"Avrupa'da algı operasyonu yapan TV kanalı var"
Paralel örgütün Avrupa'da Türkiye aleyhine yaptığı kara propagandayı anlatan Ozan Ceyhun ilginç örnekler verdi.
A Haber'de Sevilay Yükselir'in sunduğu %100 Siyaset programına konuk olan eski Avrupa parlementeri Ozan Ceyhun, paralel çetenin yurtdışında Türkiye aleyhine yürüttüğü kara propagandaya dair çarpıcı örnekler verdi.
TÜRKİYE ALEYHİNE ALGI OPERASYONU YAPAN TV KANALI
Ceyhun, Avrupa'da bir TV kanalının algı operasyonu yaptığını, bu kanalın masraflarının, Türkiye'deki bir medya kuruluşu tarafından karşılandığını, yine kanalın yöneticilerinin Cemaat menşeli isimlerden oluştuğunu söyledi. Ceyhun ayrıca, Cemaat'in Avrupa Parlementosu'ndan bazı milletvekillerine para ödeyerek onları satın aldığını, Türkiye aleyhine demeçler verilmesini sağladığını sözlerine ekledi.
İşte Ozan Ceyhun'un açıklamalarından ilgili bölüm:
Bu paralel yapının metodları 12 Eylül metodları. Pinoşe faşizminin metodları. Oralarda da insanlar sahte ifadelerle, sahte içeriklerle idam edildiler, işkence gördüler. Bütün bu metodlar halen Türkiye'de paralel yapı tarafından faaliyete geçiriliyorsa gerçekten bunun hesabının sorulması lazım. İster sağcı, ister solcu, ister MHP'li olalım hiç farketmez, hepimizin dört elle sarılıp mücadele etmemiz lazım.
Almanya'daki, Avrupa'daki ülkelerde de bu geçerli. Avrupa'da yaşayan insanlar olarak biz bu durumdan rahatsızız. Örneğin ben bu sabah oyumu verdim, doğru adaya verdim. Oyumu yeni Türkiye için verdim.
Avrupa'da şu an, Avrupa Birliği'nin yayın kanalı var. Bir televizyon kanalı. Adını vermiyorum, mahkemelik olmayayım diye.
PARA TÜRKİYE'DEKİ BİR MEDYA KURULUŞUNDAN GİDİYOR
Bu kanal sürekli algı operasyonu yapıyor. Bakıyorsunuz bu kanala para, Türkiye'nin bir televizyon kurumundan ödeniyor. Bu kurumda çalışan bir bayan tamamen Cemaat'in emrinde. Cemaat'in gazetesinden çıkmış insanlar bu kurumun başında oturuyorlar. Orada algı operasyon yapıyorlar.
AVRUPA PARLEMENTOSU'NDAKİ BAZI VEKİLLERİ TÜRKİYE ALEYHİNE KONUŞTURUYORLAR
Buna benzer, Cemaat'in gazeteleri ve bir takım elemanları, Avrupa'daki bazı kurumlarla ve şahıslarla işbirliği halinde. Gerekirse Avrupa Parlementosu'nda milletvekillerine para bile ödeyerek, onları satın alıyorlar. Bütün bu operasyonları Avrupa'ya masum operasyon olarak pazarlamaya çalışan bir özel çaba var.
Örneğin ne diyorlar? "17 Aralık'ı soruşturan polislerden öç alınıyor". Oysa bunun böyle olmadığını az buçuk bu konuyla ilgilenen herkes biliyor.
Bu açıdan da sizlerden ricam, Avrupalı bir Türk olarak özellikle söylüyorum, lütfen bu konuda, bu tarz tarışmalar yerine, paralel yapıdan hesap sorulması noktasında daha fazla işbirliği yapalım. Bunu da, İngilizce, Fransızca, Almanca gibi dillerde de yurtdışına anlatalım. Çünkü yurtdışındakiler, kendilerine anlatıldığına meseleyi çok iyi anlıyorlar.
Mesela bazı Alman milletvekilleri çıkıp diyorlar ki, "biz Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi başına işler yapmasından rahatsızız, şimdi 17 Aralık'ın öcünü alıyor ve polisleri içeri attırdı".
Mesele bu kadar basit değil. Ama böylesine ahmakça bir bakış açısıyla uğraşmak zorunda kalıyorsunuz.
TÜRKİYE ALEYHİNE ALGI OPERASYONU YAPAN TV KANALI
Ceyhun, Avrupa'da bir TV kanalının algı operasyonu yaptığını, bu kanalın masraflarının, Türkiye'deki bir medya kuruluşu tarafından karşılandığını, yine kanalın yöneticilerinin Cemaat menşeli isimlerden oluştuğunu söyledi. Ceyhun ayrıca, Cemaat'in Avrupa Parlementosu'ndan bazı milletvekillerine para ödeyerek onları satın aldığını, Türkiye aleyhine demeçler verilmesini sağladığını sözlerine ekledi.
İşte Ozan Ceyhun'un açıklamalarından ilgili bölüm:
Bu paralel yapının metodları 12 Eylül metodları. Pinoşe faşizminin metodları. Oralarda da insanlar sahte ifadelerle, sahte içeriklerle idam edildiler, işkence gördüler. Bütün bu metodlar halen Türkiye'de paralel yapı tarafından faaliyete geçiriliyorsa gerçekten bunun hesabının sorulması lazım. İster sağcı, ister solcu, ister MHP'li olalım hiç farketmez, hepimizin dört elle sarılıp mücadele etmemiz lazım.
Almanya'daki, Avrupa'daki ülkelerde de bu geçerli. Avrupa'da yaşayan insanlar olarak biz bu durumdan rahatsızız. Örneğin ben bu sabah oyumu verdim, doğru adaya verdim. Oyumu yeni Türkiye için verdim.
Avrupa'da şu an, Avrupa Birliği'nin yayın kanalı var. Bir televizyon kanalı. Adını vermiyorum, mahkemelik olmayayım diye.
PARA TÜRKİYE'DEKİ BİR MEDYA KURULUŞUNDAN GİDİYOR
Bu kanal sürekli algı operasyonu yapıyor. Bakıyorsunuz bu kanala para, Türkiye'nin bir televizyon kurumundan ödeniyor. Bu kurumda çalışan bir bayan tamamen Cemaat'in emrinde. Cemaat'in gazetesinden çıkmış insanlar bu kurumun başında oturuyorlar. Orada algı operasyon yapıyorlar.
AVRUPA PARLEMENTOSU'NDAKİ BAZI VEKİLLERİ TÜRKİYE ALEYHİNE KONUŞTURUYORLAR
Buna benzer, Cemaat'in gazeteleri ve bir takım elemanları, Avrupa'daki bazı kurumlarla ve şahıslarla işbirliği halinde. Gerekirse Avrupa Parlementosu'nda milletvekillerine para bile ödeyerek, onları satın alıyorlar. Bütün bu operasyonları Avrupa'ya masum operasyon olarak pazarlamaya çalışan bir özel çaba var.
Örneğin ne diyorlar? "17 Aralık'ı soruşturan polislerden öç alınıyor". Oysa bunun böyle olmadığını az buçuk bu konuyla ilgilenen herkes biliyor.
Bu açıdan da sizlerden ricam, Avrupalı bir Türk olarak özellikle söylüyorum, lütfen bu konuda, bu tarz tarışmalar yerine, paralel yapıdan hesap sorulması noktasında daha fazla işbirliği yapalım. Bunu da, İngilizce, Fransızca, Almanca gibi dillerde de yurtdışına anlatalım. Çünkü yurtdışındakiler, kendilerine anlatıldığına meseleyi çok iyi anlıyorlar.
Mesela bazı Alman milletvekilleri çıkıp diyorlar ki, "biz Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi başına işler yapmasından rahatsızız, şimdi 17 Aralık'ın öcünü alıyor ve polisleri içeri attırdı".
Mesele bu kadar basit değil. Ama böylesine ahmakça bir bakış açısıyla uğraşmak zorunda kalıyorsunuz.