Fenerbahçe - Adana Demirspor maçı sonrası olay sözler: Pozisyon cahili
Yeni sezona şampiyonluk parolasıyla giren ve teknik direktörlük koltuğuna dünyaca ünlü Portekizli teknik adam Jose Mourinho'yu getiren Fenerbahçe, Süper Lig'e galibiyetle başladı. Sarı lacivertliler taraftarının önünde Adana Demirspor'u tek golle geçerken, spor yazarları hem Mourinho'nun ilk maçını hem de maçın hakemini değerlendirdi. İşte detaylar...
- Giriş Tarihi: 10:22 | 11.08.2024
- Güncelleme Tarihi: 10:22 | 11.08.2024
Trendyol Süper Lig'in ilk haftasında Fenerbahçe evinde Adana Demirspor'u Edin Dzeko'nun golüyle 1-0 mağlup etti. Spor yazarları sarı lacivertli takımın yaratıcılıktan uzak tutuk futbolunu eleştirdi. Öte yandan usta isimler maçın hakemini de sert dille eleştirdi. İşte Fenerbahçe Adana Demirspor maçı yazar yorumları...
AHMET ÇAKAR - UFAK HATALAR
Fenerbahçe açılış maçını kazandı… Ama çok tuhaf bir maç olduğunu söyleyebiliriz. Çok garip ama Fenerbahçe'nin attığı gol dışında ah bu da kaçar mı" diyeceğimiz bir tek pozisyonu yok. Buna karşılık Demirspor, Fenerbahçe kalesine çok az gelse de bir iki önemli pozisyonu var. Mesela son dakikalarda Çağlar'ın kısa düşen kafa topuna Demirsporlu oyuncu iyi vursa mücadele berabere bitecekti.
Özellikle ilk yarı çok düşük bir tempo vardı. Belli ki Mourinho oyuncularına tempoyu düşük tutun, fazla yormayın, sakatlık olmasın, çünkü üç gün sonra hayati bir Lille maçımız var" demiş… Talimat böyle gelince de özellikle ilk yarı Fenerbahçe kopuk kopuk oynadı, hiçbir zaman tempoyu yükseltmedi ya da yükseltemedi, fakat Maximin'in kişisel gayreti ile yarattığı pozisyonla Dzeko, Fenerbahçe'yi öne geçirdi.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Maximin çok önemli bir transfer. Fizik gücü yerinde olduğunda katkısı korkunç olabilir. Topla çok iyi, driplingi mükemmel. Genelde böyle oyuncular topla oynamayı severler ama o, topu ayağından çıkarma zamanlamasını oldukça iyi ayarlayabiliyor. Fenerbahçe için büyük katkı olacak gibi görünüyor.
Sonuçta; kazanmak önemliydi ve Fenerbahçe kazandı. Demirspor, geçen yıllardaki Demirspor değil kan kaybetmişler. Hakem Atilla Karaoğlan bir iki hatalı karar dışında oldukça iyi bir maç yönetti.
BÜLENT TİMURLENK - MİLLİ ARA ÖNEMLİ
Formula 1'in tartışmasız en iyi pilotu Max Verstappen şampiyon olduğu araçtan çıkartıp, bir başka marka altında yarıştırdığında pilot da takım direktörü de karşılıklı bir uyum sürecinden bahseder. Aracın ayarlarından tut, yarış stratejisine kadar birçok detay...
Tarihin en büyük teknik adamlarından biri geldiğinde oynadığı her resmi maçı 5-0 kazanmasını bekliyorsanız, futbolda bunun bir karşılığı yok. Lige çıktığından beri kaliteli futbolcularla her sezona renk katan Adana Demirspor'un ne kadar güç kaybettiğini dünkü 11'ine bakanlar görebilir.
Önceki gün Hatayspor da benzer bir açmazın içindeydi. Geçen sezonu silip süpüren iki ezeli rakip de ilk hafta maçlarını tek farkla kazandılar. İkisinin de sancısı ortak. Birinin 8 numarası yeni geldi, diğerinin ki sakat… Elbette Kadıköy'deki ilk resmi karşılaşmada özellikle ilk yarıda Lugano'nun oyuna hükmetmesi ardından dün beklenti Lille maçı öncesi hücumda çok daha üretken bir Fenerbahçe idi…
Bütün bunları ağır bir yaz kampları döneminin ardından daha ilk haftadan talep etmek çok anlamlı değil. Transfer sezonu olanca hızıyla sürerken, gelecekler kadar gideceklerin de telaşı, akıllarına ve ayaklarına binmişken eylül ayındaki milli takım arasına kadar iki hedef var. 4 haftayı kazanmak ve Şampiyonlar Ligi gruplarına kalabilmek.
"Jose Mourinho tüm sezon Fenerbahçe'ye bu futbolu oynatacak" demek için çok erken. Açıkçası 15 Eylül-15 Ekim arasındaki takvimde şekillenecek olan oyun Portekizli'nin, Türkiye'deki planlarını da açığa çıkartacak. Erken konuşmak en doğruyu söylemek manasına gelmiyor.
GÜRCAN BİLGİÇ - MOURINHO TÜRK HAKEMLERİYLE TANIŞTI
Tam bir Kadıköy takımı gibi başladı oyuna Fenerbahçe… Önde baskı ile rakibi kendi birinci bölgesine sıkıştırdılar ve kaleyi-kaleciyi görecek pozisyonların peşine düştüler. Ferdi'nin temposu, İsmail'in agresifliği ile kazandıkları toplarla rakip kaleye de çabuk gitmeye başladılar.
Maximin sanki serbest oyuncu gibiydi. Adana Demirspor Tadic ve İrfan Can Kahveci'nin başına nöbetçileri dikmiş, sağ kanadı kilitlemişti. Bu noktada "heyecanlar" devreye girdi. Maxi kendi şovunun peşinde, her fırsatı çalıma dönüştürme sevdasında kaldı. Ferdi ile senkron tutmadı.
Buna rağmen Dzeko golünün asisti, kalabalık arasından geldi. Syzmanski'nin "6-8" arasında oynaması mantıklı, verimi de fena değil. Ancak hücumu olgunlaştırma aşamasında ciddi eksiklik oldu. Fenerbahçe rakip ceza alanına yaklaştığında ciddi bir karmaşa, "bilememezlik" yaşanıyor. Sadece duran topların bir aklı var. Sonrası topa ayağını değenin aklı ile sınırlı. Mourinho imzasını şu ana kadar sadece takım disiplininde gördük.
Ve beklenen; Mourinho "Türk Hakemleri" ile tanıştı. Yerden kalkmayan, vakit geçiren, ağır davranan bir takıma izin verip, topu çabuk kullanmaya çalışan Fenerbahçe için taç atışı tekrarlatan bir pozisyon cahili. Neye faul çalacağından- çalmayacağından habersiz.
Özel biri Bitigen'den kurtuldu ama daha HUM (Halil Umut Meler) var. Esas sürprize hazırlıklı olsun. 15 yaşında gencecik bir çocuğu kalesine koyan Adana Demirspor'un üç net pozisyonu olduğunun da altını çizelim. Sahaya doğru yayılıp, ayağa pası da yüksek yüzde ile yapıyorlar. Ligin yine can yakan takımı olurlar.
MUSTAFA ÇULCU - AKILLAR LILLE'DEYDİ
Fenerbahçe sahadaydı ama aklı başka yerdeydi. Bu maçı değil, diğer tarafı düşündükleri belliydi. Lille maçı akıllarındaydı. Salı günkü rövanş ister istemez etkilemişti. O nedenle Fenerbahçe adına mental olarak, fiziksel olarak rölantide oynadıkları bir müsabaka diyebiliriz. Adana Demirspor ise Fenerbahçe'yi eşleşmelerle zorlamaya çalıştı. Özellikle Edin Dzeko'nun attığı gol gelene kadar Adana Demirspor, Fenerbahçe'yi kanatlara doğru zorladı ve merkezi kalabalık tuttu. 5'li savunma yaptılar. Dolayısıyla rakibi ceza sahası dışına itmeye çalıştılar.
Dzeko'nun kaydettiği golden sonra ise oyun biraz daha büyük alana yayıldı. Dar alandan, tek kaleden, yarım sahadan çıktı; geniş alana yayılmaya başladı. Genel tabloda baktığımızda Adana Demirspor ile Fenerbahçeli oyuncular arasındaki eşleşmeler esnasında sindirmeyle durdurma, tutarak çekerek durdurma ve zamanı öldürme çabaları vardı.
Adana Demirspor skor 0-0 iken tempoyu düşürme, tempoyu ağırlaştırma çabaları içine girdi ister istemez... Oyunu rölantide tutalım, buradan bir puanla dönelim mantığı vardı Adana Demirspor'da. Ancak bu fayda etmedi. Saint Maximin'in şık asisti ve Dzeko'nun golü maçı çözdü.
ÖMER ÜRÜNDÜL - FENERBAHÇE'NİN ÇİLİNGİRİ SAINT-MAXIMIN
Fenerbahçe, evindeki ligin ilk maçını tek farklı galibiyetle bitirdi ama 90 dakika içindeki oyunu hiç tatminkâr değildi. Ciddi üretkenlik sıkıntısı çektiler. Hücum girişimlerinde sahneye çıkarak çok iyi işler yapan sadece bir isim vardı: Saint-Maximin. Adeta rakibin kalabalık savunmasını açan bir çilingir görevi yapıyordu. Dzeko'nun attığı golün de hazırlayıcısıydı. Ancak fizik olarak hazır olmadığı için 60'tan sonra oyundan düştü. Daha sonra da Mourinho kendisini dışarı aldı.
Peki, şöyle bir soru sorulabilir; Fenerbahçe, neden böyle tutuk oynadı ve yeterli hücum etkinliği sağlayamadı? Ben bu sorunun cevabını şu şekilde veririm:
"Tadic ve İrfan Can'ın hem fiziksel problemleri var hem de yapıları itibariyle ağır oyuncular. Bunlara Dzeko'yu da eklediğimizde 3 tane çalımla rakip eksiltemeyen futbolcu ortaya çıkıyor. Gecenin flaş ismi Saint-Maximin'in de defansif eksikliğini göz önüne alırsak bu kadroyla Fenerbahçe'nin, takım presinde başarılı olması ve pozisyon zenginliği bulması mümkün olmaz."
Takımın enerji küpü her zamanki gibi İsmail Yüksekti. En-Nesyri çok önemli bir santrfor. Mourinho'nun mutlaka fizik olarak onu hazırlanası lazım. Zaten geçen seneyi oynayarak geçirmiş bir futbolcu. Bir de Mourinho, Lille karşısındaki takım kadrosunu çok iyi ve doğru planlaması lazım. Mourinho'nun dün geceden ders çıkararak, 1-2 dokunuşla Lille maçına iyi hazırlanması gerekiyor. Demirspor, kısıtlı kadrosuyla disiplin içinde iyi mücadele etti. En büyük hayal kırıklığı bir şey yapmayan Yusuf'tu.