kucak açtığı bilgisini veren Mehmet Müezzinoğlu, "Öyle ki Kilis, Suruç gibi sınırdaki bazı yerleşim alanlarımızdaki göçmen nüfus, yerli nüfusu geçmiş durumda" dedi.
Türkiye'nin karşılaştığı sorunların bir benzeriyle Suriye'nin komşusu Ürdün'ün de karşılaştığını kaydeden Müezzinoğlu, "Biz Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak bu göçmenlerin bir kısmını barındırabildiğimiz son derece modern kamplar kurduk. İçinde sağlık merkezinden, eğitim çağındaki çocukların kendi dillerinde eğittim gördükleri okuluna kadar her türlü imkan var. Fakat yeterli mi derseniz tabii ki değil...Kobani'den gelen 60 bin kadar insanın bir günde sınırınızdan giriş yaptığı gerçeğini göz önüne alırsanız, bu büyük insan göçüyle tek başına başa çıkmak, akşamdan sabaha ihtiyaçlarını karşılamak hiç de kolay değil" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Suriyeli ve Iraklı göçmenlerin ibate, iaşe ve sağlık hizmetleri için yaptığı harcamanın 4 milyar doların üstüne çıktığını bildiren Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, buna karşılık uluslararası yardım miktarının 150-200 milyon dolarla sınırlı olduğuna işaret etti.
"Uluslararası kuruluşlardan ve dostlarımızdan yeterli desteği görmüş değiliz" diyen Müezzinoğlu, "Ülkemizde barındırdığımız göçmenlere hizmetlerin sunulması noktasında Avrupa Birliği ile de işbirliğimizi geliştirmekten ayrıca mutluluk duyacağımızı ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.
"SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKET, KÜLTÜRE DÖNÜŞMELİ"
Bakan Müezzinoğlu, konferansın ikinci bölümündeki "Yaşam Tarzı" oturumunda da bir konuşma yaptı.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, günümüzdeki en önemli kalıcı sağlık sorunlarının başında gelen kanser, kardiovasküler hastalıklar, diabet, solunum yolu hastalıkları gibi sorunların sağlıklı yaşam kültürüyle azaltabileceğini ve kontrol altına alınabileceğini belirterek, "Aynı dilli konuşup, aynı hedefi belirleyerek, sağlıklı yaşam strateji belirlemeliyiz. Sağlıklı beslenme ve hareket en önemli iki başlık. Sağlıklı beslenme konusunu yalnız sağlık bakanlarıyla değil tüm paydaşlarla, tüm topluma mal etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
Müezzinoğlu, "Biz bireylere ve özellikle ailelere sağlıklı beslenme kültürünü yerleştirebilirsek, birçok hastalığın önünü alabiliriz. Bu anlamda, (İtalyan bakan) Lorenzin'in söylediği; Akdeniz mutfağı, Akdeniz diyetine, sabah kahvaltısını eklemek gerektiği kanaatindeyim" dedi.
Müezzinoğlu, Dünya Sağlık Örgütü ile 7-8 yaş aralığında Türkiye'de yüzde 22,5 oranında fazla kilolu çocuk olduğunu tespit ettiklerini, bunun önünü almak için sağlıklı beslenmeyi toplumsal bir aktiviteye dönüştürmeleri gerektiğini aksi takdirde, bunun artış göstereceği uyarısında bulundu.
Sağlık Bakanı, bu konuda yerel yönetimlere yönelik bisiklet kampanyası başlattıklarını belirterek, "1 kilometre bisiklet yolu yapana 1000 adet bisiklet kampanyasıyla toplumun tüm kesimleriyle hareketli yaşama geçmesini arzu ediyoruz. Bisiklet kampansıyla yerel yönetimlere mesajı verdik. Ülke insanının her gün yarım saatini kendisine uygun koşullar doğrultusunda harekete, spora vermeli" dedi.
Bakan, tütün ve alkol kullanımında da tütünle mücadelede "Dumansız hava sahası" kampanyasıyla son 5 yılda büyük başarı elde ettiklerini ve Türkiye'de 15 yaş üzerinde sigara tüketimini yüzde 31'lerden yüzde 27'lere çektiklerini anlattı.
Müezzinoğlu, alkol ile mücadelede ise alkol satışını belirli saatler arasına alarak tüketimini azaltmayı hedeflediklerini kaydetti.
-İTALYAN BAKAN LORENZİN'İN KONUŞMASI
Toplantıya evsahipliği yapan İtalya Sağlık Bakanı Beatrice Lorenzin de, "Göç ve Sağlık" temalı oturumun başında İtalya'nın geçen yıl Lampedusa açıklarında yaşanan iki ayrı göçmen teknesinin alabora olması ve çok sayıda göçmenin hayatını kaybetmesi olayı üzerine başlattığı "Mare Nostrum (Bizim Deniz)" operasyonu hakkında bilgi verdi.
Lorenzin, ülkesinin bu operasyonla olağanüstü bir iş çıkarttığını belirterek, onbinlerce göçmenin hayatını kurtarmanın yanı sıra onlara her türlü sağlık hizmeti verdiklerini ifade etti.
Öte yandan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, toplantı öncesinde Roma'nın tarihi ve turistik yerlerini gezerek yetkililerden bilgi aldı.