CANLI YAYIN
A HABER GALERİ
Evini boyatmak isteyen kadın dehşeti yaşadı! 112'yi aradı özgür kaldı | Korku dolu anlarını anlattı
Fabrika çalışanı Özlem Şin (36), eşinden boşandıktan sonra Pendik'te iki çocuğuyla birlikte bir evde kalmaya başladı. Daireyi boyatmak isteyince, aynı mahallede oturan eski iş arkadaşı Recep Sazak ile anlaştı. Boyacının tacizine uğrayan Şin, bıçakla saldırganı öldürdü. Genç kadının 112 Acil'le konuşması davanın seyrini değiştirdi. Nefsi müdafaa ile kendisine hem fiziksel hem cinsel saldırıda bulunan arkadaşını öldürüp beraat ve tahliye olan Özlem Şin korku dolu anları anlattı.
İstanbul Pendik'te evini boyatmak için anlaştığı arkadaşının bıçak tehdidi ile bağlayıp cinsel saldırıda bulunduğu Özlem Şin, nefsi müdafaayla saldırganı öldürdü. Müebbet hapis cezasıyla yargılanıp 14 ayın sonunda beraat edip tahliye olan Şin yaşadıklarını SABAH'a anlattı.
"HAFIZAMI SİLMEK İSTİYORUM"
Anlattıklarının içinde geçmişi, geleceği vardı. Anlattıklarında unutmaya çalıştığı o karanlık gece yoktu. Kabus gecesinden önce bir fabrikada personel olarak çalışan, hayatını kendi başına idame ettiren, çok sosyal ve özgüveni yüksek, kendine güvenen bir kadın olduğunu söyledi Özlem Şin.
Olay gününü konuşmak, hatırlamak dahi istemeyen genç kadın, duruma dair hislerini çarpıcı bir cümleye sığdırmaya çalıştı. "Hafızamı silmek istiyorum" diyerek...
"BİR GECEDE HAYATIM ALT ÜST OLDU"
Parmaklıklar ardındaki 14 ayda hayata nasıl tutunduğunu anlatan iki kız çocuğu annesi Özlem Şin, "Allah kimseyi orayla terbiye etmesin. Orası anlatılacak bir yer değil.
Benim için daha zordu. Gerçek suçluların gideceği bir yerdi ama benim için değildi. Bir gecede hayatım alt üst oldu. Beni orada çocuklarım hayata tutturdu. 'Anne senden başka kimsemiz yok' dediler.
Ben içerdeyken babaları vefat etti kalp krizinden. Kendimi salmıştım ama evlatlarım için hayata tutundum. Cezaevindeyken de eve hapsedileyim ama çocuklarımın kokusu olsun diyordum" dedi.
BİR HAPİSTEN ÇIKTI, DİĞERİNE GİRDİ
14 ayın sonunda hapishaneden çıkıp özgürlüğüne kavuştuğunu ancak bu kez de korkularına hapis olduğunu da anlattı Şin.
Bir hapishaneden çıkıp diğerine girmenin zorluğunu ise, "Şu an çocuklarıma kavuştum. Özgürüm ama tadını çıkaramıyorum, aşamadım. Bir kadın olarak bunu yaşayınca onların da başına bir şey gelir diye korkuyorum.
Çok özgüvenliydim. Kayboldu. Çocuklarım isterse şehir dışında okusun diyordum. Şimdi istemiyorum. Okula giderken minibüse bile binmelerine izin vermiyorum" cümleleri ile anlattı.
"SABAH İŞE GİDECEKTİM AMA BAMBAŞKA UYANDIM"
O güne dönüp anlatmak istemese de hem zihni hem de sözleri o kabus gününe dönüyor. Hayatının göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir sürede değiştiğini yine içe dokunan bir cümleyle anlatıyor.
"Sabah işe gidecektim. Akşam arkadaşımla konuştum. 'İşe giderken bana 2 poğaça al' dedim. Ama sabah bambaşka uyandım" diyerek tarifi zor anlatımlar yaptı.
"CESARETİM YOK, HEP TEDİRGİNİM, İNANAMIYORUM"
Karanlık günden sonra hayatla barışık, özgüveni yüksek kadının kaybolduğunu da anlatan Şin, "Eskisi gibi hayatıma devam edemiyorum. Evde kalamıyorum ama işe girip çocuklarıma da bakamıyorum.
Aklandığım için sabıkam yok ama topluma girmeye cesaretim de yok. Evden tek başıma çıkamıyorum. Başıma bir şey gelecek diye hep tedirginim. Hala inanamıyorum. Evet haberlerde duyuyorduk ama hala inanamıyorum. Gerçekten çok farklı hissediyorum" dedi.
"YENİ DOĞMUŞ BEBEK GİBİYİM"
Her ne kadar kendini seven, kendine güvenen kadının ölse de yeni bir insanın yine doğduğunu aktaran genç kadın, "Hayatım sıfırdan başlamış gibi. Yeni doğmuş bir bebek gibiyim.
Bildiğim her şeyi unuttum, yeniden öğreniyorum. Çocuklarımla olduğuma şükür. Şimdi ailemle yaşıyorum. Evdeyim ve bir şey yapmıyorum" diyerek bozulduğu ezberinin, çektiği acıların ardından yeniden hayata tutunmaya çalıştığını aktardı.
Yaşadıklarını hiç kimsenin yaşamamasını temenni eden Şin, "Hiç kimse beni anlayacak bir duruma gelmesin, eleştirenler bile. Hiçbir anne, hiçbir çocuk, hiçbir kadın yaşamasın yaşadıklarımı. Önceden haberlerde duyunca eleştiriyorduk ama şimdi herkesi ve her şeyi anlamaya çalışıyorum" dedi.
