Kubbenin etrafında demir çember bulunduğunu aktaran Okumuş, bu çemberin üzerinin de ahşapla kaplı olduğunu belirtti. Kubbenin ortasına asılan avizenin de matematiksel bir ağırlığı bulunduğunu dile getiren Okumuş, "Bunu yere indirirseniz de kubbe çatlar, değiştirirseniz de çatlar. Bunun hesaplanarak bulunup, yeniden ağırlığınca avize takılması gerekiyor." dedi.
Süleymaniye Camisi'nin sadece turistlerin gezeceği ya da sadece namaz kılınarak ibadet edilecek bir eser olmadığına dikkati çeken Okumuş, "Süleymaniye bize bilimi öğretecek bir eserdir. Sinan'ın eserlerinde öğrenmemiz gereken birçok bilim gizlidir. Sinan'ın ustalık eseri Selimiye de bilim harikasıdır, eşi ve benzeri yoktur. Bu eserleri inceleyip, bilgi edinmemiz teknolojiye yeni ufuklar açacaktır. Bunun için kapsamlı bir çalışma gerekmektedir." diye konuştu.
Okumuş, Mimar Sinan'a, filozof olduğu için "Sinan" dediğini belirterek, "Filozofların bir unvanı olmaz. Çünkü o sadece mimar değildir. Mühendistir, akustikçidir, jeologtur, deprem bilimcisidir, barajcıdır. Sinan'a, Mimar Sinan diyerek sadece mimarlığın içine hapsetmek kadar kötü bir şey yok. O filozof Sinan'dır." ifadelerini kullandı.