Yaşlılık hastalıkları arasında başı çeken Parkinson, önceden 'geliyorum' diyor. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi'nden Doç. Dr. Barış Topçular, kesin tedavisi olmayan hastalığın oluşumunu şöyle anlatıyor: 'Parkinson, kronik bir nörolojik hastalıktır. Beyinde hareketlerin koordinasyonundan sorumlu hücrelerin yıkımına bağlı gelişir. Yıkıma uğrayan hücreler beyinde dopamin denilen maddenin sentezinden sorumludur. Dopaminin, başta hareketlerin kontrolü olmak üzere beyinde birçok görevi vardır. Beyinde dopamin azaldıkça hastanın hareketlerini kontrol etmesi güçleşir. Dopamin haricinde azalan diğer kimyasallar nedeni ile hastalarda depresyon sık görülür.' KOKU KAYBI Hastalıkla birlikte koku alma duyusunda azalma yaşanır. Kişi keskin kokuları bile almakta zorlanır. SES KISILMASI Monoton konuşma, ağızdan salya sızması, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı ortaya çıkar. SURATTA MİMİK KAYBI Parkinson'lu hastalar donuk bir yüz ifadesine bürünür. Mimikleri adeta yok olmuştur. SURATTA MİMİK KAYBI Parkinson'lu hastalar donuk bir yüz ifadesine bürünür. Mimikleri adeta yok olmuştur... BAŞ DÖNMESİ Nörolojik hastalıklar sınıfında yer alan Parkinson, hastada denge kaybının yanı sıra baş dönmesi de yapar. GÖZ PROBLEMİ Hastalık yavaş ilerler ve kişinin yaşam kalitesini düşürür. Gözlerde görme sorunları yaşanır. OMUZLARIN DÜŞMESİ Depresif yakınmalarla birlikte, kol ve bacaklarda katılık ortaya çıkar. Omuzlar düşer, unutkanlık ve yorgunluk şikayetleri artar. ELLERDE TİTREME Hastaların yüzde 80'inde titreme görülür. Ellerin dışında kollar, ayaklar, çene ve dudakta da titreme olabilir. KABIZLIK Kişinin sindirim sistemi bozulur. Kabızlık yaşanır. Bu yüzden beslenme düzenine çok dikkat edilmelidir. UYKU SORUNU Hastada 2 türlü uyku bozukluğu ortaya çıkar. Birincisi rüyada sıklıkla ağır kabus görme, ikincisi uykuya dalamamadır. YÜRÜRKEN ZORLANMA Bradikinezi' yani hareketlerin yavaşlaması denilen durum ortaya çıkar. Denge ve koordinasyon bozulur. Hasta tek başına yürüyemez duruma gelir. Ülkemizde 100 binin üzerinde Parkinson hastası vardır. Parkinson hastalığının sıklığı ilerleyen yaşlarda artmaktadır. Ancak 50'li yaşlardan önce de görülebilir. Hastalık genetik değildir. Ailesinde Parkinson olanlarda risk bir miktar yüksektir. ÖNCE İLAÇ TEDAVİSİ SONRA BEYİN PİLİ Parkinson'da ilaç ve cerrahi tedavilerle hastanın hayatı kolaylaştırılmaya çalışılıyor. İlaçların etki etmediği durumlarda beyin pili denilen cerrahi yöntem uygulanıyor. Göğüs kafesinin üzerine yerleştirilen pil, beyindeki hedeflerin aktivitesini uyarıyor. Pillerin ömrü 5-10 yıl arası değişiyor. Pilin ömrü sona erdiğinde değiştirilebiliyor. İlaç ya da ameliyatın uygun görülmediği hastalarda ise cilt altı enjeksiyon şeklinde ya da PEG sistemleri ile uygulanan tedaviler de bulunuyor. KIRMIZI ETİ BIRAK TİTREMELERİ AZALT Düzenli ilaç kullanımı ve egzersizin yanı sıra beslenme de Parkinson'da önemli rol oynuyor. Doç. Dr. Barış Topçular, şu önerilerde bulunuyor: 'Kırmızı et, normal yağlar hastalığı güçlendiriyor. Beyaz et, zeytinyağı ve sebze ağırlıklı olan Akdeniz tipi diyet hastalığın hem riskini hem de seyrini yavaşlatıyor. Bu diyet hastaları rahatlatıyor.'