Türkiye - Almanya kara propaganda lobisi
Almanya’daki miting öncesi Başbakanla ilgili başlatılan kara kampanyanın Türkiye ve Avrupa'da oluşturulan bir lobi tarafından desteklendiği iddia edildi. Uzmanlar, ABD'nin Almanya'yı kullandığını söyledi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 22.05.2014 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 22.05.2014 | 08:43
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Aralık Cumartesi günü Almanya'nın Köln kentinde 18 bin kişilik Lanxess Arena'da yapacağı miting öncesi Alman basınında baş gösteren karalama kampanyasıyla ilgili ortaya ilginç iddialar atıldı. Daha önce defalarca Almanya'yı ziyaret yapan Erdoğan'la ilgili kara kampanya "Ne değişti de nefret söylemleri başladı" sorusunu akla getirdi. Alman basını sol ya da sağ kanat fark etmeksizin Başbakan Erdoğan'a karşı nefret söylemleriyle dolu yalan ve karalama kampanyasına dönüşen haberlerinin ortak bir ağızdan yürütülmesi "yönlendirme" şüphesini doğurdu.
AB'YE GİRMEK İSTİYORSANIZ...
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Hasan Köni: Erdoğan karşısında yürütülen kampanyanın amacı baskı altına almak. Ancak Almanya bir aracı. Almanya'daki en büyük azınlık Türkler ve iki ülke arasında büyük bir ticaret bulunuyor. ABD bu özel ilişkiyi kullanarak Türkiye'ye mesaj veriyor. Türk hükümetini sakinleştirmeye, demokrat yapıya dönmeye ve daha liberal davranmaya, korkutarak zorlamaya çalışıyor. ABD, Almanya üzerinden kafa tutuyor. Almanya da "AB'ye girmek istiyorsanız bizim gibi olmalısınız" mesajı veriyor. Yoksa neden bu baskı stratejisi Suudi Arabistan'a uygulanmıyor? Düşünmek lazım.
ŞÜPHELİ TAVIR
Başta Başbakan için "Cehenneme git Erdoğan!" başlığını atan Der Spiegel, Westdeutsche Allgemeine Zeitung ve Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) olmak üzere büyük yayın organlarının yanı sıra yerel ve bölgesel çok sayıda yayın organı da bu kampanyaya destek verdi. Haberlerde en sert eleştirilerin ise koalisyon içinde bulunan Hıristiyan Demokrat'lardan gelmesi dikkat çekti. Siyaset bilimciler Alman basının son 10 günde takındığı tavrın şüpheli olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlara göre Erdoğan'a karşı yükselen ortak nefret söylemleri Alman hükümeti ve dış güçler kadar Türkiye'den de hükümet karşıtı bir grup tarafından yönlendiriliyor.
ORTAK AĞIN ETKİSİ
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Sedat Laçiner: Avrupa genelinde Erdoğan'a karşı bir duruş oluştu. Almanya içinde de Erdoğan'ın gitmesini isteyen gruplar var. Kampanyanın nedeni Erdoğan'ın gitmesini sağlamak. Bu tepkinin Almanya'dan gelmesinin sebebi ise Türkiye ile Almanya arasındaki özel ilişki. Ticaret, Almanya'daki Türk nüfusu ve turizm düşünüldüğünde kendisini belli ediyor. Alman basını Başbakan'ı kendi ülkelerinin içişlerine karışan, otoriter ve İslami bir radikal olarak göstermeye çalışıyor. Bu medya algısının yaratılmasında Alman hükümetinin ciddi etkisi olmakla birlikte hem Türkiye'de bulunan hem de Avrupa'da yer alan kuvvetli ve bir ağda ortak hareket eden Erdoğan karşıtı grupların da etkisi var.
BURADAKİ TÜRKLERİN BAŞBAKANI ERDOĞAN DEĞİLDİR!
Westdeutsche Allgemeine Zeitung Yeşiller Partisi liderlerinden Cem Özdemir: Erdoğan, Soma'daki davranışlarıyla birçok Türk'ün derin acısını öfkeye dönüştürdü. Artık sadece basit bir seçim kampanyası yapamaz.
Sosyal Demokrat Parti Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Çalışma ve Uyum Bakanı Guntram Schneider: Kuzey Ren Vestfalya, Erdoğan'ın seçim kampanyası için yanlış bir yer. Erdoğan'ın eyaletteki Türklerin Başbakanı tavrını takınması kabul edilemez. Türklerin Başbakanı Hannelore Kraft'tır. Erdoğan değil.
Der Spiegel, Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer: Erdoğan seçim kampanyası savaşlarını Almanya'ya taşımamalı.
Federal Meclis Grup Sözcüsü Gerda Hasselfeldt: Umarım Erdoğan toplantıyı suistimal ederek Türkleri kendi amaçları için kullanmaya kalkmaz.
Süddeutsche Zeitung: Erdoğan'ın stratejisi her zaman aynı: Bölerim ve yönetirim.
Main-Echo: Mevcut durumda Erdoğan ülkesine artık sadece tek bir hizmette daha bulunabilir. Olabildiğince çabuk istifa etmek ve daha liberal bir halefe yolu açmak.
GURBETÇİ TÜRKLERDEN MEDYAYA SERT TEPKİ
Alman basınının kara propagandasına Türklere ait bazı önde gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri tepki gösterdi.
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Başkanı Süleyman Çelik: Alman basınının sanki bir merkezden yapılırmışçasına geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye karşıtı propaganda aynı şekilde devam ediyor. Sanki buradaki basına birileri bir şey fısıldamış ve bunun gerçekleşmesi için Türkiye aleyhtarlığı yapılıyor. Bunlar dernekleşmişler. Bu dernekler maalesef içinde bulundukları Avrupa ülkeleri tarafından destekleniyorlar.
Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı İhsan Öner: Alman basınının Türkiye ile ilgili olumlu yazdığına hiç şahit olmadım. Alman medyasının ciddi bir Türkiye karşıtlığı var. İslamofobi ve Türkiye aleyhtarlığı bu ülkenin gerçekleri... Şimdi de Soma'daki maden faciasını kullanarak farklı çalışmalar yapılıyor.
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Avrupa Genel Başkanı Cahit Kerenciler: Alman medyasında Başbakan'ın Köln ziyaretine karşı eleştirileri yapan ne kadar basın varsa bunun arkasında duran güçler var. Bu güçler de Türkiye'yi hazmedemiyor.
DOĞAN'IN BİLD'İ DE KAMPANYADA!
Erdoğan'a karşı kampanya sürdüren gazetelerin başında Bild geliyor. Ülkenin en çok satan bulvar gazetelerinden Bild, Almanya'nın en büyük medya şirketlerinden biri olan Axel Springer'e ait. Şirketin ortağı ise köşelerinden şehit madencilere "Ölümleri müstahak" diye yazan Hürriyet gazetesinin patronu Aydın Doğan… Doğan Yayın Holding'in, Axel Springer'de doğrudan bir payı bulunuyor.
Kaynak: Akşam