Bakan Çelik Tandoğan'da konuştu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ankara'daki 1 Mayıs kutlamalarına katıldı. Çelik, 1977'de Taksim Meydanı'ndaki olaylı mitingin ardından kutlamalara katılan ilk bakan oldu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''Bugün 1 Mayıs. Bugün, emeğin ve alın terinin dayanışma günüdür. Bugün, hak arama mücadelesinin sembol günüdür. Bugün tüm emekçilerin bayram günüdür. Bayramınızı kutluyorum'' dedi.
Çelik, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Tandoğan Meydanı'nda Hak-İş ile Memur-Sen tarafından düzenlenen mitinge katıldı.
Miting alanına Bakan Yardımcısı Halil Etyemez ile gelen Çelik, alandakilere, ''Hukuk diyen, insan onuru diyen, Türkiye'nin her alanda normalleşmesi için Tandoğan'ı dolduran işçiler, memurlar, çalışanlar, hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum'' diye seslendi.
''Bugün 1 Mayıs. Bugün, emeğin ve alın terinin dayanışma günüdür. Bugün, hak arama mücadelesinin sembol günüdür. Bugün tüm emekçilerin bayram günüdür'' diyen Çelik, herkesin bayramını kutladı.
1 Mayıs'ın kendiliğinden doğmadığını, sınırsız kazanma arzusuyla emeğin sömürülmesi neticesinde tüm emekçilerin dünyadaki haykırışı ve sendikalaşması neticesinde ortaya çıktığını anlatan Çelik, ''Ülkemizde, 1977'deki karanlık güçlerin senaryosu neticesinde 32 yıl 1 Mayıs'ı kutlamak yasaklandı. Çok şükür bizim hükümetimize, bu kardeşinize 1 Mayıs'ı tatil etmek nasip oldu'' diye konuştu.
Birilerinin konuştuğunu ama kendilerinin gereğini yaptığını anlatan Çelik, darbelerin, sıkıntıların, antidemokratik süreçlerin yaşandığını ancak bunların bir bir geride kaldığını dile getirdi. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran düzenlemenin yasalaştığına işaret eden Çelik, ''Allah'a ne kadar hamd etsek azdır'' dedi.
-''2821 ile 2822'yi hep beraber çöp sepetine atmalıyız''-
Bakan Çelik, alandakilerin ''Yüzde 3'e hayır, yüzde 16'' şeklinde slogan atmaları üzerine, ''Teşekkür ediyorum. Mesajınızı aldık, sağ olun'' dedi.
Alandakilere ''Evren gitsin ama eserleri kalsın mı'' diye soran Çelik, ''Hayır'' yanıtını alınca, ''O halde darbeciler yargılanıyorsa onların eserlerinin yürürlükte olması kesinlikle kabul edilebilir şey değil'' diye konuştu.
Darbe döneminin ürünü olan 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nu, TBMM'nin gündemine getirdiklerine dikkati çeken Çelik, bu meselenin karanlık odalarda konuşulamayacağını, kimin ne düşüncesi varsa söylemesi gerektiğini vurguladı. Çelik, ''Bu darbe yasalarının ürünü olan, endüstriyel ilişkilerimizi baltalayan 2821 ile 2822'yi hep beraber çöp sepetine atmalıyız'' dedi.
Alandakilerin ''Yasamızı istiyoruz'' sloganı üzerine Çelik, düzenlemenin Meclis'in gündeminde olduğunu hatırlattı.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ile Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun konuşmalarında ''Sayın Çalışma Bakanı duysun'' dediklerini belirten Çelik, ''Duydum ve geldim, huzurlarınızdayım. Kaçmak yok'' diye konuştu.
Çelik, İş sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nın TBMM'de komisyonlarda görüşüldüğüne işaret ederek, işçi kayıplarını önleyecek bu düzenlemeyi de haziran ayı sonuna kadar Meclis'ten geçirecekleri kaydetti.
-''Toplu görüşme dönemi kapandı''-
Bakan Çelik, dün ilk kez, memur sendikalarıyla toplu sözleşme masasına oturduklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Bugüne kadar toplu görüşme olarak devam eden ve sonunda bakanın, hükümetin, Meclis'in zamlarıyla gerçekleşen kamu çalışanlarının ücret zammı dönemi artık kapandı. Yeni dönemde masada oturacağız, dün itibariyle oturduk. Demokrasinin gereği olarak sizler isteyeceksiniz bizler vermeye çalışacağız, az vereceğiz, çok vereceğiz, bu işi çözeceğiz inşallah.
İlk gün oturduk, dün komisyonlar kuruldu çalışmaya başlandı. Önce hizmet kollarında şu anda 5 gün yoğun bir çalışma olacak. Hizmet kollarındaki arkadaşlarımızın yaşadığı sıkıntılar nelerse bunları bir bir masada konuşacağız. Ayın 9'unda geneli üzerinde konuşma yapacağız ve umuyorum ki sizi de hoşnut edecek bizi de. Dünya ekonomileri içerisinde büyümemizi, gelişmemezi sağlayacak bir uzlaşı noktasına 21 Mayıs'ta geleceğimize kalben inanıyorum kardeşlerim. Buradan, Bursa'ya, bütün emekçilere, İstanbul'daki emekçilere selam ediyorum. El ele, gönül gönüle geçirdiğiniz bu anlamlı günün, milletimiz, çalışma hayatımız açısından hayırlı olmasını diliyorum.''
Çelik, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Tandoğan Meydanı'nda Hak-İş ile Memur-Sen tarafından düzenlenen mitinge katıldı.
Miting alanına Bakan Yardımcısı Halil Etyemez ile gelen Çelik, alandakilere, ''Hukuk diyen, insan onuru diyen, Türkiye'nin her alanda normalleşmesi için Tandoğan'ı dolduran işçiler, memurlar, çalışanlar, hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum'' diye seslendi.
''Bugün 1 Mayıs. Bugün, emeğin ve alın terinin dayanışma günüdür. Bugün, hak arama mücadelesinin sembol günüdür. Bugün tüm emekçilerin bayram günüdür'' diyen Çelik, herkesin bayramını kutladı.
1 Mayıs'ın kendiliğinden doğmadığını, sınırsız kazanma arzusuyla emeğin sömürülmesi neticesinde tüm emekçilerin dünyadaki haykırışı ve sendikalaşması neticesinde ortaya çıktığını anlatan Çelik, ''Ülkemizde, 1977'deki karanlık güçlerin senaryosu neticesinde 32 yıl 1 Mayıs'ı kutlamak yasaklandı. Çok şükür bizim hükümetimize, bu kardeşinize 1 Mayıs'ı tatil etmek nasip oldu'' diye konuştu.
Birilerinin konuştuğunu ama kendilerinin gereğini yaptığını anlatan Çelik, darbelerin, sıkıntıların, antidemokratik süreçlerin yaşandığını ancak bunların bir bir geride kaldığını dile getirdi. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran düzenlemenin yasalaştığına işaret eden Çelik, ''Allah'a ne kadar hamd etsek azdır'' dedi.
-''2821 ile 2822'yi hep beraber çöp sepetine atmalıyız''-
Bakan Çelik, alandakilerin ''Yüzde 3'e hayır, yüzde 16'' şeklinde slogan atmaları üzerine, ''Teşekkür ediyorum. Mesajınızı aldık, sağ olun'' dedi.
Alandakilere ''Evren gitsin ama eserleri kalsın mı'' diye soran Çelik, ''Hayır'' yanıtını alınca, ''O halde darbeciler yargılanıyorsa onların eserlerinin yürürlükte olması kesinlikle kabul edilebilir şey değil'' diye konuştu.
Darbe döneminin ürünü olan 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nu, TBMM'nin gündemine getirdiklerine dikkati çeken Çelik, bu meselenin karanlık odalarda konuşulamayacağını, kimin ne düşüncesi varsa söylemesi gerektiğini vurguladı. Çelik, ''Bu darbe yasalarının ürünü olan, endüstriyel ilişkilerimizi baltalayan 2821 ile 2822'yi hep beraber çöp sepetine atmalıyız'' dedi.
Alandakilerin ''Yasamızı istiyoruz'' sloganı üzerine Çelik, düzenlemenin Meclis'in gündeminde olduğunu hatırlattı.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ile Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun konuşmalarında ''Sayın Çalışma Bakanı duysun'' dediklerini belirten Çelik, ''Duydum ve geldim, huzurlarınızdayım. Kaçmak yok'' diye konuştu.
Çelik, İş sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nın TBMM'de komisyonlarda görüşüldüğüne işaret ederek, işçi kayıplarını önleyecek bu düzenlemeyi de haziran ayı sonuna kadar Meclis'ten geçirecekleri kaydetti.
-''Toplu görüşme dönemi kapandı''-
Bakan Çelik, dün ilk kez, memur sendikalarıyla toplu sözleşme masasına oturduklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Bugüne kadar toplu görüşme olarak devam eden ve sonunda bakanın, hükümetin, Meclis'in zamlarıyla gerçekleşen kamu çalışanlarının ücret zammı dönemi artık kapandı. Yeni dönemde masada oturacağız, dün itibariyle oturduk. Demokrasinin gereği olarak sizler isteyeceksiniz bizler vermeye çalışacağız, az vereceğiz, çok vereceğiz, bu işi çözeceğiz inşallah.
İlk gün oturduk, dün komisyonlar kuruldu çalışmaya başlandı. Önce hizmet kollarında şu anda 5 gün yoğun bir çalışma olacak. Hizmet kollarındaki arkadaşlarımızın yaşadığı sıkıntılar nelerse bunları bir bir masada konuşacağız. Ayın 9'unda geneli üzerinde konuşma yapacağız ve umuyorum ki sizi de hoşnut edecek bizi de. Dünya ekonomileri içerisinde büyümemizi, gelişmemezi sağlayacak bir uzlaşı noktasına 21 Mayıs'ta geleceğimize kalben inanıyorum kardeşlerim. Buradan, Bursa'ya, bütün emekçilere, İstanbul'daki emekçilere selam ediyorum. El ele, gönül gönüle geçirdiğiniz bu anlamlı günün, milletimiz, çalışma hayatımız açısından hayırlı olmasını diliyorum.''