Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

Son dakika haberine göre; Aydın'ın Karacasu ilçesinde defineciler tarafından kaçak olarak kazılan zeytinlikte 2 bin 500 yıllık lahit bulundu. Lahitin üzerinde Medussa kabartması olduğu görülürken, jandarma bölgede definecilere karşı geniş güvenlik önlemi aldı.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

Karacasu'da UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Afrodisias Antik Kenti yakınlarında bulunan bir alanda kaçak kazı yapıldığı ihbarını alan jandarma ekipleri çalışma başlattı.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

Ekipler, harekete duyarlı termal kameraların yer aldığı drone ile bölgeyi incelemeye aldı. Haftalarca süren takip sonucunda bölgede dolaşan bir grup tespit edildi. Jandarma ekipleri, bölgede devriye görevi yaptığı sırada zeytin bahçesinin birinde kazı yapılmış bir alanın olduğunu fark etti.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

Kazı alanında bir kısmı kazılmış ve ucu dışarıda lahit bulundu. Jandarmanın durumu yetkililere bildirmesi sonucu bölge koruma altına alındı. Definecilerin kazı yaptığı yerde yapılan çalışmalarda 2 lahit mezar bulundu. Yaklaşık 2 bin 500 yıl öncesinde Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen lahitlerin üzerinde ise Medussa kabartması dikkat çekti.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

Lahitlerin bulunduğu alanda Karacasu Kaymakamı Ahmet Soley, Belediye Başkanı MHPli Zeki İnal, İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Umut Tuncer ve jandarma ekipleri incelemelerde bulundu. Jandarma bölgede geniş güvenlik önlemi aldı.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

KAÇIRILMADAN ELE GEÇİRDİK

Kaymakam Ahmet Soley, "Karacasuya uzun zamandır, Bursa, İstanbul, Muğla ve Ankaradan gruplar gelerek, bölgede görüntü veriyorlardı. Jandarmada bunları takip altına aldı. Bu bölgede kazı yapılacağı istihbaratı alındı. Jandarmanın çalışması sonucunda da kazı yapılacak yerler tespit edildi. Bir sunak yeri ve 2 lahit ortaya çıktı. Bölge Afrodisias'ın metropol alanında kalıyor. Bu bölgede bu lahitlerden birçoğu daha olabilir. Bunu yapanların failleri belli değil. Buradan kaçırılmadan ele geçirdik. Kişileri ön planda tutsaydık belki o arada belli bir malzemenin kaçırılmasına yol açabilirdik dedi.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

BU BİZİ HEYECANLANDIRDI

İl Kültür ve Turizm Müdürü Umut Tuncer ise "Bugün güne çok güzel haberle başladık. Antik kentimizin çevresinde iki lahit tespit ettik. Lahitlerden bir tanesinin üzerinde Medussa kabartması ve henüz tanımlayamadığımız farklı kabartmalar mevcut. Dolayısıyla bu lahitteki kişinin bölgenin üst düzey yöneticilerinden biri olduğunu tahmin ediyoruz. Bu bizi heyecanlandırdı. Çünkü müze turizmini besleyen temel malzeme metropol alanda üretiliyor. Yeni bir metropol alanın keşfedilmiş olması bölge turizmi açısından büyük bir potansiyeli, büyük bir dinamizmi bize kazandıracak ivmelenmeyi yaratır diye düşünüyoruz. Bu anlamda çok mutluyuz. Helenizm dönemine ait bir antik kent bildiğiniz gibi Afrodisias bölgesi ve bu lahitlerin henüz kimliklendirmesini tam yapmamış olmakla beraber en az 2 bin yıllık belki 2 bin 500 yılık lahitler olduğunu tahmin ediyoruz. Dolayısıyla M.Ö. 500e kadar uzanan bir geçmişinin olduğunu düşünüyoruz diye konuştu.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

Belediye Başkanı Zeki İnal ise İlçemizin kültür ve tarih zenginliği bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Bu kazılarında Afrodisiasın sadece tel örgüler içerisinde olmadığı anlaşıldı. Karacasu ilçesinin her yerinde bu şekilde lahitler çıkabilir dedi.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...
Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...
Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...
Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...
Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...
Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...
Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...
Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

221 YILDIR KAZILAN ÇUKUR! SIRRINI KİMSE BİLMİYOR...

Kanada'nın Quebec eyaletinin doğusunda yer alan Nova Scotia Adası'nın yakınlarında minik bir ada Oak Adası. Oak, meşe demek ve bu ada adını üstünü kaplayan kızıl meşe adasından alıyor.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

BU SIRADAN ADANIN GİZEMİ, 1795 YILINDA TESADÜFEN KEŞFEDİLDİ
O yılın yaz aylarında adanın yakınlarından kanoyla geçen 16 yaşındaki Daniel McGinnis, adaya çıkıp yürümeye başladı. Eski bir patikadan ormanın derinliklerine yürüyen genç, ağaçsız bir bölgeye çıktı. Bu açık alanda tek bir büyük meşe ağacı vardı. Ağacın dallarından biri budanmıştı ve budanan kısımlar topraktaki bir göçüğün 5 metre kadar üstünde uzanıyordu. Bu göçük nokta Daniel McGinnis'in dikkatini çekti. Bunun bir define olabileceğini düşündü. Hemen adaya 6 km uzaklıktaki evine, Chester'a geri döndü. Ertesi gün yanında 20 yaşındaki John Smith ve 13 yaşındaki Anthony Vaughn'la Oak Adası'na döndü. Çukuru kazmaya koyulan üçlü ilk çalışma saatlerinde şaşkınlığa düştü, yüzeyin 60 cm kadar altında taşlarla örtülü bir delik vardı. Üç metre aşağıda ise giriş, meşe kütükleriyle boydan boya kapatılmıştı. Gençler çalışmaya devam ettiler, 6 m ile 9 m arasında aynı kütüklere rastladılar. Pes eden arkadaşlar, geri döndü.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

BU OLAY, EFSANELERİN CANLANMASINA NEDEN OLDU

Chester'a gidip bulduklarına inandıkları defineyi çıkarmak için destek aramaya başlayan gençler, maalesef bölge halkından istedikleri desteği alamadılar. Chesterlı bir kadının annesi bölgeye ilk yerleşen kişilerdendi. Kadın bir anıdan söz etti. Vaktiyle adada ateşler ve garip ışıklar görünmüştü. Bir tekne dolusu adam, ne olup bittiğini incelemeye gitmişler. Sonra da arkalarında iz bırakmadan yok olmuşlardı. Kadına göre, akıllı bir insan bu adanın yakınından geçmemeliydi.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

YILLAR SONRA BİR KEZ DAHA DENEDİLER

Üçlü, bekledikleri yardımı tam 9 yıl sonra 30 yaşında hali vakti yerinde biri olan Simeon Lynds'den alabildi. Lynds, Anthony Vaughn'ın kendisine anlattığı öyküden etkilenmişti. Üç gençle araştırmalarına yardımcı olmak için bir ortaklık kurdu. Bu arada John Smith de kazdıkları yeri çevreleyen arazinin bir kısmını satın almıştı. Daha sonraki 30 yıl süresince kalan kısmı da parça parça satın almayı başardı. Sonunda adanın tüm Doğu yanı, onun mülkiyetine geçecekti. Grup 1804 yılında esrarengiz Oak Adası'na böyle çıktılar.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

ÇUKUR NE KADAR KAZILIRSA KAZILSIN, SONU GELMİYORDU

Aradan geçen yıllar boyunca kimse buraya el sürmemişti. ilk aşamada 27 metreye ulaşıldı ve her üç metrede bir aynı meşe kütüklerinin bulunduğu anlaşıldı. 12 metreden sonra kütüklerin üstünde bir kömür tabakası vardı, 15 metrede bir kat cam macunu, 18 metrede ise bir kat hindistan cevizi lifi bulundu. Ve 27 metreye gelindiğinde en garip şey keşfedildi, burada üzerinde bilinmeyen garip bir yazının bulunduğu bir taş vardı. Taşı çıkardılar, ancak kuyuya yoğun şekilde su dolunca çalışmalar yine yarım kaldı.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

GİZEMLİ TAŞIN SIRRI MAALESEF ÇÖZÜLEMEDİ

Bu taş başka bir yerden getirilmemişti, adanın taşıydı. Üzerindeki garip işaretlerle bu taş, kuşkusuz çok değerli bir ipucuydu. John Smith taşı adada yaptığı evin şöminesinin arkasına dikti. Bu düşüncesiz davranış, zaten silinmeye yüz tutan sembollerin korunmasına engel oldu. Yarım yüzyıl sonra taş, Halifax'ta sergilendi. Amaç, çukurda keşif yapabilmek için daha fazla gelir sağlanmasıydı. O sırada bir yabancı diller profesörü, şifreyi çözdüğünü iddia etti: "10 adım aşağıda iki milyon sterlin." Bu yüzyılın başlarında ise taşı gören birisi, sonra 1935'te başka bir şey hatırladı. Son bir sözcük daha vardı. Ama o, taşı tekrar gördüğünde üstündeki yazı tamamen silinip gitmişti. O günden bu yana taşı başka gören olmadı.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

SANKİ BİR BUBİ TUZAĞIYDI

Bir yıl sonra kaldıkları yerden devam etmek isteyen ekip, bu kez çukura paralel yeni çukurlar kazmayı denedi. Çukura bu arada "The Money Pit" yani "Para Çukuru" adı verilmişti. Bu yeni tünelden Para Çukuru´ndaki suyun boşaltılması planlanıyordu ama olmadı; su gelip bu kuyuyu da doldurarak çalışmaları 45 yıl boyunca durdurdu. Bu aksiliğin bir Bubi Tuzağı olduğu düşünüldü. Aynı zamanda yaklaşık 150 metrelik bir su yolu da keşfedildi ve bu kanal Para Çukuru´ndan başlayıp Smith´s Cove denen yere bağlanmıştı; su ne kadar çabuk boşaltılsa da, deniz suyu gelip yine boşluğu dolduruyordu. Keşif daha karmaşık ve kusursuz planlar gerektiriyordu, çünkü Para Çukuru´nun bilinmeyen mimarları öylesine ustaydılar ki, aşmak mümkün olmuyordu.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

BU KARMAŞIK ANCAK MÜKEMMEL DÜZEN, ANCAK USTA BİR MÜHENDİSLİĞİN ESERİ OLABİLİRDİ

Başından beri çukurun ünlü korsan Kaptan William Kidd´in gizli hazinesi, Shakespeare´in Bacon tarafından saklanan el yazması gerçek oyunları, İngilizler´le savaşan Fransızlar´ın ya da İngilizlerin Amerika´ya sakladığı hazineler, Vikingler´in gizli üssü, korsanların bankası, Avrupalılar´dan kaçan İnka ve Mayalar´ın altın stoklarını saklamak amacıyla kazıldığı gibi birçok ilginç iddia vardı. Hatta Tapınak Şövalyelerinin mirasının bu çukura gizlendiği bile söyleniyordu. Ancak en güçlü iddia korsanlar üzerineydi. Çukurdaki suyu boşaltmak için denenen tüm yolların başarısızlıkla sonuçlanması, çukurun üstün bir mühendislik eseri olduğunu gösteriyordu. Bir uzmana göre, açılan tünel, disiplinli 100 adamla, günde üç vardiya halinde ancak 6 ayda tamamlanabilirdi. Onları böylesi yıpratıcı bir çalışmada yöneten ise, çok iyi eğitim görmüş, deneyimli bir mühendis olmalıydı.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

DÜZEN, SANILANDAN ÇOK DAHA DETAYLI VE KARMAŞIKTI

1849´da yeni bir şirket ortaya çıktı ve çukur yine hatırlandı. The Truro Company adlı şirket bu amaçla kurulmuştu. Şirket yeni teknolojiler kullanarak suyu yan kanallara akıtmayı başardı ve bunun için de özel matkaplar kullanıldı. 30 metre aşıldığında çok düzgün bir platformla karşılaşıldı. Burada üstte 10 cm kalınlığında meşe katmanı, altında da 55 cm kalınlığında metal parçacıklarından oluşmuş bir diğer katman vardı. Bunları 20 cm´lik yeni bir meşe katmanı, ardından yine 55 cm´lik yeni bir metal katman ve en altta da 10 cm´lik yeni bir meşe katmanı izliyordu. Ardından tüm bunların tekrarlandığı yeni bir katmanlar grubu geliyordu. İşte tam burada içi para dolu olan iki fıçı veya sandık bulundu. Matkap geri çekilirken ucunda meşe kıymıkları ve hindistan cevizinden yapılmış halat parçacıklarına rastlandı. Daha da ilginci bu aşamada üç küçük altın zincir baklasına da rastlanmasıydı. Bu altın halkalar ortadan kayboldular ve kimse ne olduklarını bulamadı.

Defineciler kazdı! Zeytinlikte 2 bin 500 yıllık tarih çıktı...

HER ARAŞTIRMADA SİSTEMİN DAHA DERİN VE KARMAŞIK OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Her kat aşıldıkça çukurun daha derinlere indiği anlaşılıyordu. Şirket 1850´de yeni bir paralel tünel açtı ama yine su baskını başlamıştı. Tüm pompalama çabaları boşa çıkarken su akışının gelgite bağlı olduğu anlaşıldı. Ve o zaman fark edildi ki, çukurun etrafındaki kumsal da özel yapılmıştı; yani yapaydı. Çukuru yapanlar 45 metre uzunluğundaki plajı aşan bir kanal sistemi yaratmışlardı, sistem bir elin parmaklarına benziyordu. Her parmak bir kanaldı; altı kil olan plajın altına kazılmış ve kayalarla şekillendirilmişti. Üzerlerine kıyılarda bulunan kayalar konulmuş, yılan otları ekilmiş ve metrelerce hindistan cevizi lifiyle kaplanmıştı. Aynı lifler aynı zamanda filtre görevi görüyorlar ve suyun getirdiği maddelerin kanalları kapaması engelleniyordu. Bu kanallar iç karada deniz suyu ile dolu olarak eğimli başka bir kanala bağlanıyorlar ve yerin altından giderek 150 m kadar ötede Para Çukuru ile birleşiyordu. Sonraki araştırmalarda yeraltı kanalının 120 cm eninde, 60 cm yüksekliğinde olduğu anlaşıldı. Kanal taşlarla desteklenmişti ve Para Çukuru ile 29 ile 35 m arasında buluşuyordu. Truro Şirketi artık cevabı biliyordu, yapılacak tek şey kanalı kapatmaktan ibaretti. İlk olarak bir baraj inşa edildi, su akıtıldı ve kanallar söküldü ama o aşamada patlayan bir fırtınada baraj çökünce çalışmalar yine durduruldu.