A HABER GALERİ
İzmir Venedik’e döndü CHP'li Tunç Soyer Avrupa’ya gitti! İklim krizi diyen Soyer’e vatandaş tepkili: Yönetim krizi...
Meteoroloji Genel Müdürlüğü günler öncesinden uyarmasına rağmen İzmir, hafta sonu etkili olan sağanak yağış, fırtına ve lodosa hazırlıksız yakalandı. Tüm bu olumsuzluklara bir de kronik altyapı eksikliği eklenince Alsancak 1. Kordon, Karşıyaka Sahil, Bostanlı ve Mavişehir adeta göle döndü. İzmir'de selin yaşandığı gün deniz sularının vurduğu sokaklarda kısa bir süre kalıp görüntü veren CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in ertesi gün Polonya'ya gittiği ortaya çıktı.

İzmir'de hafta sonu etkili olan sağanak yağış ve fırtınayla birlikte deniz taşınca Alsancak Birinci Kordon'daki ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki işyerleri, restoranlar, apartman girişleri ve araçlar sular altında kaldı. Venedik'e dönen Alsancak'ta birçok ev ve işyerinde yüz milyonlarca lira zarar meydana geldi.

FELAKET OLDU, GEZİYE ÇIKTI
Yeni Asır'ın haberine göre; Pazar günü Alsancak'a gelip yarım durduktan sonra ayrılan CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmirli afetzedeler yaralarını sarmaya çalışırken dün yine kayıplara karıştı. Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde sıkça yurtdışına yaptığı iş seyahatleri nedeni ile eleştirilen Soyer'in bu kez Polonya'ya gittiği ortaya çıktı.

Avrupa Gençlik Başkenti unvanının verileceği Polonya'nın Lublin şehrinde finalistler arasında yer alan İzmir'i temsil eden Soyer'in son dönemin en büyük felaketlerinden biri olarak değerlendirilen olay sonrası böyle bir yurtdışı gezisine gitmesi tepki çekti.

"Yağmurluk giyip objektiflere poz vermekle bu işler çözülmez başkan" diyen işyeri sahipleri, Soyer'in yaşananları iklim krizine bağlayan açıklamalarına da isyan etti.

Her yağmurda aynı sorunla karşı karşıya kaldıklarını belirten esnaf "Tek suçlu iklim krizi mi? Belediyenin hiç mi suçu yok. Artık yeter. Suçu iklim krizine atmakla bu sorunlar çözülmez. Başkan bu işten bu kadar kolay sıyrılamaz. Artık laf değil icraat istiyoruz." dedi.

1873 yılında Kordon yapılırken ihale şartnamesinde 'Maksimum gelgitin en az 1.5 metre üzerinde olacak şekilde inşa edilecektir' maddesi vardır. Yani körfezin çöktüğü o yıllarda biliniyordu ve o yıllardan bu yıla körfezdeki su 1,5 metre civarında yükselmiş ve yükselmeye devam edecektir. Biz ne yapıyoruz? Hep ön tarafı yükselttiğimiz için arka taraflar çukurda kaldı" dedi.

BÜYÜKŞEHİR SEYİRCİ KALMAKTAN BAŞKA BİRŞEY YAPMIYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesini yaşananlara seyirci kalmakla suçlayan Prof. Doktor Yaşar: "1.5 ay önce jeoloji mühendisleri odası ile bir görüşme yaptık. Bu konularla ilgili 22 Aralıkta bir Çalıştay yapma kararı aldık. Normal koşullarda konunun uzmanlarını belediyenin bir araya toplayıp ne tür önlemler alınabilir masaya yatırması lazımken iş bize düştü. Maalesef belediye yaşananlara seyirci kalmayı tercih etti." dedi.

Yaşar, bunun siyaset üstü konu olarak ele alınması gerektiğini belirtip: "Bu uzun soluklu bir iş. Alınan kararlar 3 senede 5 sene de hayata geçirilecek işler değil. Devamlılık şart. Arkadan gelen belediye başkanları da bu çalışmaları sürdürmeli." diye konuştu.

HOLLANDA DA ÇUKURDA AMA…
İzmir Kordon İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı küresel ısınmaya bağlı olarak deniz suyundaki yükselmenin sadece İzmir'de değil dünyanın diğer ülkelerinde de yaşandığını söyledi. "İnşallah bir daha bunları yaşamayız" diyen Şanlı: "Hollanda denizin bir metre altında. Burada birçok önlem alınmış. Hiçbir şekilde mazeret olmadan insanlar yaşamlarına devam ediyorlar. Balıkçı Kasabası Valemdam, denizin bir metre altında ama hiçbir şekilde su baskınları olmuyor ya da yağmur yağdığında su birikmiyor, kaybolup gidiyor.

Meclis üyelerinden oluşan, içinde bilim adamlarının da yer aldığı bir heyet oluşturulabilir. Gidip buralarda incelemelerde bulunulabilir. Bu insanlar sorunu nasıl çözmüş bakılır, incelenir, benzer uygulamalar burada da yapılabilir. Kordon'da giderler denizin altında kalıyor. Bu giderler yükseltilip dalga kıranlar oluşturulması lazım ki deniz suyu dalgakırana çarpıp geri dönsün." diye konuştu.

ESNAF NE DEDİ: BELEDİYE FOSEPTİKTEKİ DENİZ SUYUNU ÇEKTİ, ÜCRETİ FATURAYA YANSITACAK
Birinci Kordon'da sular altında kalan restoranın teknik şefi Osman Taşer (40) "Dalga karayı aşınca hep restoranımız sular altında kalıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne defalarca söyledik. Dalganın karaya geçmemesi için 3 metre duvarı yükseltseler bunlar olmayacak. Çok basit önlemler ancak yapılmıyor. 150 bin zararımız var.

Cumartesi geceden beri buzdolabındaki ürünlerimiz bozuldu. Camlarımız kızıldı. 30 personelimiz çalışıyor. Temizlik bitene kadar müşteri alamayacağız. Ciro kaybımız da olacak. İZSU ekipleri deniz sularının doldurduğu fosseptik çukurunu çekerken görevlilerin ilk sorduğu soru 'su aboneliğiniz var mı?' oldu. 'Neden' dedik. Su faturamız olmasa suyu çekmeyecekler. Yaptıkları işlemi faturaya yansıtacaklarmış" diye konuştu.

500 BİN LİRA ÜZERİNDE ZARARIMIZ VAR
Zafer Aksaç, "Tahmini hasarımız 100 bin lira civarı. Elektrik tesisatımız ne durumda, buzdolaplarımız ne durumda bilmiyoruz. Buzdolabındaki mallarımız bozulmuş olabilir. Onları zararımıza eklemedik. 2 gündür ciro kaybımız da var" dedi.

Alsancak'taki terlik mağazası müdürü Füsun Bulur, "Elektronik eşyalarımız, mobilyalarımız ve ürünlerimiz zarar gördü. Ürün stoğumuzun hemen hemen yarısı kullanılamaz hale geldi. 10 yıldır müdürlük yapıyorum. Mağazamızda görev yaptığım sürede 4 kere su bastı. 500 bin lira zararımız var" dedi.

KENDİ BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKIYORUZ
Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki lokantanın sahibi Gürhan Kiriş, "Yetkililerden kimse gelmedi. 50 bin liralık bir hasarımız var. Kendi başımızın çaresine bakıyoruz. Buzdolaplarımızdaki etler de bozuldu. Yan dükkan da bana ait. Yan dükkanda 70-80 kg etim vardı. Onlar da kullanılamaz hale geldi. Onlarla birlikte 100 bin lira zararım vardır. Buzdolapları da bize zimmetli. Onlar da bozulduysa biz yaptırmak ya da yenisini almak zorunda kalacağız" dedi.

3 DAKİKAYLA HAYATTA KALDIM
Apartman görevlisi bir çocuk babası Yılmaz Koçtürk (51), "Çerkez İbrahim Apartmanı'nda görevliyim. Yaşadığım yer kot altında kalıyor. Cumartesi gecesi uyuyordum. Gece saat 03.15 sıralarında su damlama sesini duydum. Sonra uyandım. Kameraya baktım yolu suyun yolu kapladığını gördüm. Ardından terliğimi giydim, telefonumu aldım dışarı kaçtım. Ben çıktıktan sonra o an sular içeri gelmeye başladı. Elektrikler kesildi. Eğer dışarı çıkmasaydım şu an yaşamıyor olabilirdim. 3 dakikayla hayatta kaldım. Verilmiş sadakam varmış. Tüm eşyalarım, evim sular altında kaldı. Tüm eşyalarım kullanılamaz hale geldi. Daha önce ufak tefek su baskınları oluyordu ancak ilk kez böyle büyük boyutlu su baskını oldu. Suyun boyu evin içinde 4.5 metreyi buldu" şeklinde konuştu.

37 MİLYON BOŞA GİTTİ
Yaşananlardan sadece Kordon ve Alsancak değil Karşıyaka Mavişehir de nasibini aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi 2021 yılında 37 milyon lira harcayarak hayata geçirdiği önlemler sonuçsuz kaldı. Tunç Soyer'in 'Çözdük. Bir daha su basmayacak" dediği Mavişehir'deki yüksek katlı yapıların bulunduğu bölge de deniz sularına teslim oldu. Çok sayıda araçta maddi hasar oluşurken vatandaşlar evlerinde mahsur kaldı. Soyer'e tepki gösteren Mavişehir sakinleri: "Hani çözmüştün. Deniz suyu basmayacaktı. Artık lafı bırak. İş yap" diyerek isyan etti.