ŞAHMERAN EFSANESİ nedir? Nerede geçmektedir? Şahmeran ne demek?
Şahmeran efsanesi nedir, gerçek mi sorusunun cevabı araştırılmaya başlandı. Anadolu topraklarına yer etmiş şahmeran efsanesi kültürümüzün hazinelerinden biridir. Dijital bir medya platformunda yayınlanmaya başlayan bir dizi ile bir anda popülarite kazanan şahmeran efsanesi izleyiciler tarafından araştırılıyor. Peki şahmeran efsanesi nedir, gerçek mi? Şahmeran ne demek? Cemşab, Lokman Hekim kimdir?
Anadolu topraklarında doğup yeşeren şahmeran efsanesi yayınlanan bir dijital platform dizisinin ardından 7'den 70'e herkesin merak ettiği konulardan biri oldu. Farsça yılanların şahı manasına gelen Şahmeran, aynı zamanda da kadın olarak tasvir edilir. Peki şahmeran efsanesi nedir, gerçek mi? Efsanede geçen Cemşab aslında Lokman Hekim midir?
ŞAHMERAN NE DEMEK?
Şahmeran sözcüğü, Farsça شاه (şâh) ve ماران (mârân; yılanlar) kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. Her ne kadar "şah", erkekler için kullanılan bir unvansa da Şahmeran'a ilişkin tüm efsanevi kayıtlarda ve Şahmeran efsanelerine özgü tüm betimlemelerde varlık dişidir.
ŞAHMERAN EFSANESİ
Binlerce yıl önce yedi katlı yeraltında Tarsus'ta yaşayan yılanlar vardı. Meran adı verilen bu yılanlar, gerçekten akıllı ve şefkatli idi. Onlar barış içinde yaşarlardı. Meranların kraliçesine Şahmeran denirdi. O genç ve güzel bir kadındı. Efsaneye göre, Şahmeran'ı gören ilk insan Cemşab oldu. O, geçimi için odun satan fakir bir ailenin oğluydu. Bir gün Cemşab ve arkadaşları bal dolu bir mağara keşfederler. Balı çıkarmak için Cemşab'ı aşağıya indiren arkadaşları, paylarına daha çok bal düşmesi için onu orada bırakıp kaçarlar. Cemşab mağarada bir delik görür ve buradan ışık sızdığını fark eder.
Cebindeki bıçak ile deliği büyütünce, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeye girer. Bu bahçede eşi benzeri olmayan çiçekler ve bir havuz ile pek çok yılan görür. Havuzun başındaki tahtta süt beyaz vücutlu bir yılan oturmaktadır. Şahmeran'ın güvenini kazanan Cemşab uzun yıllar bu bahçede yaşar. Şahmeran ona tıp biliminin bilinmediklerini söyler. Yıllar sonra, ailesini çok özlediğini söyleyip gitmek için yalvarır. Bunun üzerine Şahmeran da kendisini salıvereceğini, ancak yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini ister.
Şahmeran'a söz verip ailesine kavuşan Cemşab uzun yıllar verdiği sözde durarak Şahmeran'ın yerini kimseye söylememiş. Bir gün ülkenin padişahı hastalanmış. Vezir, hastalığın çaresinin Şahmeran'ın etini yemek olduğunu söylemiş ve her yere haber salınmış. Ülkenin veziri herkesi tek tek hamama sokmuş. Sıra Cemşab'a gelmiş. Cemşab soyununca vezir Cemşab'ın derisinde pullar olduğunu görünce Cemşab'ı konuşturmayı başarmış. Cemşab kuyunun yerini gösterince Şahmeran bulunup dışarı çıkarılmış. Şahmeran Cemşab'a, "Benim başımı kaynatıp padişaha içir, padişah kurtulsun, gövdemi de vezire içir, ölsün, kuyruğumu da kaynatıp sen iç, böylece Lokman Hekim ol" demiş.