"SİLAH ÇOCUKLARA DOĞRU PATLAYACAK DİYE ÇOK KORKTUM"
Olayın yaşandığı gün evde olan Burçin Tokaç, "Olay günü ablam dışarıdan geldi. Telaşlıydı çünkü arayıp duruyormuş. Kendisine ne olduğunu sordum. 'Rahatsız ediyor' dedi. Hoparlöre almasını rica ettim. 'Ben sensiz yaşayamıyorum, geleceğim konuşacağım' dedi. Ablam tepki gösterdi. 'Bu evde çocuklar var, kardeşim var, gelemezsin' dedi. Telefonu kapatmasıyla kapıya dayanması bir oldu. Çocuklar bilmeden kapıyı açtılar. Ardından içeriye girdi direkt mutfağa oturdu. Benden müsaade istedi, ablam çıkmamı istemedi. Ablama dönerek, 'Sen ne yapmaya çalışıyorsun' dedi. Ablam ise 'Artık peşimi bırak, beni hayatından çıkar' dedi. Sonra ben ablama destek verdim, rahatsız etmemesini söyledim. Sonra masaya vurdu ayağa kalktı üzerime yürüdü. Belki beni vurabilirdi. Ardından ablama çok şiddetli şekilde vurdu. Ablam yanıma düştü ve sersemledi. Düşünce ben onu yerden kaldırdım. Ardından sürekli dövdü. Kızım ile onun oğlu vardı mutfağa girmeye çalışıyorlardı. Çocukları içeriye götürdüm. Mutfağa geldiğimde belinden silahı çıkardı, tuttu. Sonra silahla birbirlerine girdiler. Ben o an silah çocuklara doğru patlayacak çocuklara bir şey olacak diye çok korktum. O yüzden çocukları dışarı çıkarmaya çalıştım. Çocukları oturma odasına götürdüm, sakinleştirdim. Saniyeler içinde o şekilde mutfaktan yatak odasına geçmişler. Ben çocukları bıraktım, mutfağa gittim mutfakta olmadıklarını gördüm. Saniye farkıyla bir ses duydum. Normal bir silah sesi gibi değildi ama o an içeriye girdim. Ablam yerdeydi o da başında bekliyordu. İki üç tane ona vurdum. Ardından çıkıp gitti. Peşinden kaçmasın diye bağırdım. Çok iyi bir kızdı, çok neşeliydi. Yaşamayı çok severdi. En ağır cezayı almasını istiyorum. İçeriden çıkmasın. Geride bir çocuğu kaldı. Boşanmışlardı ama takıntılı hale gelmişti" dedi