Kürecik radarı Şam'a kilitlendi
Türkiye, Suriye'nin ateşi ve sivillerin ölümünden sonra strateji değiştirdi. Genelkurmay da planlarını güncelledi Son olarak Malatya Kürecik’teki NATO radarı devreye girdi. Böylece Suriye’deki askeri hareketlilik anında izlenecek
- Gündem
- Giriş Tarihi: 12.10.2012 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 12.10.2012 | 09:34
Sabah'ın haberine göre; Suriye ordusunun Akçakale ve Hatay'ı hedef alan, sivillerin hayatını kaybetmesine de yol açan topçu ateşinin ardından Ankara çok yönlü yeni bir strateji geliştirdi. 3 Ekim gecesi NATO Konseyi'ni olağanüstü toplayan ve ittifak dayanışmasını gösteren, 4 Ekim'de TBMM'den tezkere çıkararak siyasi ve askeri caydırıcılığını pekiştiren Ankara, kritik bir adım daha attı. NATO'dan Türkiye'yi savunacak teknik kapasitesini harekete geçirmesi istendi. Böylece Malatya Kürecik'teki radarlar Suriye'ye çevrildi.
ASKERİ RİSK ANALİZİ
Genelkurmay Başkanlığı'nın, Suriye ile yaşanan gerilimi gözeterek, askeri planları güncellediği ve kapsamlı risk analizleri yaptığı öğrenildi. Suriye ordusunun nispeten güçlü yönleri hava kuvvetleri ve hava savunma sistemleri olarak değerlendirildi. Bu çerçevede Türkiye'ye tehdit boyutu da masaya yatırıldı. Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin envanterindeki füze sistemleri ile kimyasal silah stoku tehdit unsurları olarak ön plana çıktı. Bunun üzerine NATO'nun imkanlarından yararlanılması kararlaştırıldı.
KÜRECİK DEVREDE
Türkiye'nin talebi ile NATO mekanizmaları da gözden geçirildi. NATO, ilk etapta iki açıdan önemli açıklama yaptı. Akçakale olayını, NATO'nun güneydoğu sınırlarına yönelik saldırı olarak tanımladı. Böylece, Türkiye-Suriye sınırı yerine, NATO sınırı vurgusu pekiştirildi. Ayrıca, NATO müttefikleri arasında güvenliğin bölünemezliği ilkesine atıfta bulunularak, Türkiye'yi hedef alan askeri tecavüzlere kayıtsız kalmayacağını kayda geçirdi. Bu diplomatik girişimleri yanına stratejik boyut da eklendi. NATO Füze Kalkanı projesi kapsamında Malatya Kürecik'te kurulan radarlar, Suriye'ye çevrildi.
FÜZELERE KARŞI ÖNLEM
Kürecik'teki entegre radar sistemi sayesinde Suriye ordusunun hava savunma ve saldırı kapasitesini oluşturulan füzeler, NATO'nun da gözetimine girdi. Türkiye'yi hedef alabilecek olası füze saldırısı karşısında hem Kürecik'teki radarların erken uyarı sistemi devreye girecek hem de teyakkuz durumunda bekletilen F-16 filoları da füze saldırısını imha edecek şekilde görev planlamasına katılacak. Bunun yanı sıra tehdit algılamasının derecesine göre NATO Awacs erken uyarı uçaklarından gelecek istihbarattan da yararlanılacak ve füze imha sistemi patriotlar da konuşlanabilecek.
FÜZE KALKANI PROJESİ
2011'de Türkiye'nin dahil olduğu Füze Kalkanı Projesi, başlangıçta ABD'nin teknik ve askeri imkanları ile kuruldu. Malatya'daki üs daha sonra Türk askerinin kontrolüne bırakıldı. Radar savunma üssüne bu yıl başında ABD Avrupa ordusundan uzmanlar da gönderildi. Rusya ve İran'ın tepki gösterdiği bu sistem için NATO, füze savunma teknolojisi ile erken uyarı radarından edinilecek bilginin tüm müttefikleri korumak için tasarlandığını söyledi. Ankara da radar üssünün hiçbir komşu ülkeyi hedef almadığını tamamen savunma amaçlı olduğunu, füze konuşlandırılmasına müsaade etmediğini ısrarla vurguladı.
YÖNETİM ALMANYA'DA
Her türlü hava aracı hareketini ve füze rampalarını anında tespit edebilen Kürecik'teki füze kalkanı sistemi, Almanya'daki NATO hava üssü Ramstein'dan yönetiliyor. Hava hareketlerinin tümü ile sistemin kontrolü ise yine Almanya'daki NATO hava üssü Geilenkirchen'den takip ediliyor. Almanya'daki komuta merkezinde bir Türk generali ve ekibi görev yapıyor. Bu komutan Türkiye adına tam yetkiye sahip kabul ediliyor.
ASKERİ RİSK ANALİZİ
Genelkurmay Başkanlığı'nın, Suriye ile yaşanan gerilimi gözeterek, askeri planları güncellediği ve kapsamlı risk analizleri yaptığı öğrenildi. Suriye ordusunun nispeten güçlü yönleri hava kuvvetleri ve hava savunma sistemleri olarak değerlendirildi. Bu çerçevede Türkiye'ye tehdit boyutu da masaya yatırıldı. Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin envanterindeki füze sistemleri ile kimyasal silah stoku tehdit unsurları olarak ön plana çıktı. Bunun üzerine NATO'nun imkanlarından yararlanılması kararlaştırıldı.
KÜRECİK DEVREDE
Türkiye'nin talebi ile NATO mekanizmaları da gözden geçirildi. NATO, ilk etapta iki açıdan önemli açıklama yaptı. Akçakale olayını, NATO'nun güneydoğu sınırlarına yönelik saldırı olarak tanımladı. Böylece, Türkiye-Suriye sınırı yerine, NATO sınırı vurgusu pekiştirildi. Ayrıca, NATO müttefikleri arasında güvenliğin bölünemezliği ilkesine atıfta bulunularak, Türkiye'yi hedef alan askeri tecavüzlere kayıtsız kalmayacağını kayda geçirdi. Bu diplomatik girişimleri yanına stratejik boyut da eklendi. NATO Füze Kalkanı projesi kapsamında Malatya Kürecik'te kurulan radarlar, Suriye'ye çevrildi.
FÜZELERE KARŞI ÖNLEM
Kürecik'teki entegre radar sistemi sayesinde Suriye ordusunun hava savunma ve saldırı kapasitesini oluşturulan füzeler, NATO'nun da gözetimine girdi. Türkiye'yi hedef alabilecek olası füze saldırısı karşısında hem Kürecik'teki radarların erken uyarı sistemi devreye girecek hem de teyakkuz durumunda bekletilen F-16 filoları da füze saldırısını imha edecek şekilde görev planlamasına katılacak. Bunun yanı sıra tehdit algılamasının derecesine göre NATO Awacs erken uyarı uçaklarından gelecek istihbarattan da yararlanılacak ve füze imha sistemi patriotlar da konuşlanabilecek.
FÜZE KALKANI PROJESİ
2011'de Türkiye'nin dahil olduğu Füze Kalkanı Projesi, başlangıçta ABD'nin teknik ve askeri imkanları ile kuruldu. Malatya'daki üs daha sonra Türk askerinin kontrolüne bırakıldı. Radar savunma üssüne bu yıl başında ABD Avrupa ordusundan uzmanlar da gönderildi. Rusya ve İran'ın tepki gösterdiği bu sistem için NATO, füze savunma teknolojisi ile erken uyarı radarından edinilecek bilginin tüm müttefikleri korumak için tasarlandığını söyledi. Ankara da radar üssünün hiçbir komşu ülkeyi hedef almadığını tamamen savunma amaçlı olduğunu, füze konuşlandırılmasına müsaade etmediğini ısrarla vurguladı.
YÖNETİM ALMANYA'DA
Her türlü hava aracı hareketini ve füze rampalarını anında tespit edebilen Kürecik'teki füze kalkanı sistemi, Almanya'daki NATO hava üssü Ramstein'dan yönetiliyor. Hava hareketlerinin tümü ile sistemin kontrolü ise yine Almanya'daki NATO hava üssü Geilenkirchen'den takip ediliyor. Almanya'daki komuta merkezinde bir Türk generali ve ekibi görev yapıyor. Bu komutan Türkiye adına tam yetkiye sahip kabul ediliyor.
DİĞER