A HABER GALERİ
Sosyal medyada yeni algı operasyonu: Kız Kulesi yıkıldı! Provokatörler yine devrede | İşte Kız Kulesi gerçeği
İstanbul'da geçtiğimiz aylarda restorasyon çalışmaları başlatılan Kız Kulesi'ne yönelik sosyal medyada algı operasyonu yürütüldü. "Kız Kulesi yıkıldı" yalanına hükümetin her yaptığı icratı eleştiren muhalif isimler de ortak oldu. Konuyla ilgili resmi açıklamalar peş peşe gelse de provokasyona devam eden çevrelerin, bakanlık sitesindeki teknik raporlar ve görüntülerden bihaber olduğu belirlendi. Öte yandan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden iddialara ilişkin açıklama geldi. Açıklamada, 1940'lı yıllardaki Kız Kulesi'nde yaşanan yangın sonrası yapılan betonarme eklentiye dikkat çekilirken, çalışmaların 2022 yılı sonunda biteceği ifade edildi. İşte Kız Kulesi'ndeki restorasyon çalışmasından yeni kareler...

Hükümeti ve yapılan icraatları eleştirmek adına bu kez de sosyal medyada "Kız Kulesi yıkıldı" yalanı ortaya atıldı. Özellikle muhalif isimlerin ortaya attığı "Kız Kulesi" üzerinden yapılan algı operasyonu kısa sürede yayıldı.

Hemen hemen her paylaşımında Başkan Erdoğan ve hükümeti hedef alan Sedef Kabaş yalanı yayan ilk isimlerden oldu. Kabaş, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Kız Kulesi yok, ya yaktılar ya sattılar." ifadelerine yer verdi. İşte yalana ortak olan diğer isimler ve hesaplar:

Solcu Gazete: Kız Kulesi'ni bakanlık, "restorasyon" adı altında kaplamıştı. Dikkatli bakıldığında kule bölümünün yerinde olmadığı ortaya çıktı.

Demet Akalın: Yahuuu kızın hikayesini kızıma anlattığım Kız kulesi kimin aklına geldi acaba?? Senelerdir yıkılmamış!! Yıkılınca düşünürdük hep beraber!!! Gerçekten üzücü! İnşallah yapsıı bozulmadan çıkar

Yapılan açıklama şöyle:
"1940'lı yıllarda kız kulesinde yaşanan yangın sonrasında yapılmış olan betonarme eklenti, alanında uzman isimler olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Feridun Çılı, Han Tümertekin, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet üniversitesi tarafından hazırlanan yapının depreme karşı dayanımının olmadığına ilişkin raporlar ve yine danışman hocalarımızın kontrollüğünde hazırlanan projeler doğrultusunda evrensel koruma ilkelerine bağlı kalarak külah kısmı yapıdan uzaklaştırılmakta, özgün malzemesine uygun olarak yapılmasına yönelik çalışmalar devam etmekte olup 2022 yılı sonunda tamamlanması planlanmaktadır. Restorasyona ve Kız Kulesine ilişkin tüm belgeler ve gelişmeler https://kizkulesi.com/ sitesinden tüm halkımızla paylaşılmaktadır."

Restorasyonla İstanbul Kız Kulesi'ne sonradan ve yapının özgün karakterine uygun olmayan eklerinden arındırılacak ve özgün detaylarına yeniden kavuşturulacak.

Çalışmalara alanında uzman isimler olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Feridun Çılı ve Han Tümertekin danışman olarak destek veriyor.

ÇALIŞMALAR NE AŞAMADA?
Peki yıkıldığı iddia edilen Kız Kulesi'nde aslında neler oldu ve çalışmalar ne aşamada?

Kız Kulesi'nde geçmiş dönemde yapılmış beton imalatta, çalışmalar esnasında kolon ve döşeme donatılarının bağlantısının olmadığı, aynı zamanda içeriğinde deniz kabuklarına rastlanan deniz kumunun kullanıldığı tespit edildi. Kız Kulesi'nde 80 yıl önce elle hazırlanmış betonun özelliğini kaybetmiş olduğu, demir donatıların aşırı korozyona uğradığı ve bayrak direği de dahil çatlaklara sebep olduğu bildirildi. Büyük bir depremde, Kız Kulesi'nin bütünüyle zarar göreceği anlaşıldı.

KIZ KULESİ'NİN KOLON VE DÖŞEME DONATILARININ BAĞLANTISI YOK
Sabah'ta yer alan habere göre, Tarihi Kız Kulesi zaman içerisinde çeşitli onarımlar geçirdi. 1944 yılında ahşap elemanlarla oluşturulmuş kat döşemeleri, külah yapısı, dönemin en popüler malzemesi olan beton ile yenilendi. 2000'li yıllarda ise yapının günümüze ulaşan halini içeren onarımlar gerçekleştirildi. Bu onarımlarda yapı içerisinde restoran fonksiyonuna yönelik yapılmış çatı ilaveleri, 1999 depremi sonrası kule dış duvarlarına yapılmış çelik çapraz takviye elemanları yapıldı.

1944 yılında kullanılan beton ve çimento, içeriğindeki tuzlar ve diğer kimyasallar nedeniyle yapıya zamanla zarar vermiş olduğu, bu doğrultuda özgün ve doğal malzemelerle restorasyon çalışmalarının sürdürüldüğü öğrenildi.

Geçmiş dönemde yapılmış beton imalatta, çalışmalar esnasında kolon ve döşeme donatılarının bağlantısının olmadığı, aynı zamanda içeriğinde deniz kabuklarına rastlanan deniz kumunun kullanıldığı, tasarımdaki hata ve eksiklikler ile 80 yıl önce elle hazırlanmış betonun özelliğini kaybetmiş olduğu, nervürsüz demir donatıların aşırı korozyona uğradığı ve bayrak direği de dahil çatlaklara sebep olduğu görüldü. Büyük bir depremde, Kız Kulesi'nin bütünüyle zarar göreceği tespit edildi.

18 YÜZYIL SONU VERİLERİ KULLANILIYOR
Restorasyon çalışmalarında kaynaklardaki günümüze ulaşmış en çok bilgi ve belgenin olduğu 18 yüzyıl sonu verileri kullanılıyor.

Çalışmaların başladığı tarihten bugüne kadar, İstanbul Kız Kulesi'nin kale avlusu bölümüne 1990'lı yıllarda eklenmiş olan, çelik çatı ve asma kat söküldü. Bununla birlikte yine aynı tarihlerde eklenmiş olan betonarme kısımların sökümleri tamamlandı. Şu anda yapının etrafında görülen askı – kapama iskelesi, yapıyı olumsuz iklim koşullarından, statik risklerden korumak amacıyla ve güvenli bir şekilde çalışma ortamını sağlamak üzere yapıldı.

Askı-kapama iskelesi kurulduktan sonra, özgün olmayan betonarme ekler ile yapının ön kısımda bulunan betonarme yapı söküldü. Yapının bayrak direği de dahil olmak üzere balkon kotu üstündeki toplamda 500 tonluk betonarme kısım yapıya zarar vermeden itinayla uzaklaştırılmakta. Bu bölümlerin onaylı projeler doğrultusunda yığma ve ahşap olarak özgün haline kavuşacağı, yapı depreme daha dayanıklı hale geleceğini öğrenildi.

Süreç boyunca kimyasal analizler, georadar görüntüleme sistemleri, lazer tarayıcıların günümüz teknolojisinin el verdiği her türlü imkânla yapının korunması için kullanıldığı ifade edildi.
1940'lı yıllarda yapılmış olan onarımlarda, duvar boşluklarını görüntüleme sistemleri henüz olmadığından, tarihten günümüze duvar ve zemin yapısında oluşmuş boşlukların ve çatlakların tespiti yapılamadı. Bu sebeple duvar bünyesindeki boşluklara geçmiş dönemlerde müdahale edilemedi.

Georadar çalışmaları sırasında içinde boşluk gözlemlenen özgün duvarların enjeksiyon yöntemiyle güçlendirilmesi büyük ölçüde tamamlandı. Günümüze kadar yaklaşık 120 ton kullanılan enjeksiyon malzemesinin içeriğine yine laboratuvar analizleri sonucunda yapının özgün malzemeleri ve denizin ortasında bulunması gibi koşullara dikkat edilerek karar verildi.
Yapının tarihi beden duvarlarının paslanmaz çelikten görünmez gergilerle güçlendirilmesine yönelik boşlukların karot kesim çalışmaları başladı. Yapıya 1990'lı yılların sonunda eklenen cephelerdeki özgün olmayan çelik kuşaklar da yapıdan uzaklaştırılacak.

Yapıdaki betonarme eklentilerin uzaklaştırılması sonrası aslına uygun olarak bütünleme imalatlarına başlanıldı. Bu kapsamda Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Feridun Çılı ve Han Tümertekin'in yönlendirmeleriyle çimento bazlı derz imalatları yapıdan uzaklaştırılmakta, surlarda bulunan kaybolmuş dendanlar (kale duvarı siperlikleri) ortaya çıkarılmakta..
Bayrak direğinin balkon katından başlayıp kubbe üst kotuna kadar olan kısmının metal olarak imal edileceği öğrenildi. Külah dışında kalan üst bölümü için dış koşullara dayanıklı yapıya ilave yük aktarmayacak alternatif malzemelerle yapılması üzerinde çalışılmakta.

Bakır alemin konservasyon çalışmaları da devam ediliyor. Çalışmalar sırasında alem üzerinde altın varak kalıntıları tespit edildiği, alemin yeniden altın varakla kaplanacağı öğrenildi. İstanbul'un en önemli simgelerinden olan bu güzide anıt eserde paratoner bulunmadığı ve zaman zaman düşen yıldırımların direğe zarar vererek ciddi çatlaklar oluşturduğu çalışmalarda görüldü. Söz konusu durum için önlemler alınacağı bildirildi.
Çalışmalar sonrasında vatandaşların avluda bulunan ahşap seyirdim teraslarında dolaşıp ahşap merdivenlerden kuleye çıkması ve İstanbul'u izlemeleri sağlanacak.