Sosyal medyada İslami değerleri çürütme operasyonu! Başörtüsüyle uygunsuz görüntüler çeken Esra Rabia Ünal'ın fuhuştan yakalandığı ortaya çıktı
Son dönemde özellikle sosyal medyada başörtüsü ve İslami değerler başta olmak üzere milli ve manevi değerlere yönelik başlatılan çürütme harekatının bir ayağı deşifre oldu. Sosyal medya hesaplarından sözde başörtülü olarak tanıtılan ve ahlak dışı davranışlarıyla ön plana çıkartılan isimlerin, fuhuş operasyonlarında yakalanan ve fuhuş şebekesinin elemanları olduğu öğrenilen sahte kişiler olduğu tespit edildi. Bunun son örneği ise başörtüsü takarak sosyal medyada yayınladığı twerk videosu ile ünlenen Esra Rabia Ünal isimli instagram fenomeni çıktı. Şahsın daha önce bir fuhuş operasyonunda yakalandığı ve gerçek adının Ayşe Bolhatoğlu tespit edilirken, şebekenin bir parçası olduğu öğrenildi. T24, Oda TV ve Onedio gibi yayın organları da sosyal medyadaki bu operasyonun parçası oldu. Yaşananlar akıllara Adnan Oktar terör örgütünü getirdi. Oktar da bu şekilde kullandığı kadınlar aracılığı ile hedefledikleri iş adamları ve bürokrat gibi kişilere şantaj yapıyordu.
Sosyal medyada başörtüsüyle "Twerk" dansı yapan Esra Rabia Ünal'ın gerçek adının Ayşe Bolhatoğlu olduğu ve 5 yıl önce Adana'da ahlak polisinin yaptığı fuhuş operasyonunda gözaltına alındığı ortaya çıktı.
İŞTE SOSYAL MEDYADAKİ OPERASYONUN PERDE ARKASI
Sosyal medyada Instagram, TikTok ve Facebook gibi platformlar üzerinden son dönemde başörtüsü, çarşaf gibi İslami bazı unsurlar kullanılarak yapılan paylaşımlarda milli ve manevi bazı değerlere karşı çürütme operasyonu başlatıldı.
İçi boşaltılmış ve sözde başörtüsü takan bazı kişiler twerk gibi İslami ve manevi değerlere aykırı videolarla sosyal medyada parlatılarak yüz binlerce takipçiye ulaştırılıp şebekeye hizmet ettiriliyor.
Bunların son örneği de başörtüsü takarak "twerk" videosu çeken ve bu video aracılığı ile yüz binlerce takipçiye ulaşan Esra Rabia Ünal isimli kişi oldu. Bu kişiye benzer profillerin de şebekenin parçası olduğu ve yüzlerce kişilik bir ağa ulaştıkları öğrenildi.
Ortaya çıkarılan bu kişilerle 28 Şubat dönemindeki gibi sahte hoca ve sahte başörtülü kadınlar üzerinden yapılan algıya benzer bir çabanın yanı sıra, kurulan şebeke ile bazı iş adamı ve bürokratlara da tuzak kurulduğu belirlendi.
