İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bölgeden son durumu açıkladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamaları şu şekilde:
Bulunduğumuz Bozkurt ve Kastamonu'nun diğer ilçeleri, aynı zamanda Sinop'umuz ve Bartın'ımızda meydana gelen sel felaketi sonrasında sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla arkadaşlarımızla ayrı ayrı bölgelerde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Bulunduğumuz Bozkurt ve Kastamonu'nun diğer ilçeleri, aynı zamanda Sinop'umuz ve Bartın'ımızda meydana gelen sel felaketi sonrasında sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla arkadaşlarımızla ayrı ayrı bölgelerde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Her sel felaketinden sonra HES tartışmasının yaşandığına işaret eden Soylu, Bozkurt'taki sel felaketinin ardından da aynı tartışmanın yaşandığına dikkati çekti.
Bozkurt'taki HES'i kendi gözleri ile gördüklerini belirten Soylu, bölgedeki yağışın şiddetine vurgu yaparak, "HES'in hemen üzerinde ağaçların kökleriyle beraber yağmurun, suyun şiddetiyle koptuğunu, dağın tepesinde büyük bir çıplaklık açıldığını gördük ve bunun birçok yerde olduğunu gördük. Normal olmayan bir manzarayla da karşılaştık." diye konuştu.
"BURADA AĞIR BİR TABLO VAR"
Bakan Soylu, selin vurduğu köyleri milletvekilleriyle de ziyaret ettiklerini belirterek, o bölgelerde de aynı tablonun bulunduğunu dile getirdi.
Selin kendisinin bugüne kadar gördüğü en ağır tablo olduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
"Burada ağır bir tablo var. Esnaf açısından, kayıplarımız açısından, altyapı açısından ve etkilediği insan açısından ağır bir tablo var. Onun için burada zannediyorum uzun ve hummalı bir çalışma gerçekleştireceğiz. Rize'den geldik, Muğla, Antalya'daydık ve buraya geldik. Bundan önce Elazığ, Giresun vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve yönetiminde afet sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadık. Kimse, "Nerede bu devlet?' demedi. Devlet bütün unsurları ve bütün kurumlarıyla tablo ne kadar ağır olursa olsun, bunu telafi etmek için var gücüyle herhangi bir mesai kavramı gözetmeksizin büyük bir çaba ortaya koydu, koymaya devam ediyor, edecek de. "
"'BUNU NASIL BİR SİYASET MALZEMESİ YAPAYIM' DÜŞÜNCESİNDE OLANLAR VAR"
Üzüldükleri noktaların bulunduğunu aktaran Soylu, "Bu ülke, devlet ve millet hepimizin. Biz burada insanların yaralarını sarmak için çaba sarf ederken 'ben nasıl bir dedikodu oluşturayım', 'acaba ona nasıl bir zarar vereyim', 'bunu nasıl bir siyaset malzemesi yapayım' düşüncesi içinde olanlar var. Tabii biz işimize bakıyoruz. Eğer konsantrasyonumuzu buraya doğru sevk edersek yani bu cevap vermeye sevk edersek işimizden alıkonacağız diye bir endişe bizim içimizde var." ifadelerini kullandı.
Bin jandarma personeli, binin üzerinde AFAD gönüllüsüyle, bini aşkın sadece kamyon, vidanjör ve aynı zamanda bütün temizliği yapabilecek araçlarla birlikte temizlik yaptıklarını anlatan Soylu, tüm köyleri elektriklendirmek için helikopterle jeneratör gönderdiklerini vurguladı.
Gıda yardımları hakkında da bilgi veren Soylu, şunları kaydetti:
"Sadece helikopterle dün ve bugün 20 ton gıda dağıttık. Cenazeden, insanların nakillerine kadar her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ve vatandaşlarımızın bütün sorularına cevap vermeye çalışıyoruz. Hasar tespiti yapılıyor, zarar tespitleri yapılıyor. Milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma öyle kolay bir travma değil. Birinci kattan 4. kata çıkanlar, helikopterle çatılardan alınanlar, çocuklarıyla başka yerden alınanlar, bunların hepsini biz yaşadık. Ankara'da duracaksınız siyaset yapacaksınız, buraya gelip tezvirat yapacaksınız, yok öyle... Gidin başka yerde yapın, buranın üzerinde siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır. Bir daha söylüyorum buranın üzerinden siyaset yapmak şeytanla iş birliğidir. Altını çiziyorum, ayıptır ya. Bir bırakın çalışalım."
"BU YALAN MAKİNELERİNE MİLLETİMİZİN İTİBAR ETMEMELERİNİ ALTINI ÇİZEREK SÖYLEMEK İSTİYORUM"
Milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma kolay bir travma değil. Buranın üzerinden siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır, şeytanla işbirliğidir. 'HES patlamış' Bu borulu bir HES, barajlı bir HES değil ki, nasıl patlasın? Ama milletin kafasını karıştıracaklar ve siyaset üretmeye çalışacaklar. Bu yalan makinelerine milletimizin itibar etmemelerini altını çizerek söylemek istiyorum.
"TOPLAM 77 İHBAR VAR"
500 kişi, 1000 kişi öldü. Kimden duydun? Oradan bir görevli söyledi.112'ye gelen kayıplar 143 civarındaydı vefatlar da dahil olmak üzere. Aralarında mükerrer oldu, daha sonra ihbarların sayısı arttı. Onlardan ulaştıklarımız, yaşadıklarını gördüklerimiz oldu. Bütün bunları düşe düşe ihbar rakamı 62 buradaki ihbar, yaklaşık 15 de Sinop'taki ihbar, toplam 77. Bu 77'nin hepsi kayıptır veya arama kurtarma yapılacak diye bir şey yok. Bunları abartmak kimin ne işine geliyor, bilmiyorum. Öyle dedikodularla karşı karşıyayız ki. Bence muhalefetin bu olmaması gerekir.
"CİDDİ BİR PROVOKASYON..."
Bir taraftan yangın, bir taraftan sel olunca... Arkadaşlar ben 5 yıldır İçişleri Bakanlığı yapıyorum, burnum koku almasını biliyorum. Altını çizerek söylüyorum batının ve bir başka yerlerin istihbaratları ciddi bir provokasyon içindedir.