Öcalan'ı hapisten 2 şey kurtarabilir
Terör örgütü elebaşı Öcalan'ın sağlık gerekçesiyle tahliye edileceği iddiasına yanıt
- Gündem
- Giriş Tarihi: 12.07.2013 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 12.07.2013 | 12:03
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Hukuk Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın mevcut düzenlemelerle infazına ara verilmesinin mümkün olmadığını belirterek, "Cumhurbaşkanı affederse veya TBMM, nitelikli çoğunlukla bir af benzeri bir yasal düzenlemeye giderse Öcalan'ın infazına ara verilebilir, bunun dışında Öcalan'ın tahliyesi mümkün gözükmüyor" dedi.
Şen, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın sağlık durumu nedeniyle cezaevinden çıkarılacağına ilişkin iddiaları AA muhabirine değerlendirdi.
Mevcut düzenlemeler kapsamında Öcalan'ın şu andaki sağlık durumuyla infazına ara verilmesinin mümkün olamayacağını vurgulayan Şen, "Cumhurbaşkanının özel af çıkarma yetkisi var. Cumhurbaşkanı özel af çıkarmazsa veya TBMM bu şahsı da kapsayacak bir af kanunu çıkarmazsa bu şahsın infazına ara verilemez" dedi.
Sağlığı cezaevinde kalmaya uygun olmayanların infazına ara verme koşullarının Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'da belirtildiğini hatırlatan Şen, şöyle devam etti:
"Sağlık nedeniyle infaz ortadan kaldırılmaz, bu Cumhurbaşkanı'na ait bir yetkidir. İnfaz Kanunu'na göre infaza ara verilir. Ancak bu çok sıkı şartlara bağlı. Adalet Bakanlığının kabul ettiği tam teşekküllü bir hastanenin sağlık kurulu raporu, Adli Tıp Kurumunca tüm yönleriyle incelenecek ve onaylanacak. Ölümcül durumda hastalar, evre geçirmiş kanser, hiçbir şekilde kendi ihtiyaçlarını giderebilme kabiliyetlerine sahip olmayan felç hastaları veya akıl sağlığını kaybedip akıl hastanesine yatırılması gereken mahkumların infazına iyileşinceye kadar ara verilir. Tekrar cezaevinde kalma durumuna gelinceye kadar infaza ara verilir. Onun dışında Abdullah Öcalan'ın çıkarılması mümkün değil."
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı" başlıklı 25. maddesindeki, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlünün cezasının infazına hiçbir surette ara verilemeyeceği hükmünün aynı Kanun'un 16. maddesinin uygulanmasını engellemeyeceğini savundu.
Şen, sağlığı cezaevinde kalmaya uygun olmayanların infazına ara vermeyi düzenlen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 16. maddesinin uygulanabilmesi için mahkumun, kendisini idare edebilecek kabiliyetini fiziki veya akli açıdan kaybettiğinin, kanser hastası ise artık son aşamasına geldiğinin sağlık raporuyla belgelendirmesi gerektiğini vurguladı.
Raporun da Adalet Bakanlığınca kabul edilen tam teşekküllü bir hastanenin sağlık heyetinden alınarak, Adli Tıp Kurumunca onaylanması gerektiğini veya doğrudan Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiği şartlarını hatırlatan Şen, şunları kaydetti:
"Yani bu maddenin tatbiki, 'bu kişi asla cezaevinde kalamaz' raporu verildikten sonra ceza infazına ara verilmesi şeklinde olur. Bu maddeyi Öcalan için işletemeyeceklerine göre, Cumhurbaşkanı affederse veya TBMM, nitelikli çoğunlukla bir af kanunu benzeri bir yasal düzenlemeye giderse Öcalan'ın infazına ara verilebilir, bunun dışında Öcalan'ın tahliyesi mümkün gözükmüyor."
-Cezaevinde 25 yıl kalanlarla ilgili AİHM kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), bir kararının cezaevinde 25 yılını dolduranlarla ilgili yeni düzenleme içerdiğini söyleyen Şen, AİHM'in bu kişilerin toplum içine çıkabilme imkanına sahip olup olmadığının gözden geçirilmesini istediğini aktardı.
Şen, "Dünyanın birçok yerinde insanlar 25 yıl içeride kalabiliyor. AİHM, 'mahkum cezaevinde 25. yılını doldurduğunda bu şahsı gözden geçireceksin, ilelebet tutmaya devam edemezsin' diyor. Öcalan henüz 25 yılını doldurmadı" diye konuştu.
-Mevcut düzenlemeler
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı" başlıklı 25. maddesinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlünün cezasının infazına, hiçbir surette ara verilemeyeceği, hükümlü hakkında uygulanacak tüm sağlık tedbirlerinin, tıbbi tetkik ve zorunluluklar hariç ceza infaz kurumlarında, mümkün olmadığı takdirde tam teşekküllü devlet ya da üniversite hastanelerinin tek kişilik ve yüksek güvenlikli mahkum koğuşlarında uygulanacağı hükmü yer alıyor.
Aynı Kanun'un 16. maddesiyle de infazın ertelenebilmesi, ağır bir hastalık ya da sakatlık nedeniyle cezaevi koşullarında hayatını yalnız idare ettirememe şartına bağlanıyor. Bu durumdaki mahkumların infazının ertlenmesi için Adli Tıp Kurumunca düzenlenen ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan rapor alınması gerekiyor. Rapor, infazın yapıldığı yerin Cumhuriyet başsavcılığınca veriliyor.
-Cumhurbaşkanının af yetkisi
Cumhurbaşkanlarının da Anayasa'nın 104. maddesi uyarınca hükümlülerin cezalarını hafifletmek ve kaldırmak yetkisi bulunuyor. Anayasa'nın 104'üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde, Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri arasında, "Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak" hükmü de sayılıyor.
Şen, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın sağlık durumu nedeniyle cezaevinden çıkarılacağına ilişkin iddiaları AA muhabirine değerlendirdi.
Mevcut düzenlemeler kapsamında Öcalan'ın şu andaki sağlık durumuyla infazına ara verilmesinin mümkün olamayacağını vurgulayan Şen, "Cumhurbaşkanının özel af çıkarma yetkisi var. Cumhurbaşkanı özel af çıkarmazsa veya TBMM bu şahsı da kapsayacak bir af kanunu çıkarmazsa bu şahsın infazına ara verilemez" dedi.
Sağlığı cezaevinde kalmaya uygun olmayanların infazına ara verme koşullarının Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'da belirtildiğini hatırlatan Şen, şöyle devam etti:
"Sağlık nedeniyle infaz ortadan kaldırılmaz, bu Cumhurbaşkanı'na ait bir yetkidir. İnfaz Kanunu'na göre infaza ara verilir. Ancak bu çok sıkı şartlara bağlı. Adalet Bakanlığının kabul ettiği tam teşekküllü bir hastanenin sağlık kurulu raporu, Adli Tıp Kurumunca tüm yönleriyle incelenecek ve onaylanacak. Ölümcül durumda hastalar, evre geçirmiş kanser, hiçbir şekilde kendi ihtiyaçlarını giderebilme kabiliyetlerine sahip olmayan felç hastaları veya akıl sağlığını kaybedip akıl hastanesine yatırılması gereken mahkumların infazına iyileşinceye kadar ara verilir. Tekrar cezaevinde kalma durumuna gelinceye kadar infaza ara verilir. Onun dışında Abdullah Öcalan'ın çıkarılması mümkün değil."
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı" başlıklı 25. maddesindeki, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlünün cezasının infazına hiçbir surette ara verilemeyeceği hükmünün aynı Kanun'un 16. maddesinin uygulanmasını engellemeyeceğini savundu.
Şen, sağlığı cezaevinde kalmaya uygun olmayanların infazına ara vermeyi düzenlen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 16. maddesinin uygulanabilmesi için mahkumun, kendisini idare edebilecek kabiliyetini fiziki veya akli açıdan kaybettiğinin, kanser hastası ise artık son aşamasına geldiğinin sağlık raporuyla belgelendirmesi gerektiğini vurguladı.
Raporun da Adalet Bakanlığınca kabul edilen tam teşekküllü bir hastanenin sağlık heyetinden alınarak, Adli Tıp Kurumunca onaylanması gerektiğini veya doğrudan Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiği şartlarını hatırlatan Şen, şunları kaydetti:
"Yani bu maddenin tatbiki, 'bu kişi asla cezaevinde kalamaz' raporu verildikten sonra ceza infazına ara verilmesi şeklinde olur. Bu maddeyi Öcalan için işletemeyeceklerine göre, Cumhurbaşkanı affederse veya TBMM, nitelikli çoğunlukla bir af kanunu benzeri bir yasal düzenlemeye giderse Öcalan'ın infazına ara verilebilir, bunun dışında Öcalan'ın tahliyesi mümkün gözükmüyor."
-Cezaevinde 25 yıl kalanlarla ilgili AİHM kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), bir kararının cezaevinde 25 yılını dolduranlarla ilgili yeni düzenleme içerdiğini söyleyen Şen, AİHM'in bu kişilerin toplum içine çıkabilme imkanına sahip olup olmadığının gözden geçirilmesini istediğini aktardı.
Şen, "Dünyanın birçok yerinde insanlar 25 yıl içeride kalabiliyor. AİHM, 'mahkum cezaevinde 25. yılını doldurduğunda bu şahsı gözden geçireceksin, ilelebet tutmaya devam edemezsin' diyor. Öcalan henüz 25 yılını doldurmadı" diye konuştu.
-Mevcut düzenlemeler
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı" başlıklı 25. maddesinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından hükümlünün cezasının infazına, hiçbir surette ara verilemeyeceği, hükümlü hakkında uygulanacak tüm sağlık tedbirlerinin, tıbbi tetkik ve zorunluluklar hariç ceza infaz kurumlarında, mümkün olmadığı takdirde tam teşekküllü devlet ya da üniversite hastanelerinin tek kişilik ve yüksek güvenlikli mahkum koğuşlarında uygulanacağı hükmü yer alıyor.
Aynı Kanun'un 16. maddesiyle de infazın ertelenebilmesi, ağır bir hastalık ya da sakatlık nedeniyle cezaevi koşullarında hayatını yalnız idare ettirememe şartına bağlanıyor. Bu durumdaki mahkumların infazının ertlenmesi için Adli Tıp Kurumunca düzenlenen ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan rapor alınması gerekiyor. Rapor, infazın yapıldığı yerin Cumhuriyet başsavcılığınca veriliyor.
-Cumhurbaşkanının af yetkisi
Cumhurbaşkanlarının da Anayasa'nın 104. maddesi uyarınca hükümlülerin cezalarını hafifletmek ve kaldırmak yetkisi bulunuyor. Anayasa'nın 104'üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde, Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri arasında, "Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak" hükmü de sayılıyor.
DİĞER