Işıkara'dan Maramara depremi tahmini
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 1939 yılında Türkiye'nin doğusunda başlayan depremin, batıya doğru kaydığını belirterek, ''Bu da bize gösteriyor ki bundan sonra deprem Marmarada ve yaklaşık 7 büyüklüğünde olacaktır, ama zamanını söyleyemiyoruz'' dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 27.05.2011 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 27.05.2011 | 12:19
Prof. Işıkara, Üsküdar'daki Özel Surp Haç Ermeni Lisesinde, Kalfayan Ermeni İlköğretim Okulu öğrencilerinin de yer aldığı, ''Depremden korunma bilinci'' konusundaki uygulamalı toplantıya katıldı. 1939 yılında Türkiye'nin doğusunda başlayan depremin, batıya doğru kaydığını anlatan Işıkara, ''Bu da bize gösteriyor ki bundan sonra deprem Marmarada ve yaklaşık 7 büyüklüğünde olacaktır, ama zamanını söyleyemiyoruz'' diye konuştu.
2009 yılında Türkiye'de 9 bin 196 deprem kaydedildiğini, bu rakamın 2010'da 11 bine yaklaştığını ifade eden Işıkara, bunun da günde 25, saat başı 1 deprem anlamına geldiğini belirterek, ''Deprem olacak gerçeğini kabul etmeliyiz'' dedi.
Işıkara, depremden korunmak için üzerinde yaşanan binaların depreme karşı dirençli yapılması gerektiğini söyledi. Işıkara, ''Binaları doğru inşa etmeliyiz. Deprem öldürmez binalar öldürür'' diye konuştu.
Deprem sırasında, evin içindeki eşyaların düşerek zarar verebileceğini kaydeden Işıkara, eşyaların duvarlara sabitlenmesi, cam eşyaların, depremde açılması mümkün olmayan dolaplara konması gerektiğini ifade etti. Işıkara, depremden sonra çıkabilecek yangınlara dikkati çekerken de ''Muhakkak bir el feneri bulundurmamız gerekir. Gaz kaçaklara karşı kibrit veya çakmak kullanmamalıyız'' dedi.
Deprem sırasında doğru davranmanın çok önemli olduğunu belirten Işıkara, şunları söyledi:
''Panik yapmamalıyız. İşte Simav'daki deprem. Panik sonrası bir kişi hayatını kaybetti. Depremden korunmanın altın kuralı, sakin, bilgili ve bilinçli olarak doğru davranmaktır. Ev sahipleri de Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmalı.''
Japonyadaki en son 9 büyüklüğündeki depreme de değinen Işıkara, ''Japonya'da depremin verdiği zarar yok. Ancak, deprem sonrası oluşan tusunaminin verdiği zarar büyüktür. Unutulmaması gereken şudur, depremden korunmak mümkündür'' dedi.
2009 yılında Türkiye'de 9 bin 196 deprem kaydedildiğini, bu rakamın 2010'da 11 bine yaklaştığını ifade eden Işıkara, bunun da günde 25, saat başı 1 deprem anlamına geldiğini belirterek, ''Deprem olacak gerçeğini kabul etmeliyiz'' dedi.
Işıkara, depremden korunmak için üzerinde yaşanan binaların depreme karşı dirençli yapılması gerektiğini söyledi. Işıkara, ''Binaları doğru inşa etmeliyiz. Deprem öldürmez binalar öldürür'' diye konuştu.
Deprem sırasında, evin içindeki eşyaların düşerek zarar verebileceğini kaydeden Işıkara, eşyaların duvarlara sabitlenmesi, cam eşyaların, depremde açılması mümkün olmayan dolaplara konması gerektiğini ifade etti. Işıkara, depremden sonra çıkabilecek yangınlara dikkati çekerken de ''Muhakkak bir el feneri bulundurmamız gerekir. Gaz kaçaklara karşı kibrit veya çakmak kullanmamalıyız'' dedi.
Deprem sırasında doğru davranmanın çok önemli olduğunu belirten Işıkara, şunları söyledi:
''Panik yapmamalıyız. İşte Simav'daki deprem. Panik sonrası bir kişi hayatını kaybetti. Depremden korunmanın altın kuralı, sakin, bilgili ve bilinçli olarak doğru davranmaktır. Ev sahipleri de Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmalı.''
Japonyadaki en son 9 büyüklüğündeki depreme de değinen Işıkara, ''Japonya'da depremin verdiği zarar yok. Ancak, deprem sonrası oluşan tusunaminin verdiği zarar büyüktür. Unutulmaması gereken şudur, depremden korunmak mümkündür'' dedi.
DİĞER