10 soruda kader nedir?

Kader konusu bütün semavi dinlerde en çok merak edilen konuların başında gelir. İslam inancında da Kader konusu ve kaderin sınırları hep tartışma konusu olmuştur. Birçok insan çözüm bulamadığı kader konusunu Araştırmacı-Yazar Senai Demirci'ye sorduk. İşte kafası karışanlar için 10 soruda kader meselesi
İsa TATLICAN

Niye kadere iman etmemiz gerekir?
İman etmek, emin olmaktır. Kadere inanmayız, kaderden eminiz. Etrafımızdaki 'kadar'ların hepsi kaderdir. Kader, takdir etmektir. Kirpiklerimizin dizilişi de, ağaç dallarının eğilişi de, nehrin akışı da, yağmur damlalarının inişi de 'kadar'lar üzerinden yürür. Ölçü ve ahengin olduğu yerde, denge ve düzenin hükmettiği alanda, 'takdir' vardır, kader yazılır. Kaderin olmadığı hiçbir yer yoktur. Şimdi bu cümlenin noktası da kaderdir; o kadar.

Kader önceden bilinebilir mi?
Kaderimizde her şey önceden belli; doğru. Ama bu bize belli değil. Yaratıcı'nın hayatımızın her detayını önceden bilmesi, O'nun zamanlar üstü bilgisinden kaynaklanır. Yani O 'sonradan gören"lerden değildir, "olup bittikten sonra biliyor" olmamalı.

Allah kaderimizi önceden biliyor mu?
Allah bilir; bilmesi mutlaktır. Bizim gibi, "olduktan sonra biliyor" olsaydı, evrendeki sayısız akışın sonraki adımında şaşırıp kalırdı. Oysa bugüne kadar tanık olduğumuz şu ki, her şeyin bir yeri var, her yere bir şey takdir edilmiştir. Her şeyini bir an için durduğu yer de, yöneldiği istikamet de hikmetlidir, anlamlıdır, amaçlıdır.

Kaderimiz ne zaman yazılıyor?
Kaderimiz şimdi yazılıyor. Tercihlerimize göre yazılıyor. Seçimlerimiz dikkate alınarak kaleme alınıyor. Biz seçim yapıyoruz, evren ona göre biçimleniyor. Tıpkı asansördeki gibi, sistemin işleyişine karışmıyoruz, güç yetiremiyoruz ama hangi kata gideceğimiz bize bağlı.