Baas rejimi Suriye'nin Kemalizmidir
A Haber'de Sevilay Yükselir’in ''% 100 Siyaset'' programı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Gazeteci Mahmut Övür ve Gazeteci Ümit Zileli’yi konuk etti.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 06.07.2012 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 06.07.2012 | 11:24
ÜMİT ZİLELİ: ANLAŞMALI RÖPORTAJ İDDİALARI YALAN
Bence Utku Çakırözer medyanın onurunu kurtardı diyen Ümit Zileli, anlaşmalı röportaj iddialarını da yalanladı. Kendisinin de 8 ay önce Suriye'ye gittiğini söyleyen Zileli "8 ay önce Suriye'deydim. Şam, Humus, Hama'yı gördüm. Humus'ta bir gerginlik biz de hissettik. Biz oradayken bir güvenlik görevlisi de öldürüldü. El Cezire, Reuters, France Press bu ajanslar bu haberleri nasıl veriyorlar diye sordum. Dediler ki onların burada büroları değil, bir tek adamları bile yok. Ya Ürdün'den ya da Lübnan'dan yapılıyorlarmış haberleri. O haberlerde inanılmaz karışıklıklardan söz ediliyor. Ben bir gazeteci olarak gittiğim zaman böyle bir karışıklık görmedim. Ben gideli 8 ay oldu. Sonrasında arttı mı artmadı mı? Bütün ajansların vermiş olduğu haberleri eleyerek ve karşılaştırarak sonuca varmaya çalışıyorum. Çünkü güvenmiyorum." dedi
MAHMUT ÖVÜR: TÜRKİYE'DE ESAD'A SEMPATİSİ OLANLAR VAR
Mahmut Övür ise "Utku iyi bir gazetecidir. Gazetecilik açısından yaptığı da başarılıdır bence. Beklenen şu, evrensel standartlarda bir diktatörle karşı karşıyaysınız, ona soru sorarken de oturaklı sorular sormak gerekir. Bir gazeteci bunu sormayabilir, başkaları sorabilir, doğru. Bence ruh hali çok daha önemli. Türkiye'de bu söyleşiye baktığımızda şu havayı görüyorum: Buradan Suriye'ye bir sempati var. Problem aslında buradan geliyor. Bu sorulardaki kaygıyı yaratan da bu. Utku Çakırözer ve Cumhuriyet Gazetesi. Böyle bakınca Baas Partisi ve Kemalizm. Suriye'nin Kemalizmi diye bakanlar var." şeklinde konuştu.
DENİZ ÜLKE ARIBOĞAN: SURİYE PSİKOLOJİK SAVAŞ VERİYOR
Gazetecinin oraya gidip Esad ile röportaj yapmasını hak görüyorum diyen, Deniz Ülke Arıboğan "isteyen birçok gazetecinin de bundan sonra da oraya gidebileceğini düşünüyorum dedi. Arıboğan ayrıca Suriye'deki psikolojik savaşa da dikkat çekti. "Suriye yönetimi bütün kanalları kullanarak psikolojik bir savaş veriyor. Kendi hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Bunu Türkiye içerisinde de etkili bir biçimde yapabiliyorlar. Normal şartlarda Amerikalılar da bunu çok kolay yaparlardı eskiden. Birini lanetleyip kötü adam ilan ettiğiniz zaman aksine bir düşünce çok fazla yaygınlaşmazdı toplumda. Şimdi bu bir dünya savaşı ve büyük bir mücadeleye dönüştüğü için karşılıklı istihbarat servisleri ile iki farklı kanaat pompalanıyor. Bir tarafta Esad'ın mağdur edildiği, halk tarafından desteklendiği gibi bir düşünce var öbür tarafta da BM kanadından gelen 10 binden fazla insanın 1,5 sene içinde öldüğü, yıkılmış şehir görüntüleri, youtube'a konulan videolar var"