Hilmi Özkök demokrasi kahramanı!
Akşam Gazetesi'nden İsmail Küçükkaya bugünkü köşe yazısında Savcı Zekeriya Öz'le yaptığı ilginç görüşmeyi yazdı
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün mahkemede iki gün süren tanıklığı, hararetli tartışmaları beraberinde getirdi. Özkök, gerçekten de bir dönemin perde arkasını anlattı, sivil-asker ilişkilerinin seyrini ortaya koydu, ordu içindeki güç dengelerini de göz önüne serdi.
Ona kızan ve tepki gösteren de var, takdir edip teşekkür sunan da...
Kimisi 'artık Ergenekon davası düşmüştür' yorumunu yapıyor, kimisi de 'darbe ve muhtıra söylentileri ilk elden teyit edildi' diyor.
Bu arada eski silah arkadaşı Aytaç Yalman'la 'muhtırayı harekat tarzı olarak Yalman Paşa gündeme getirdi' sözleri nedeniyle açık bir polemik yaşadı.
Özkök'ün sözlerinin Ergenekon ve Balyoz mahkemelerinin seyrini nasıl etkilediğini ilerleyen günlerde göreceğiz.
Ancak şurası gerçek: Özkök'ün tanıklığından sonra en zor duruma düşen kişi Aytaç Yalman olduysa, eli en çok rahatlayan da İlker Başbuğ oldu...
Hilmi Özkök'ün durumu baştan beri çok sıkıntılıydı. Dava sürecinde o baskıyı üzerinde hep hissetti. Tanıklığı da hiç kolay olmasa gerek. Silivri'de gördüğü tablo karşısında, söylediği gibi 'acı çektiğine' yürekten inanıyorum.
Önceki akşam ilginç bir tesadüfün içinde buldum kendimi.
Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel'in verdiği iftarda Zekeriya Öz'le karşılaştım.
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Öz'le...
Ergenekon soruşturmalarının başladığı günlerin en kilit ismiydi.
'Ergenekon Savcısı' olarak ün yaptı. Sonraki bütün süreçte tartışmaların odağında oldu. Hilmi Özkök'ün tanık olarak ifadesini o almıştı. İzmir'e gidip, 8 saat boyunca Adliye misafirhanesinde Özkök Paşa'nın tanık ifadesini dinlemiş ve kayda geçirmişti.
2011 yılında kamuoyundaki tepkilerin artmasından sonra bir yandan terfi ettirilmişti ama bir yandan da Ergenekon soruşturmalarından alınmıştı. Halen Kaçakçılık ve Narkotikten Sorumlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak görev yapıyor.
'DARBEYİ TEK BAŞINA ÖNLEMİŞ BİRİDİR'
Zekeriya Öz'e 'Hilmi Özkök'ün tanıklığını siz nasıl buldunuz, mahkemenin seyrini nasıl etkiler?' diye sordum.
'Gayet iyi buldum. Bence gördüklerini anlatmış. Doğru gördüklerini söylemiş. Adaletin yerini bulması için bir görev yapmış' yanıtını verdi.
Bu minvalde sohbet ettik. Sorular sordum, Savcı Öz de yanıtladı.
Özkök'ün kendisine anlattığı bir fıkrayı bana aktardı. Sonradan 'bunu yazma' diye rica etti. Fıkra, Özkök'ün Savcı Öz'e tavsiyesi mesajı içeriyordu.
Savcı'ya, izlenimlerine göre Hilmi Özkök'ün nasıl birisi olduğunu sordum.
'Çok dirayetli biriymiş. O dönemde bize anlatmıştı. Tek başına mücadele etmiş birisi. O karargahta tek başınaydı. Ama karşısındakiler blok olarak hareket ediyordu. Darbeyi tek başına önlemiş birisidir' sözleriyle değerlendirdi.
Aramızdaki diyalog şöyle devam etti:
-Tek başına darbeyi nasıl önlemiş?
'Dirayetli davranmış. Demokratik tavır takınmış. Bence o bir kahraman, demokrasi kahramanı.'
Bu noktada yazılmamak üzere olan bir bölüm var, onu geçiyorum. Ancak Savcı Öz'ün üzerinde durduğu ve vurguladığı çarpıcı bir yorum tarihi nitelikte.
'ORDUDAKİ BÖLÜNMEDEN KORKUYORDU'
Zekeriya Öz'ün sözleri şöyle:
'O tarihte bana anlatmıştı. Tavırlarıyla kurumun yıpranmasını önlemeye çalışıyordu. Bunu da hep söylüyordu. Gerçekten bir yandan sürekli kurumunu göz önüne alıyordu ve koruyordu. Bunu anlatırken, en fazla ordudaki bölünmeden korktuğunu söylüyordu. Yeniçeri isyanı gibi ordu içindeki disiplinsizlikten ve bölünmeden endişe ediyordu. Genelkurmay Başkanlığı yaparken yaşadığı olaylardaki tepkileri, hep bu bilinç ve farkındalıkla ortaya çıkmış. Yani Özkök'ün o dönemde yaptıklarını da anlamak için bunu bilmek gerekiyor. Bu, görev yaptığı dönemdeki tutumlarını da açıklıyor.'
Zekeriya Öz'ün Hilmi Özkök'le ilgili yorumları böyle.
Öz'de ve arkadaşlarında Özkök'ün bıraktığı izlenim, halen Ergenekon davalarını yürüten hakimlere de yansırsa somut sonuçlar ortaya çıkar. Hilmi Özkök'e çok güveniyorlar. Paşa'nın tanıklığından sonra bazı sanıkların tahliye, bazılarının ise mahkumiyet ihtimali artmıştır diye tahmin ediyorum.
Ona kızan ve tepki gösteren de var, takdir edip teşekkür sunan da...
Kimisi 'artık Ergenekon davası düşmüştür' yorumunu yapıyor, kimisi de 'darbe ve muhtıra söylentileri ilk elden teyit edildi' diyor.
Bu arada eski silah arkadaşı Aytaç Yalman'la 'muhtırayı harekat tarzı olarak Yalman Paşa gündeme getirdi' sözleri nedeniyle açık bir polemik yaşadı.
Özkök'ün sözlerinin Ergenekon ve Balyoz mahkemelerinin seyrini nasıl etkilediğini ilerleyen günlerde göreceğiz.
Ancak şurası gerçek: Özkök'ün tanıklığından sonra en zor duruma düşen kişi Aytaç Yalman olduysa, eli en çok rahatlayan da İlker Başbuğ oldu...
Hilmi Özkök'ün durumu baştan beri çok sıkıntılıydı. Dava sürecinde o baskıyı üzerinde hep hissetti. Tanıklığı da hiç kolay olmasa gerek. Silivri'de gördüğü tablo karşısında, söylediği gibi 'acı çektiğine' yürekten inanıyorum.
Önceki akşam ilginç bir tesadüfün içinde buldum kendimi.
Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel'in verdiği iftarda Zekeriya Öz'le karşılaştım.
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Öz'le...
Ergenekon soruşturmalarının başladığı günlerin en kilit ismiydi.
'Ergenekon Savcısı' olarak ün yaptı. Sonraki bütün süreçte tartışmaların odağında oldu. Hilmi Özkök'ün tanık olarak ifadesini o almıştı. İzmir'e gidip, 8 saat boyunca Adliye misafirhanesinde Özkök Paşa'nın tanık ifadesini dinlemiş ve kayda geçirmişti.
2011 yılında kamuoyundaki tepkilerin artmasından sonra bir yandan terfi ettirilmişti ama bir yandan da Ergenekon soruşturmalarından alınmıştı. Halen Kaçakçılık ve Narkotikten Sorumlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak görev yapıyor.
'DARBEYİ TEK BAŞINA ÖNLEMİŞ BİRİDİR'
Zekeriya Öz'e 'Hilmi Özkök'ün tanıklığını siz nasıl buldunuz, mahkemenin seyrini nasıl etkiler?' diye sordum.
'Gayet iyi buldum. Bence gördüklerini anlatmış. Doğru gördüklerini söylemiş. Adaletin yerini bulması için bir görev yapmış' yanıtını verdi.
Bu minvalde sohbet ettik. Sorular sordum, Savcı Öz de yanıtladı.
Özkök'ün kendisine anlattığı bir fıkrayı bana aktardı. Sonradan 'bunu yazma' diye rica etti. Fıkra, Özkök'ün Savcı Öz'e tavsiyesi mesajı içeriyordu.
Savcı'ya, izlenimlerine göre Hilmi Özkök'ün nasıl birisi olduğunu sordum.
'Çok dirayetli biriymiş. O dönemde bize anlatmıştı. Tek başına mücadele etmiş birisi. O karargahta tek başınaydı. Ama karşısındakiler blok olarak hareket ediyordu. Darbeyi tek başına önlemiş birisidir' sözleriyle değerlendirdi.
Aramızdaki diyalog şöyle devam etti:
-Tek başına darbeyi nasıl önlemiş?
'Dirayetli davranmış. Demokratik tavır takınmış. Bence o bir kahraman, demokrasi kahramanı.'
Bu noktada yazılmamak üzere olan bir bölüm var, onu geçiyorum. Ancak Savcı Öz'ün üzerinde durduğu ve vurguladığı çarpıcı bir yorum tarihi nitelikte.
'ORDUDAKİ BÖLÜNMEDEN KORKUYORDU'
Zekeriya Öz'ün sözleri şöyle:
'O tarihte bana anlatmıştı. Tavırlarıyla kurumun yıpranmasını önlemeye çalışıyordu. Bunu da hep söylüyordu. Gerçekten bir yandan sürekli kurumunu göz önüne alıyordu ve koruyordu. Bunu anlatırken, en fazla ordudaki bölünmeden korktuğunu söylüyordu. Yeniçeri isyanı gibi ordu içindeki disiplinsizlikten ve bölünmeden endişe ediyordu. Genelkurmay Başkanlığı yaparken yaşadığı olaylardaki tepkileri, hep bu bilinç ve farkındalıkla ortaya çıkmış. Yani Özkök'ün o dönemde yaptıklarını da anlamak için bunu bilmek gerekiyor. Bu, görev yaptığı dönemdeki tutumlarını da açıklıyor.'
Zekeriya Öz'ün Hilmi Özkök'le ilgili yorumları böyle.
Öz'de ve arkadaşlarında Özkök'ün bıraktığı izlenim, halen Ergenekon davalarını yürüten hakimlere de yansırsa somut sonuçlar ortaya çıkar. Hilmi Özkök'e çok güveniyorlar. Paşa'nın tanıklığından sonra bazı sanıkların tahliye, bazılarının ise mahkumiyet ihtimali artmıştır diye tahmin ediyorum.