A HABER GALERİ
Son dakika: Kanserle mücadele eden Billur Kalkavan hayatını kaybetti! Acı tesadüf ortaya çıktı
Son dakika haberine göre, Billur Kalkavan hayatını kaybetti. Geçtiğimiz mayıs ayında akciğer kanseriyle mücadele ettiği ortaya çıkan oyuncu Kalkavan, tedavi gördüğü hastane yaşamını yitirdi. Acı haberi yönetmen Hamdi Alkan duyurdu. Sanat camiasını yasa boğan bu haber sonrasında, Kalkavan'ın annesiyle ilgili de acı bir detay ortaya çıktı. İşte detaylar...
Hamdi Alkan, geçtiğimiz mayıs ayında yakın dostlarından Billur Kalkavan'ı Bodrum'daki evinde ziyaret etmiş, ünlü oyuncunun bir süredir kanser ile mücadele ettiği ortaya çıkmıştı.
"Canım Billur.. benim çocukluk, hovardalık arkadaşım.. Yüzü gibi kalbi de güzel merhametli, güçlü, karakterli arkadaşım.. Mekanın cennet açık olsun. Ölüm bir an… Gelme olasılığı her an… Tam da bu yüzden. Şimdi söyle... Şimdi sev. Şimdi dök. Şimdi yap. Şimdi yaşa… Her şeyin sonu. Her an gelebilecekken. YARINA GÜVENME …"
Bir süredir Buğra Bahadırlı ile aşk yaşayan Billur Kalkavan ve annesi hakkında acı bir tesadüfte ortaya çıktı.
Ünlü sanatçıya sevenlerinden destek mesajları yağmıştı. Taburcu olmasının ardından evinde dinlenen Billur Kalkavan, en büyük moral kaynağım dediği kedileri ile vakit geçirmeye başlamıştı.
"HER GÜN DAHA İYİYİE GİDİYORUM"
Yaşadıklarını yayınladığı bir videoyla anlatan oyuncu Instagram hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı:
'Sağlık durumumu merak edenler için söylüyorum; çok iyiyim her gün daha da iyiye gidiyorum. Sonuçlar da çok güzel çıkıyor, merak edecek hiçbir şey yok iyileşiyorum. Kafamdan saç bile çıkıyor da ben kendim kazıtıyorum daha güzel olmadığı için... Atlatıyorum bu meseleyi, merakta kalmayın.
'ZENGİN ÇOCUĞU OLMAK ZOR BİR ŞEY'
Liseyi Amerika'da tamamladı. UCLA Üniversitesi'nden psikoloji dersleri aldı. Sinemadaki ilk rolünde, 1969 tarihli "Ayrı Dünyalar adlı" filmde, Erol Taş'ın canlandırdığı kötü adam tarafından fidye için kaçırılan bir çocuğu canlandırdı. Armatör bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Billur Kalkavan, çocukluk yıllarını ve ailesini konuk olduğu programda anlatmıştı:
"Benim babam sofra kurallarına inanılmaz önem veren bir adamdı. Hayatımda bu kadar sofraya dikkat eden bir adam görmedim. Mesela 'baba ben sınıfta kaldım' desem 'seneye geçersin' derdi. Ama kolunu sofraya koyduğum zaman kızardı. Sofraya oturmadan önce traş olup gelirdi. Ev için dikilmiş özel kıyafetlerini giyerdi."
"Bu kadar sert kuralları başka hiçbir arkadaşımın evinde görmedim. İyi ki de yapmış! Çünkü ben hayatta öğrendiğim birçok şeyi o sofrada öğrenmişim şimdi anlıyorum, muhabbet ederdik çünkü… "
"Oxford Felsefe mezunuydu. Babam konuşmasın da kim konuşsun? Ben sanattan, edebiyata birçok şeyi babamdan öğrendim. Ayaklı kütüphane gibiydi…"
ASIL ARMATÖR DEDEMDİR
"Bizim ailenin zenginliği dedemden gelir. Babama 'armatör' diyorlar ama asıl armatör dedemdir. Dedem 1990'de gelmiş İstanbul'a Fatih'e yerleşmiş sonra Beylerbeyi'ndeki o yalıyı almış. Hatta babam derdi ki '16 bin liraya almış' şimdi herhalde yüzlerce milyon dolar ediyor. Ailede okuyan tek adam babam… "
"Babam, dedemden kalan parayla hayatını sürdürdü. Çok para çaldırdı, kaptırdı! Bir sürü şirketi vardı hep başkalarına devretti. Vergi rekortmenleri listesinde olan bir adamdı babam. Tabii hazıra dağ dayanmıyor…"
"Kendi gibi arkadaşları vardı, hayatı seven adamlardı. Zengin çocuğu olmak zor bir şey, hırs olmuyor insanda. Bende de hırs yoktur, 'olmuyorsa olmaz' işim olursa yaparım olmazsa da umursamam. "
"Ben de hayatı yaşamayı seviyorum. Görüntü olarak anneme, karakter olarak babama benziyorum. Tek farkım sorumlu biriyim… "
"Babamın iflas ettiği zamanı ben bilmiyorum onu annem bilir. Büyük bir zenginin parasız kalması bir fakirin yaşamı gibi değil. 'Ihlamurlar Altında' dizisinde bizim aile iflas ediyordu beni Gaziosmanpaşa'da bir gecekonduya koydular. Dedim ki 'olmaz, mantık dışı' tamam halk seviyor öyle ajitasyonu ama zenginin iflasını ben çok iyi biliyorum büyük bir yalından küçük bir yalıya taşınırsın. Zengin adam gidip iflas edince Gaziosmanpaşa'da yaşamıyor. Küçümsediğim için söylemiyorum kimse yanlış anlamasın ama öyle değil o işler. Daha küçültürsün hayatını… O dönem sözümü geçirememiştim ama Gaziosmanpaşa'da da güzel zaman geçirmiştim. Benim hayattaki ana amacım keyif almaktır. Ben her zaman özgürlüğü seçtim, evime haciz de geldi borçlandım da…. Bir sürü hayalim var birçok şey yapak istiyorum. "