Günaydın'dan Tuba Kalçık'ın haberine göre; "Tolgamı kaybedeceğimi hissettim. İçime buz gibi bir duygu oturmuştu günler öncesinden" diyen ünlü yazar, yas sürecinin bitmediğini söyledi: "Bazen boğulur gibi oluyorum. Gözyaşlarım serseri mayın gibi. Her gece fotoğraflarını öperek, en sevdiği atkısına sarılarak uyuyorum"
Yeni romanınız 'Teo'da anlattıklarınızla, yaşamınız arasında benzerlikler var...
Her şeyin kendi içinde bir planı ve düzeni var evrende. Çok inandığım bu düzenin varlığını bir kez daha çok derinden hissettim.
Teo'nun hikâyesi elimde olmasaydı, sevgili Bilgen Ailesi'ne teselli bir kitap yazabilmek için yollar aramasaydım, o yolları ararken başka kapılar açılıp, yolculuklar yapmasaydım, Tolgacığımın gidişinde sadece paramparça olmaz, öğütülür, un ufak olurdum... Tolgacığımın gidişiyle darmadağın oldum. Yüreğim yangınlarda, tenim buzlarda, ruhum medcezirlerde, ne yerde ne gökte, öylesine bir boşluktayım. Nefes alırken göğsüm ağrıyor. Kalbim taş doldurmuş gibi ağırlaştı. Hiçbir yere sığamadım aylarca. Ama isyan etmedim. Ne kızgınlık, ne kırgınlık hissetmedim, beni bırakıp gittiği için. Yaradan'a küsmedim. Gidişlerin de bir zamanı ve sebebi olduğuna inanıyorum. Ama bu inanç hasretimi, hüznümü asla azaltamıyor. Hâlâ, altı ay, bir hafta sonra, her gün, her gece, sık sık çok büyük bir acı oturuyor içime sanki kalbimin içine kayalar doldurmuşlar gibi...
Tolga Bey ile nasıl tanışmıştınız?
Rahmetli Nazire Dedeman'ın yaş günü partisinde. Tanıştığımız gece de el ele tutuştuk ve bir daha da ayrılmadık. Tolgacığım bana daha o ilk gece "Yıllardır ne aradığımı bilmeden, hayatımda eksik bir şeyi arıyordum. Tatmin olamıyordum bir türlü. Hep bir şeyler eksikti. Ama neydi? Seni tanıyınca ne aradığımı buldum. Aradığım senmişsin. Sana aşık oldum" dedi. Aramızda daha ilk andan çok farklı bir duygu hissetmiştik. Sanki bir zamanlar sevip sonra kaybettiğimiz sevgiliyi yeniden bulmuş gibiydi duygumuz. Ben Tolgacığımın o güne kadar bir tek filmini, dizisini bile izlememiştim. Sadece çok iyi ve çok hayranı olan bir aktör olduğunu biliyordum. Ama onun özünü, ruhunu çok iyi tanıyordum. O da bana aynı şeyleri söylediğinde gerçekten daha önceden aşina ruhlarımızın buluştuğuna inandık