A HABER GALERİ
Özlem ve hasretle… Yeşilçam’ın ustası Kemal Sunal vefatının 21. yılında anılıyor
Yeşilçam'ın unutulmaz filmlerinin yıldızı Kemal Sunal, ölümünün 21. yılında yad ediliyor. Usta oyuncu, yapımcı ve senarist Kemal Sunal, 26 yıllık sanat hayatına, tiyatro oyunları hariç 6'sı yan rol, 76'sı başrol olmak üzere 82 film sığdırdı. Türk sinemasında 'Süt Kardeşler', 'Hababam Sınıfı', 'Tosun Paşa', 'Sahte Kabadayı', 'Meraklı Köfteci' ve 'Kapıcılar Kralı'nın da aralarında bulunduğu eserleri miras bırakan sanatçı, 'Saygılar Bizden', 'Şaban Askerde', 'Şaban ile Şirin' ve 'Bay Kamber' adlı 4 televizyon dizisinde de rol aldı. Başta 'İnek Şaban' olmak üzere canlandırdığı iyi ve saf adam rolleriyle her yaştan izleyicinin beğenisini kazanan sanatçı, izleyiciyi güldürürken düşündürmeyi de başardı.
Ardında bıraktığı "Süt Kardeşler", "Hababam Sınıfı", "Tosun Paşa", "Sahte Kabadayı" ve "Kapıcılar Kralı" gibi filmlerin yanı sıra gülüşüyle de hafızalarda yer edinen Kemal Sunal'ın vefatının üzerinden 21 yıl geçti.
Türk sinemasında bugün bile çok izlenen yapımlarda başrol oynayan Ali Kemal Sunal, Malatyalı Mustafa Sunal ile Saime Hanım'ın ilk çocuğu olarak 11 Kasım 1944'te İstanbul Küçükpazar'da hayata "merhaba" dedi. Daha sonra Sunal'ın Cemil ve Cengiz adı verilen iki kardeşi daha dünyaya geldi.
Saime Sunal, yapılan bir röportajda oğlunun içine kapanık ve son derece sessiz bir kişiliği olduğunu anlatarak, "O kadar içine kapanıktı ki sıkıntısını, üzüntüsünü belli etmiyordu. Keşke belirtseydi, keşke kavga etseydi de o kadar kapalı olmasaydı." ifadelerini kullanmıştı.
Kemal Sunal, ilk öğrenimini Mimar Sinan İlkokulu'nda, liseyi ise 11 yılda bitirdiği Vefa Lisesi'nde tamamladı. Henüz lisedeyken tiyatroya ilgi duymaya başlayan sanatçının yeteneğini, felsefe öğretmeni Belkıs Balkır fark etti. "Sen oyuncu olmalısın" diyen Belkıs öğretmen, Sunal'ın babasını ikna ettikten sonra, usta oyuncuyu Kenter Tiyatrosu'na götürerek, Müşfik Kenter ile tanıştırdı.
Sanatçı, henüz tiyatro ve sinemaya adım atmadan önce elektrikçi çıraklığı yaptı, üniversite öğrenimi sırasında ve sonrasında ise Emayetaş Fabrikası'nda çalıştı.
İLK ROLÜNÜ LİSEDE "ZORAKİ TAKİP" OYUNUNDA ALDI
Lisede amatör olarak ilk kez "Zoraki Tabip"le sahneye çıkan Sunal, aynı tarihlerde oynadığı bir oyun ile Akşam gazetesinin düzenlediği liseler arası tiyatro yarışmasında "En İyi Karakter Oyuncusu" ödülünü aldı.
Unutulmaz sanatçı Sunal, profesyonel tiyatro oyunculuğuna 1966'da başladı. Kenter Tiyatrosu'nda ilk kez "Deli İbrahim" adlı oyunda sahneye çıkan başarılı oyuncu, canlandırdığı "celladın yardımcısı" rolüyle repliği olmamasına rağmen seyirciyi güldürmeyi başararak, dikkatleri üzerine çekti.
Sunal, 1981'de Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu'nda başladığı vatani görevini, Ankara Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki usta birliğinde tamamladı.
Kenter Tiyatrosu'nda uzun süre kalmayan Sunal, oyuncu Bülent Kayabaş ile tanışmasına vesile olan ve henüz yeni kurulan Pendik Tiyatrosu'na katıldı. Sinema ve tiyatronun, gülen ve güldüren yüzü Sunal, bir yandan tiyatroya devam ederken şu anki adı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi olan Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulu'nda 2 yıl öğrenim gördü. Eğitimini yoğun tiyatro turneleri sebebiyle yarım bırakan Sunal, 1992'de çıkan "öğrenci affı" sonrasında üniversitenin 2. sınıfından devam ederek, 1995'te 51 yaşındayken mezun oldu.
Mezuniyet töreninde, "4 yıllık üniversite maratonu sonunda bitti ama benimki biraz zor bitti. Ben 4 yıllık üniversite hayatını 27 yılda bitirdim." diyen sanatçı, daha sonra radyo, televizyon ve sinema bölümünde yüksek lisans yaptı ve "Televizyon ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü" başlıklı tez hazırladı. Sanatçının tezi, aynı adla 2005'te ailesi tarafından kitaplaştırıldı.
SİNEMAYA "TATLI DİLLİM" FİLMİYLE BAŞLADI
Pendik Tiyatrosu'nun maddi sorunlar nedeniyle kapanması sonrası, idol olarak gördüğü ve 4 yıl kaldığı Ulvi Uraz'ın tiyatrosuna geçen Sunal, ardından da Aksaray Küçük Opera'da, Ayfer Feray Tiyatrosu ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda sahneye çıktı.
Devekuşu Kabare'de Sunal'ın oynadığı "Dün Bugün" adlı oyunu izleyen Münir Özkul, ünlü yönetmen Ertem Eğilmez'e, "Bak Ertem, bu çocuğa dikkat et. Bunda iş var." diyerek, Eğilmez ile Sunal'ın tanışmasını sağladı.
Türk sinemasının en parlak yıllarından biri olan 1975'te, Rıfat Ilgaz'ın eserinden Eğilmez'in beyaz perdeye uyarladığı "Hababam Sınıfı"nda usta isimlerle rol alan Sunal, filmin ardından "Şaban" ve "İnek Şaban" lakaplarıyla tanınır oldu.
BİR YILDA 5 FARKLI YÖNETMENLE, 6 UNUTULMAZ FİLME İMZA ATTI
Usta oyuncu, 1976'da "Süt Kardeşler", "Hababam Sınıfı Uyanıyor", "Tosun Paşa", "Sahte Kabadayı", "Meraklı Köfteci" ve "Kapıcılar Kralı" gibi unutulmazlar arasına giren filmlerde, 5 farklı yönetmenle çalıştı.
Devekuşu Tiyatrosu'nun Ankara turnesi sırasında Gül Sunal ile tanışan ve 1975'te evlenen başarılı oyuncunun, Ali ve Ezo adını verdiği çocukları dünyaya geldi.
Usta oyuncu, Rıfat Ilgaz'ın "Hababam Sınıfı" eserinin sinema uyarlamasında canlandırdığı "İnek Şaban" tiplemesi başta olmak üzere, birçok filmde özgün fiziği ve hayat verdiği tiplerin halka olan yakınlığı nedeniyle kısa zamanda Türkiye'nin en sevilen oyuncularından biri oldu.
"HALKIN GÜLMEYE İHTİYACI VAR, ONUN İÇİN İZLİYORLAR"
Sanatçı, verdiği röportajlardan birinde, telif yasası nedeniyle her akşam sunulan filmlerden sadece yapımcının para aldığını, oyuncuların hiç para kazanmadığını anlatarak, gördüğü ilginin nedenini şöyle değerlendirmişti:
"Bu ilgiyi sosyologların araştırması lazım. Ben de bilmiyor ve kestiremiyorum. Bildiğim kadarıyla halkın sevmesi ve o filmlerin hala geçerli olması sebep. Halkın gülmeye büyük ihtiyacı var. İşten dönen insanlar evinde gülmek, gülerek rahatlamak, günün stresini atmak istiyor. Onun için Kemal Sunal filmleri tutuyor. Filmlerimde şiddet ve kan olmadığı için de seviliyor. Ailecek seyredebilecekleri filmler ortaya çıkıyor. Ondan vazgeçmiyorlar bana göre. O yüzden hala seyirci bulabiliyor ve reyting rekorları kırabiliyor."