Aydar: İmralı sürecini baltalamak için öldürdüler
PKK'nın Avrupa'daki bir numarası Zübeyir Aydar, A Haber'de yayınlanan %100 Siyaset programında PKK kurucularından Sakine Cansız ve iki arkadaşının Paris'te öldürülmesi olayını yorumladı.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 11.01.2013 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 11.01.2013 | 12:00
ahaber.com.tr/ Sevilay Yükselir'in sorularını yanıtlayan Aydar şöyle konuştu:
Olay nasıl oldu?
Olay dün saat 13:00 sıralarında olmuş.. Yani gündüz ortası Bu büro burada 20 yıldır çalışıyordu ve bu zamana kadar bir güvenlik korkusu yoktu. Kürtlere yönelik Avrupa'daki suikastlar en son 1992'de Berlin'de İran KDP Genel Sekreterine yönelikti. Ondan bu yana suikast görülmedi. Bunun için ek tedbirler alamaya gerek yok, insan öyle düşünür. . Tabiî ki bu olayın meydana geliş biçimi ve zamanlaması da dikkat çekici bugüne kadar hiç böyle olmadı tam da böyle İmralı'da müzakerelerin başladığı bu konuda tartışmaların yürüdüğü bir dönemde… İster istemez insanın aklına bu sürece ilişkin bir girişim olarak gelir ve biz böyle yorumluyoruz. Yani bu süreci baltalamak isteyen birilerini işidir diyoruz..
Derin güçlerin işi dersek yanlış olmaz herhalde?
Resmi devletin işi demiyoruz. Derin güçler.. Bu girişimi (İmralı görüşmeleri) sabote etmeye yönelikse bu olay nasıl etkiler süreci diye soruyorlar.. Herhalde olumlu etkilemez mutlaka kötü sonuçları olur.
Ne olur peki?
Elimizden gelen biçimde bu sürecin olumluya gitmesi için çaba sarf edeceğiz ama insanların öldürüldüğü, suikastlara kurban gittiği, operasyonların sürdüğü bir dönemde de insanların üzerinde negatif etkiler bırakır. Birçok insan kötü etkilenir.
Neden bu 3 kadın?
Herhalde kolay bir hedef olarak görüldü. İkincisi Sakine Cansız sıradan bir kadın değil 40 yıllık bir mücadele yaşamı var. 35 yıl önce PKK'nın kuruluş kongresinde hazır olan iki kadından biri.. Çizgisinden taviz vermeden devam eden ve kadın özgürlük mücadelesinde efsaneleşen bir isim. 12 yıl kadar cezaevinde yattı hiçbir biçimde taviz vermedi. Cezaevinden çıkınca da çizgisinden sapmadı. Yani birileri hedefse o da pekala hedef olabilir.
Burada başka bir hususa değinmek istiyorum; Türkiye basınında bazı tartışmalar oldu. Bu bir iç infazdır, yok Bahoz Erdal'la arası bozulmuştu, bunlar masa başında üretilen ve piyasaya sürülen haberlerdir.
Ama Fransız medyasında da bu yönde haberler çıktı..
Fransız medyası da Türkiye'den aldı. Bu haberler Anadolu Ajansı mahreçli haberlerdir. Bu klasik anti Kürt anti PKK refleksinin hemen hayata geçmesi... Sakine Hanım'ın Bahoz arkadaşla ne işi olur, yıllardır askeri çalışmaları yok zaten..
Olay nasıl oldu?
Olay dün saat 13:00 sıralarında olmuş.. Yani gündüz ortası Bu büro burada 20 yıldır çalışıyordu ve bu zamana kadar bir güvenlik korkusu yoktu. Kürtlere yönelik Avrupa'daki suikastlar en son 1992'de Berlin'de İran KDP Genel Sekreterine yönelikti. Ondan bu yana suikast görülmedi. Bunun için ek tedbirler alamaya gerek yok, insan öyle düşünür. . Tabiî ki bu olayın meydana geliş biçimi ve zamanlaması da dikkat çekici bugüne kadar hiç böyle olmadı tam da böyle İmralı'da müzakerelerin başladığı bu konuda tartışmaların yürüdüğü bir dönemde… İster istemez insanın aklına bu sürece ilişkin bir girişim olarak gelir ve biz böyle yorumluyoruz. Yani bu süreci baltalamak isteyen birilerini işidir diyoruz..
Derin güçlerin işi dersek yanlış olmaz herhalde?
Resmi devletin işi demiyoruz. Derin güçler.. Bu girişimi (İmralı görüşmeleri) sabote etmeye yönelikse bu olay nasıl etkiler süreci diye soruyorlar.. Herhalde olumlu etkilemez mutlaka kötü sonuçları olur.
Ne olur peki?
Elimizden gelen biçimde bu sürecin olumluya gitmesi için çaba sarf edeceğiz ama insanların öldürüldüğü, suikastlara kurban gittiği, operasyonların sürdüğü bir dönemde de insanların üzerinde negatif etkiler bırakır. Birçok insan kötü etkilenir.
Neden bu 3 kadın?
Herhalde kolay bir hedef olarak görüldü. İkincisi Sakine Cansız sıradan bir kadın değil 40 yıllık bir mücadele yaşamı var. 35 yıl önce PKK'nın kuruluş kongresinde hazır olan iki kadından biri.. Çizgisinden taviz vermeden devam eden ve kadın özgürlük mücadelesinde efsaneleşen bir isim. 12 yıl kadar cezaevinde yattı hiçbir biçimde taviz vermedi. Cezaevinden çıkınca da çizgisinden sapmadı. Yani birileri hedefse o da pekala hedef olabilir.
Burada başka bir hususa değinmek istiyorum; Türkiye basınında bazı tartışmalar oldu. Bu bir iç infazdır, yok Bahoz Erdal'la arası bozulmuştu, bunlar masa başında üretilen ve piyasaya sürülen haberlerdir.
Ama Fransız medyasında da bu yönde haberler çıktı..
Fransız medyası da Türkiye'den aldı. Bu haberler Anadolu Ajansı mahreçli haberlerdir. Bu klasik anti Kürt anti PKK refleksinin hemen hayata geçmesi... Sakine Hanım'ın Bahoz arkadaşla ne işi olur, yıllardır askeri çalışmaları yok zaten..
DİĞER