Bakanlık'tan e-posta açıklaması
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun üniversite yerleştirmeleriyle ilgili sözleri ve siyasi kulislerde kendisinin ismi zikredilerek konuşulan iddiaları yalanladı.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın Basın Müşavirliği'nden, Kılıçdaroğlu'nun 'üniversite yerleştirmeleri' ile ilgili sözleri ve siyasi kulislerde Yazıcı'nın ismi zikredilerek konuşulan iddialara ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, 26 Ekim 2010 tarihinde 'hayatiyazıcıankara@hotmail.com' adlı e-posta adresinden 'demir.ali.tr@gmail' adlı e-posta adresine, Yazıcı'nın ismi ve soyismi de kullanılarak 'bir kişinin üniversiteye yerleştirilmesiyle' ilgili bir talep içeren elektronik postanın gönderildiği bilgisine ulaşıldığı kaydedildi.
Yazıcı'ya ait veya Yazıcı tarafından kullanılan bu isimli bir e-posta adresinin bulunmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Sayın Yazıcı'nın isim ve soyisminin kullanıldığı bu e-posta adresinin ve gönderilen e-mail'in kötü niyetle ve Sayın Bakanı kamuoyu önünde zor duruma düşürmek, karalamak ve belirli siyasi emellere alet etmek maksadıyla kurgulandığı/hazırlandığı ve yukarıda belirtilen adrese gönderildiği açıktır. Ortada kurgulanmış, üzerinde çalışılmış bir 'proje' vardır. Sayın Yazıcı da bu kurguya alet edilmek istenmekte, birileri bunun üzerinden siyasi amaçlar gütmektedir. Yazıcı'nın böyle bir e-mail gönderdiği, yeğeni için yerleştirme istediği yönündeki haber, yorum ve kulisler külliyen gerçek dışıdır. Sayın Bakan böyle bir talepte bulunmamıştır; herhangi bir yolla da olsa, böyle bir talepte bulunmayı dahi aklının ucundan geçirmeyecek kadar devlet işleyişini bilen bir kişidir. Sayın bakanın yeğeni de bulunmamaktadır." Açıklamada, Bakan Yazıcı'nın, bu yönde bir bilginin kendisine ulaşmasının hemen ardından, 10 Mayıs 2010 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğu da belirtilerek, "Sayın Bakanın avukatı aracılığıyla yapılan suç duyurusunda, 'savcılığınızca yapılacak tahkikat neticesinde, bahse konu e-posta adresini kullanan gerçek bir kişi olup olmadığı, yoksa müvekkilimin ismini kullanarak şikayete konu e-postayı gönderen şüpheli veya şüphelilerin tespiti ile Türk Ceza Kanunu'nun eylemlerine uyan maddeleri gereğince cezalandırılmalarını talep ediyoruz' denilmiştir. Devlet Bakanı Yazıcı'nın, konunun takipçisi olacağının, siyasi amaçlarla kullanıldığı açık olan bu sahtekarlığı açığa çıkarmak için hukuksal bütün yolları kullanacağının bilinmesini isteriz. Kimin tarafından gönderildiği dahi bilinmeyen bir e-maili siyasi amaçları için kullananları, bundan bir rant beklentisi içinde olanları, bu sahtekarlıktan çıkar elde etmeyi umanları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" denildi.
Yazıcı'ya ait veya Yazıcı tarafından kullanılan bu isimli bir e-posta adresinin bulunmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Sayın Yazıcı'nın isim ve soyisminin kullanıldığı bu e-posta adresinin ve gönderilen e-mail'in kötü niyetle ve Sayın Bakanı kamuoyu önünde zor duruma düşürmek, karalamak ve belirli siyasi emellere alet etmek maksadıyla kurgulandığı/hazırlandığı ve yukarıda belirtilen adrese gönderildiği açıktır. Ortada kurgulanmış, üzerinde çalışılmış bir 'proje' vardır. Sayın Yazıcı da bu kurguya alet edilmek istenmekte, birileri bunun üzerinden siyasi amaçlar gütmektedir. Yazıcı'nın böyle bir e-mail gönderdiği, yeğeni için yerleştirme istediği yönündeki haber, yorum ve kulisler külliyen gerçek dışıdır. Sayın Bakan böyle bir talepte bulunmamıştır; herhangi bir yolla da olsa, böyle bir talepte bulunmayı dahi aklının ucundan geçirmeyecek kadar devlet işleyişini bilen bir kişidir. Sayın bakanın yeğeni de bulunmamaktadır." Açıklamada, Bakan Yazıcı'nın, bu yönde bir bilginin kendisine ulaşmasının hemen ardından, 10 Mayıs 2010 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğu da belirtilerek, "Sayın Bakanın avukatı aracılığıyla yapılan suç duyurusunda, 'savcılığınızca yapılacak tahkikat neticesinde, bahse konu e-posta adresini kullanan gerçek bir kişi olup olmadığı, yoksa müvekkilimin ismini kullanarak şikayete konu e-postayı gönderen şüpheli veya şüphelilerin tespiti ile Türk Ceza Kanunu'nun eylemlerine uyan maddeleri gereğince cezalandırılmalarını talep ediyoruz' denilmiştir. Devlet Bakanı Yazıcı'nın, konunun takipçisi olacağının, siyasi amaçlarla kullanıldığı açık olan bu sahtekarlığı açığa çıkarmak için hukuksal bütün yolları kullanacağının bilinmesini isteriz. Kimin tarafından gönderildiği dahi bilinmeyen bir e-maili siyasi amaçları için kullananları, bundan bir rant beklentisi içinde olanları, bu sahtekarlıktan çıkar elde etmeyi umanları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" denildi.