Diyanet: Yakışıksız
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ''Camilerin, minarelerinin arasına 'ucube' diye bir kelime yazmak, yakışmamıştır. Çok üzüldüğümü ifade edeyim'' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Eskişehir merkez Tepebaşı İlçe Belediyesinin Resim Galerisi'nde bir sanatçı tarafından açılan ''Ucube-Ebucu'' adlı sergide yer alan bazı resimlere ilişkin, ''Camilerin, minarelerinin arasına 'ucube' diye bir kelime yazmak, yakışmamıştır. Çok üzüldüğümü ifade edeyim'' dedi.
''CAMİ VE MABET BİZİM HEM İBADET MEKANIMIZ, HEM BİRLİK MEKANIMIZ''
Bir gazetecinin, ''Şu an anıtların tartışıldığı bir yerdeyiz. Dün CHP'li bir belediye, anıtlara destek vermek amacıyla resim sergisi düzenledi. Orada mahya olarak camiye 'ucube' yazıldı, bu davranışı nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorunu, Prof. Görmez, şöyle yanıtladı:
''Buradaki konu bizim Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ilgi alanımızın, hizmet alanımızın dışında bir konu, Kars'taki anıt konusu. O tamamen kültürel, sanatsal, estetik bir konu. Onun herhangi bir dini boyutu söz konusu değil. Ancak doğrusu ben de bugünkü gazetelerden gördüm. Uçakta gazeteleri incelerken, Diyanet İşleri Başkanı olarak büyük bir üzüntü duyduğumu söylemek isterim. Çünkü buradaki konunun, muadili, karşılığı, alternatifi, bizim milletimizin varlığı ve birliğinin simgesi ve sembolü haline gelen cami değildir. Yani birileri eleştirecekse elbette ki özgürce, her türlü eleştirisini yöneltebilmeli. Ama cami ve mabet bizim hem ibadet mekanımız, hem birlik mekanımız, hem de özgürlüğümüzün bağımsızlığımızın simgeleri olan mekanlardır.''
İstiklal Marşı'na camiyi ve ezanı yerleştiren başka bir millet hatırlamadığını vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli. Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. Bu İstiklal Marşı'nın bir parçası. Dolaysıyla cami ve mabedi, bu konuya bulaştırmak, bu konunun alternatifi gibi göstermek, hele hele camilerin, minarelerinin arasına 'ucube' diye bir kelime yazmak, yakışmamıştır. Çok üzüldüğümü ifade edeyim. Ondan öte bir kelime kullanmayayım.''
''CAMİ VE MABET BİZİM HEM İBADET MEKANIMIZ, HEM BİRLİK MEKANIMIZ''
Bir gazetecinin, ''Şu an anıtların tartışıldığı bir yerdeyiz. Dün CHP'li bir belediye, anıtlara destek vermek amacıyla resim sergisi düzenledi. Orada mahya olarak camiye 'ucube' yazıldı, bu davranışı nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorunu, Prof. Görmez, şöyle yanıtladı:
''Buradaki konu bizim Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ilgi alanımızın, hizmet alanımızın dışında bir konu, Kars'taki anıt konusu. O tamamen kültürel, sanatsal, estetik bir konu. Onun herhangi bir dini boyutu söz konusu değil. Ancak doğrusu ben de bugünkü gazetelerden gördüm. Uçakta gazeteleri incelerken, Diyanet İşleri Başkanı olarak büyük bir üzüntü duyduğumu söylemek isterim. Çünkü buradaki konunun, muadili, karşılığı, alternatifi, bizim milletimizin varlığı ve birliğinin simgesi ve sembolü haline gelen cami değildir. Yani birileri eleştirecekse elbette ki özgürce, her türlü eleştirisini yöneltebilmeli. Ama cami ve mabet bizim hem ibadet mekanımız, hem birlik mekanımız, hem de özgürlüğümüzün bağımsızlığımızın simgeleri olan mekanlardır.''
İstiklal Marşı'na camiyi ve ezanı yerleştiren başka bir millet hatırlamadığını vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli. Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. Bu İstiklal Marşı'nın bir parçası. Dolaysıyla cami ve mabedi, bu konuya bulaştırmak, bu konunun alternatifi gibi göstermek, hele hele camilerin, minarelerinin arasına 'ucube' diye bir kelime yazmak, yakışmamıştır. Çok üzüldüğümü ifade edeyim. Ondan öte bir kelime kullanmayayım.''