CANLI YAYIN
A HABER GALERİ
Azize'yi hayata bağlayan Emine örnek oldu! Gönüllü olmak için başvuru yağıyor
Türkiye onun telefondaki konuşmasını dinleyince ekranlara kilitlenmiş, hüngür hüngür ağlamıştı. Enkaz altındaki Azize'yi hayata bağlayan UMKE görevlisi Emine Kuştepe, yeni bir iyilik dalgasının da fitilini ateşledi. Türkiye'nin dört bir yanından gönüllü olmak için başvuru yağıyor.
Enkaz altındaki Azize Çelik'le telefon konuşması Türkiye'nin yüreğini titreten Emine Kuştepe, 'gönüllülük' fırtınasına yol açtı. AFAD Gönüllülük Grup Başkanlığı İletişim Koordinatörü Aslıhan Koçyiğit, "Emine Kuştepe'nin görüntülerinden sonra Türkiye'nin her bölgesinden genci yaşlısı arayıp bize katılmak istiyor. Gönüllü olmak istiyorlar" dedi.
Elazığ'da yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından Türkiye'nin dört bir yanındaki arama kurtarma ekipleri hızla bölgeye intikal etti. Özellikle Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ve Arama Kurtarma Derneği (AKUT) personelinin enkaz altında kalan vatandaşları kurtarmak için gösterdiği çaba tüm Türkiye'nin takdirini topladı.
Hürriyet'in haberine göre; UMKE ekibinden acil tıp teknisyeni Emine Kuştepe'nin enkaz altında kalan Azize Çelik ile kurduğu temas büyük bir farkındalık yarattı. Türkiye'nin her bölgesinden çok sayıda vatandaş başta AFAD olmak üzere tüm arama kurtarma kurumlarını arayarak "Nasıl AFAD gönüllüsü olurum" sorusunu sordu. Genci yaşlısı tüm vatandaşlar tarafından gün içinde binlerce başvuru yapılırken Türkiye çapında gönüllü sayısı da hızla arttı.
Elazığ'da arama kurtarma ekiplerinin enkaz altında kalanları gün ışığı ile buluşturmasının vatandaşlar üzerinde büyük bir etkiye neden olduğunu söyleyen AFAD Gönüllülük Grup Başkanlığı İletişim Koordinatörü Aslıhan Koçyiğit, "Her depremden sonra vatandaşlar üzerinde benzer bir etki oluyor ve gönüllü sayımız hızla artıyor. Son depremde çok fazla başvuru ile karşılaştık. İstanbul depremi öncesinde 40 bin olan AFAD gönüllüsü sayısı hızla 53 bine çıkmıştı.
Şimdi çok kısa sürede 60 bine ulaşacağız. AFAD olarak yıl sonuna kadar 200 bin gönüllüye ulaşma hedefimiz var. Türkiye'deki yabancılar da gönüllü olmak için başvuru yapıyor" dedi.
AFAD olarak gönüllülere önce kendilerini sonra afetzedeleri kurtarmayı öğrettiklerini söyleyen Aslıhan Koçyiğit, süreci şöyle anlattı:
Gönüllüler ilk olarak e-Devlet üzerinden bir başvuru yapıyor. Alt yaş sınırı 18. Sonra kendilerine bir portal üzerinden afet ve arama kurtarma eğitimleri veriyoruz. Bu eğitimleri tamamlayan gönüllüler daha sonra bulundukları bölgedeki il müdürlükleri tarafından verilen saha eğitimlerine alınıyor. Saha eğitimlerinde daha önce deprem, sel, yangın ve çığ gibi afetlerde faaliyet gösteren profesyonel eğitmenler tarafından çeşitli senaryolara göre dersler veriliyor.
Eğitimler sonrasında gönüllülerin mesleki becerileri ve kişisel yetenekleri de göz önünde bulundurularak küçük ekipler oluşturuluyor. 10-15 kişilik bu ekiplerin liderleri tecrübeli ve profesyonel kişiler olurken ekiplerde mesleki çeşitliliğin olmasına da özen gösteriliyor. Tecrübe ve yeteneğe göre derecelendirme yapılıyor.
Afet sırasında en yakındaki ekiplere acil koduyla bir çağrı mesajı gidiyor. Bu mesaj gitmese bile afet anında her il müdürlüğü tarafından daha önce belirlenen toplanma alanları mevcut. AKUT, UMKE ve diğer tüm arama kurtarma ekiplerinin koordinasyonu 81 ilde bulunan AFAD tarafından yapılıyor. Ekiplerin görev tanımları ve yerleri AFAD tarafından belirleniyor.
Enkaz üstünde yapılan arama ve kurtarma çalışmaları AFAD koordinasyonunda yürütürken, afetzedeye ulaşılması ve çıkarılmasının ardından UMKE gibi ekipler sağlık müdahalesinde bulunuyor. Tüm meslek gruplarından her vatandaş gönüllü olabiliyor. Eğitimler çoğu zaman gönüllülerin uygunluk zamanına göre düzenleniyor.
Selde, yangında, depremde ve çığ düşmesinde kullanılacak tüm ekipman ve kıyafetler AFAD tarafından temin ediliyor. Gönüllüler görev sonrasında bunları merkeze geri veriyor. Gönüllüler afet anında çağrılan yere gelmek zorunda değil. Yasal bir bağlayıcılığı yok. Gönüllülük projesi için bir AFAD'a ücret ödenmiyor.
