A HABER GALERİ
Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda fotoğraflarla geçmişe yolculuk! O ifade dikkat çekti
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle bugün açılacak Demokrasi ve Özgürlükler Adası, basın mensuplarına tanıtıldı. Müze ve donatı alanlarını gezerek bilgi alan basın mensupları, adeta tarihin koridorlarında geçmişe yolculuk etti. Müzenin girişindeki duvarda, Adnan Menderes'in 'Yeter söz milletindir!' ifadesi dikkati çekiyor. İşte o kareler...
Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ev sahipliği yapan ve bugün Türkiye Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle açılacak olan Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın ilk ziyaretçileri basın mensupları oldu.
Basın mensupları, sabah saatlerinde kendileri için tahsis edilen özel bir tekneyle Maltepe'den Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na geldi.
Yaklaşık bir saat süren yolculuğun ardından Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na ulaşan basın mensupları, burada gördükleri yenilikleri aktarmak adına ilk yayınlarını gerçekleştirdi.
27 Mayıs Müzesi'nin girişinde, dava dosyalarının özetinden ve çıkan kararlardan oluşan sergiyi görmek mümkün.
Müzede yer alan mahkeme salonu, sanık sandalyelerinden sanıkların savunmalarını yaparken kullandıkları mikrofona kadar birçok ayrıntıyı içeriyor.
- Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi
Yargılamaların yapıldığı dönemde subay yatakhanesi olarak kullanılan bina, Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi'ne dönüştürüldü.
Müzenin içindeki küçük odalarda, Adnan Menderes'in hayatı ile iktidarda bulunduğu yıllarda Türkiye'de yaşanan kalkınma hamlelerine ilişkin bilgi ve görseller ziyaretçilere aktarılıyor.
Adnan Menderes'in 17 Şubat 1959'da Londra'da yaşadığı uçak kazası da anlatılıyor. Odanın içinde, uçak enkazının bir replikası yer alıyor.
Müzenin üst katında ise Adnan Menderes'in hapishane odası bulunuyor. Güneş almaması için pencereleri tahtalarla kapatılan odada bir yatak, masa, sandalye ve tek duvarlı bir tuvalet mevcut.
Bu katta ayrıca, "Özlem", "Sessizlik-İntihar", "Çaresizlik-Halüsilasyon", "Ölüm Korkusu", "Dava Arkadaşları", "Dava Devam Ediyor" adlı odalar yer alıyor.
1859 yılında adayı satın alarak sahilde kaleye benzer bir bina ile adanın ortasına köşk yaptıran Birleşik Krallık'ın İstanbul sefiri Henry Bulwer'ın, elinde bir kalemle bankta otururken tasarlanmış bir heykeli yer alıyor.
Açık alandaki en ilginç tasarımlardan biri, sansüre takıldığı için muhatabına ulaşamayan mektuplardan yola çıkılarak yapılan "Ulaşamayanlar" heykeli. Heykel, etrafı dikenli tellerle çevrili mektuplar ve büyük bir tüy kalemden oluşuyor.
"Karanlıktan Aydınlığa" adlı açık hava sergisinde ise adanın geçmişten bugüne tarihi yazı ve görsellerle anlatılıyor. Bu serginin yer aldığı binanın duvarlarına 4 dilde yazılan "demokrasi" kelimesi dikkati çekiyor.