Kameraman Ahmet Akpolat'ın tekrar kamerayla çekim yaptığının görülmesi üzerine Erdal Şeker, "Ver o kamerayı." diye bağırıp üzerine yürüdü. Yaşanan arbedede Şeker, Akpolat'ın boğazına sarıldı, tüfeğin dipçiğini kaldırarak "Ver, yoksa vururum." şeklinde tehditte bulundu. Şeker elini tabancasına atarak Sarılar'a, "Vururum seni." dedi. Tehditler sonucunda Akpolat hafıza kartını Şeker'e vermek zorunda kaldı.
Akabinde darbeci askerler, Kanal D Haber Merkezi ve CNN Türk stüdyosunun bulunduğu üçüncü kata çıktı. Darbeciler burada da sürekli "Yayını kesin." şeklinde bağırdı. Şeker de Sarılar'a elektriği kesmesini söyledi.
Tartışma sırasında darbeci askerlerden Mehmet Akif Aslan, tabancasıyla bir el havaya ateş etti. Askerler, CNN Türk canlı yayınının yapıldığı üçüncü kata çıktıklarında çalışanlar haber merkezi girişine set çekerek, onlara engel olmaya çalıştı. Bu sırada spiker Başak Şengül'e, canlı yayına devam etmesi CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş tarafından bildirildi.
Nedim Şener de darbeci askerlerin çıkmasını istedi. Mehmet Akif Aslan, Şener'e silah doğrultarak "Çık buradan, vururuz seni." tehdidinde bulundu. Ayrıca er Ferdi Irmak da Şener'i, "Aşağı in, vururuz." diyerek tehdit etti.
Giriş katına inen Şener, kapıyı açarak darbe girişimini engellemeye gelen vatandaşların binaya girişini sağladı. Darbecilerin silah doğrulttuğu Erdoğan Aktaş, hiçbir şekilde yayını kesmeyeceklerini söyledi. Darbeci askerler ise aldıkları emri uygulamak zorunda olduklarını belirtti. Aktaş, savunmasız olmaları dolayısıyla mecburen binayı terk edeceklerini belirtti. Erdoğan Aktaş, personelden de binayı boşaltmalarını istedi.
Rejiye gelen darbeci askerler, yönetmen Tunca Pak'a binayı terk etmelerini söyledi. Pak da rejiyi boşaltırken canlı yayında olan Başak Şengül'e, askerlerin rejide olduğunu ve rejiyi boşalttıklarını kulaklıkla bildirdi. Şengül, darbeci askerlerin geldiğini ileterek canlı yayına devam etti. Bu sırada erlerden Ferdi Irmak, stüdyoya girerek Şengül'den oradan ayrılmasını istedi. Şengül de canlı yayını terk etmek zorunda kaldı. Tunca Pak, ayrılmadan önce Erdoğan Aktaş'a telsiz mikrofonu verdi, yayının devam etmesi adına aktif olan tüm mikrofonların sesini açarak stüdyoyu gören genel kamerayı da çıkışa vererek canlı yayın görüntüsünü bu noktada sabitleyip rejiyi terk etti. Bunun üzerine askerler, canlı yayının kesildiği kanaatine vardı.
Vatandaşlar ve polis ekiplerinin binaya girmesinin ardından "teslim olun" çağrıları karşısında Erdal Şeker, "Silahlarımızı vermeyeceğiz, bize takviye kuvvet gelecek, kalabalıkla birlikte burayı boşaltın." şeklinde karşılık verdi. Polis ekibi ve vatandaşların gayretleri sonucunda darbeciler gözaltına alındı.
TRT ULUS YERLEŞKESİ BİNASININ İŞGALİ
Kara Harp Akademisinde yapılan toplantıda görevlendirilen bir grup darbeci asker, saat 21.00-21.30 sıralarında silahlı ve tam teçhizatlı yola çıktı. Askerler zırhlı araçlarla saat 22.30'a doğru TRT Ulus Yerleşkesi'ne ulaştı. Kapıdaki güvenlik görevlilerine, "Terör tehdidi var, binayı süratle boşaltın." diyen darbeci askerler binaya dağıtıldı. Darbeciler içerideki yaklaşık 40 kadar TRT çalışanına telefonlarını bıraktırarak binayı boşalttı. İç aydınlatmaları kapatan darbeci askerlerden Binbaşı Yüksel Demir, alay komutanı Müslüm Kaya'yı aradı ve binanın kontrolünün ele geçirildiğini bildirdi.
Darbeci askerlere binada beklenmesi talimatı verildi. Saat 22.30 sıralarında TRT binası bahçesine 10 kadar asker, helikopterle indi. Darbeciler, TRT Arapça kısmına girdi.
Bu arada dışarıda vatandaşlar toplanmaya başladı. Vatandaşların dağılması için havaya ateş açıldı. Binbaşı Yüksel Demir'in telefonuna saat 05.00 sıralarında "RUN" yazan bir mesaj geldi. Darbeci albay Hüseyin Ergezen'in de aralarında bulunduğu 5 kişi buradan temin ettikleri sivil kıyafetleri giyerek saat 06.00 sıralarında uzun namlulu silahlarını bırakarak olay yerinden kaçtı. Diğer darbeci askerler saat 07.45 sıralarında polis ekiplerine silahlarını vererek teslim oldu.
Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayının eski komutanı albay Müslüm Kaya ile yeni komutanı Nebi Gazneli'nin bizzat organize ettiği ve talimatlarını verdiği olayda, Hasdal Kışlası'ndan çıkan bir grup darbeci asker 21.30-22.00 sıralarında Harbiye'deki TRT binasına geldi.
Darbeciler, bina önündeki trafik polislerini silah tehdidiyle etkisiz hale getirip binaya girerek güvenlik görevlilerine "Bomba ihbarı var." şeklinde beyanda bulunarak burayı ele geçirdi. Olay yerine gelen polis ekiplerine ateş açan darbeciler Şişli Emniyet Müdürü Melih Ekici'yi gözünden yaraladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıkan vatandaşlar, TRT binası önünde toplanmaya başladı. Darbeciler, vatandaşların kendilerine tepki göstermesi üzerine havaya ateş açtı. Dağılmamaları üzerine vatandaşların ve buraya gelen polislerin üzerine ateş açan darbeciler, Fahrettin Yavuz ve Murat Demirci ile 2 yıldır İstanbul'da yaşayan Faslı Jaouad Merroune'yi vurarak şehit etti. Vatandaşlardan 48'i de çeşitli yerlerinden yaralandı. Darbeci askerler, polis ekiplerinin "teslim olun" çağrısına ateşle karşılık verdi. Darbe girişiminin başarısız olduğunu anlayan askerler daha sonra teslim oldu.
DİGİTÜRK'ÜN İŞGALİ
Vodafone Arena Stadı'na helikopterle inen darbeci 43 asker ve 3 sivil teknik personel, albay Hamdi Acar ve binbaşı Ali Akkaş önderliğinde toplandı.
Stat kapılarını zorlayarak açan darbeciler, Digitürk binasını işgal amacıyla dışarı çıktı. Yoldan geçen İETT otobüsünü havaya ateş açarak durduran darbeci askerler, otobüse binerek Digitürk binasına yakın bir noktada indi. Yürüyerek Digitürk binasına giren darbeciler, burayı işgal etti. Yayını durdurma amacıyla faaliyette bulunan darbeci askerler, yayını kesemedi. Darbeci binbaşı Akkaş, yayın kesilmeyince içerideki cihazlara ateş etti. Polislerin gelmesi üzerine yapılan müzakerelerle darbeci askerler teslim oldu.
66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığından o gün çıkış yapan bazı darbeci askerler de A Haber'e baskın gerçekleştirmeye yönelik eylemde bulunmak hedefiyle hareket etti. Ancak yolda trafiğin yoğun olması, halkın darbe teşebbüsü eylemlerine yönelik tepkisi nedeniyle darbeci askerler, Seyrantepe'deki Türk Telekom Arena yakınlarına kadar gelmelerine karşın daha fazla ilerleyemedi. Askerler, zorla durdurdukları bir otobüsle tekrar Topkule Kışlası'na döndü.
Cumhurbaşkanlığından, "Tehlike henüz geçmiş değil. Millet sokaklarda olduğu ve vatanına sahip çıktığı müddetçe darbeci hainler bu aziz millete diz çöktüremeyecek." şeklinde açıklama yapıldı.
İstanbul Valisi Vasip Şahin de 05.55 sıralarında bir televizyon kanalında, İstanbul ve Ankara'da FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin "Devlet duruma hakimdir. Birtakım kandırılmış, ihanet şebekeleri içerisinde bulunmuş olanların emellerine ulaşmaları mümkün değil." ifadelerini kullandı.
VATANDAŞLAR DEMOKRASİ ZAFERİNİN KAZANILMASINDA BÜYÜK PAY SAHİBİ OLDU
Darbe girişiminde başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Türkiye'nin birçok kentinde askeri hareketlilik yaşandı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısına kulak veren ve sokaklara inen vatandaşlar, darbe girişiminin önlenmesinde ve demokrasi zaferinin kazanılmasında büyük pay sahibi oldu.
Türkiye'ye karanlık bir gece yaşatan ve demokrasiyi sekteye uğratmak isteyen FETÖ'cü askerler ise yakalanarak adalete teslim edildi.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, hain darbe girişiminin, Ankara ve İstanbul'un dışında en kilit noktalarından biri de Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Marmaris'te kaldığı otelde suikast planlayan Özel Kuvvetler, Sualtı Taarruz (SAT) ve Muharebe Arama Kurtarma'dan (MAK) askerlerin bulunduğu 37 kişilik suikast timi, "yurtta sulh konseyi" üyesi darbeci tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in öncülüğünde 15 Temmuz'da Çiğli'deki 2. Ana Jet Üs Komutanlığında toplandı.
Suikast için üsten havalanan 3 helikopter, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te konakladığı otelden ayrılmasından kısa süre sonra bölgeye ulaştı.
Helikopterlerden ateş açan ve bir süre otel üzerinde havada kaldıktan sonra inen maskeli ve ağır silahlar taşıyan darbeci askerler, Cumhurbaşkanlığı koruma polisi Mehmet Çetin ve polis memuru Nedip Cengiz Eker'i şehit etti, 10 kişiyi yaraladı. Buradaki çatışma sabah saatlerine kadar sürdü. Çatışma sonrası İçmeler mevkisinde ormanlık alana kaçan darbeci askerlerden 36'sı 17 gün boyunca hava ve karadan yürütülen operasyonda gruplar halinde yakalandı.
"Çiğli üs imamı" olarak anılan ve bazı generallerin yaverlerinin atamasında aktif rol oynadığı, generalin "Paşa" dediği eski başçavuş Zekeriya Kuzu, 25 Temmuz 2016'da Marmaris-Muğla kara yolunda, beraberindeki darbeci askerlerle saklandıkları menfezde yakalandı.
Suikast timindeki eski yüzbaşı Burkay Karatepe, "suikast timi"nin tek firarisi olarak halen aranıyor.
BAŞYAVER DE İZMİR'E GELDİ
Foça Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığında görevli Tümamiral Aydın Şirin ile misafiri Tümamiral Hasan Nihat Doğan'ı derdest eden darbeci askerler, iki generali Çiğli 2. Ana Jet Üssü Komutanlığına getirdi. Komutanlar, 16 Temmuz'da kurtarıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski başyaveri Ali Yazıcı ile eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan'ın da darbe gecesi bu üste oldukları tespit edildi.
Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne başyaver Ali Yazıcı'yı taşıyan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği adına kayıtlı 06 FY 8355 plakalı otomobil, 00.05 sıralarında gelirken aracın 16 Temmuz 11.27'de nizamiyeden çıktığı belirlendi.
Eski korgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan'ın da saat 03.00'e kadar burada olduğu saptandı.
Bu arada, Ege Ordusu Komutanlığını ele geçirmeye çalışan darbeci askerler de komutanlıktaki darbe karşıtı askerler tarafından bertaraf edildi.
Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in derdest edilmesini isteyen "yurtta sulh konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen de darbe karşıtlarınca gözaltına alındı.
Bornova Jandarma Komando Tugayında zırhlı araçlar, silah ve mühimmatları almak isteyen darbecileri ise dönemin Tugay Komutanı Semih Okyar'ın emriyle anahtarları saklayan er Emre Ev engelledi.
DENİZLİ VE AYDIN'DA DA ASKERİ HAREKETLİLİK
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Denizli'deki 11. Komando Tugay Komutanlığı ile Aydın'ın Söke ilçesindeki 11. Komando Tugay Komutan Yardımcılığında görevli 550 asker, Çardak Havaalanı'ndan askeri nakliye uçaklarıyla Ankara'ya götürülmek istendi.
Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığından havalanan kargo uçaklarının Çardak Havaalanı'na inişine izin verilmemesi üzerine bir süre havada bekleyen iki uçak, pistin ışıklarının karartılması ve iş makineleriyle kapatılması üzerine iniş gerçekleştiremedi.
Çardak ilçesinde havalimanı yolunda toplanan vatandaşlar da darbeci askerleri engellemeye çalıştı, bir kadın da askerin elinden aracın anahtarını aldı. Darbeci askerler, sabaha karşı polis ve jandarma tarafından gözaltına alındı. Havalimanında sivil elbise giyerek kaçan eski 11. Komando Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı yarbay Fahrettin Demir halen aranıyor.
MALATYA'DA YAŞANANLAR
Darbe girişimi gecesi Malatya 2. Ordu Komutanlığına giden dönemin Malatya Valisi Mustafa Toprak'a nizamiyede görevli yüzbaşı ve askerler silah doğrulttu.
Silahlarını çeken askerler, Vali Toprak'ı içeriye almadı. Altay Kışlası'nda bulunan İstihkam Alayı'ndan iki zırhlı personel taşıyıcı 2. Ordu Komutanlığına destek vermek için birliğinden çıkarken bunlardan biri Milli Egemenlik Caddesi Alt Kavşağı yakınlarında arızalandı. Vatandaşlar tarafından linç edilmek istenen askerler polis tarafından gözaltına alındı. Diğer zırhlı araç ise çevreye rastgele ateş etti, araçlara zarar verdi. Ordu komutanlığının duvarını yıkan ancak içeriye giriş yapamayan zırhlı araçtaki darbeci asker vurularak yakalandı. Vatandaşlar darbeye direnmek için ordu komutanlığı önünde toplanırken Malatya Büyükşehir Belediyesine ait kamyon ve iş makineleri de kışladan zırhlı araçların çıkışına engel olmak için barikat oluşturdu. Araçlardan birinin üzerine çıkan darbe karşıtı Enes Gün, kışladan açılan ateşle yaralandı.
Karargahtaki bir odadan nizamiye önündekilere ateş açan darbeci askerlerden kurmay binbaşı Fatih Kılınç ise karşı ateş sonucu öldürüldü.
Bu arada, Malatya Büyükşehir Belediyesine ait iş makineleri ve araçlar 7. Ana Jet Üssündeki uçak ve jetlerin kalkışını engelledi. Sabaha karşı 03.18'de 2. Ordu bünyesindeki bütün birliklerin kışlalarında bulunduğunu ve emir komuta zinciri dışında bir faaliyet içerisinde olmadığını bildiren 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ve beraberindeki komutanlar gözaltına alındı.
Darbe girişiminin ardından gözaltına alınan muvazzaf askerler arasındaki en yüksek rütbeli isim olan Huduti, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
SAKARYA'DAKİ OLAYLAR
Sakarya'da ise Zırhlı Personel Taşıyıcı ve askeri araçlarla valiliği kuşatan askerler ile darbeye direnen vatandaşlar arasında arbede yaşandı. Arbedede bir gazetecinin de aralarında bulunduğu 19 kişi, askerlerin silahından çıkan kurşunlarla yaralandı.
Askeri araçları ele geçiren vatandaşlar, askerlerin silahına da el koydu. Vatandaşlar, Sakarya Valiliği içerisindeki darbeci askerleri durdurmak için de valiliğe girmeye çalıştı. Vatandaşlara karşı koyamayan darbeci askerler, silahlarını bırakarak polise teslim oldu.
Sakarya Büyükşehir Belediyesine ait iş makineleri ve araçlar da kışlaların kapısına çekilerek tank ve askeri araçların çıkışı engellendi.
Darbeci askerler, Kocaeli'nde bulunan Gölcük Donanma Komutanlığı önünde toplanan vatandaşlar ve emniyet görevlilerini uzaklaştırmak için ateş etti.
Darbeci askerlerin emrine uymadıkları için gözaltına alınan dönemin Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım ve eski Donanma Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal, cezaevi aracıyla İstanbul'a götürülürken Gebze ilçesinde polis ve halk, aracın yolunu keserek amiralleri kurtardı.
SAVAŞ GEMİLERİ SEYRE ÇIKARILDI
Donanma Komutanlığındaki savaş gemileri seyre çıkarıldı. Gemi komutanları "limana geri dönün" çağrılarına rağmen emirleri dinlemedi. Eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele ve Komodor (amiral yetkileriyle donatılmış komutan) Kurmay Albay Levent Kerim Uça, Yavuz Fırkateyninde alıkonuldu.
Salihreis Gemisi Komutanı olan ancak o gece kaldırdığı Kemalreis'e komuta eden yarbay Arif Çırtlık'ın emri ile darbeye destek vermek amacıyla top atışı yaptırıldı.
Öte yandan, Deniz Hava Ana Üs Komutanlığının kapıları ise belediyeye ait iş makineleriyle kapatıldı. Harekat Komutanı Deniz Kurmay Albay Ömer Faruk Gülbahçe'nin emriyle askerler silahlandırılarak, içtima alanında bekletildi. Devriye atılarak, kapıdaki sivillere askerler silah doğrulttu ancak halkın dağılmaması üzerine geri çekildi.
DİYARBAKIR'DA F-16'LARI GASBETTİLER
FETÖ'nün darbe girişimini gerçekleştirdiği gece Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden 8 şüpheli, 6 F-16 savaş uçağını gasbetti.
Gasbedilen uçakların Ankara'daki alçak uçuşlara katıldığı, bunların daha sonra darbecilerin karargah gibi kullandığı Akıncı Hava Üssü'ne indirildiği tespit edildi.
Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden 15 Temmuz gecesi izinsiz uçak kaldırarak Ankara'ya giden darbeci tuğgeneral Semih Terzi, teşebbüsün seyrini değiştiren şehit Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürüldü.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde TOMA ve zırhlı araçlarla yolları kapatan polis ekipleri, içerisinde eski Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ali Osman Gürcan'ın da içinde bulunduğu zırhlı araçların geçişini engelledi. Siirt Valiliğini ablukaya almaya çalışan, aralarında eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek'in de bulunduğu bazı komutanlar tutuklandı.
Dönemin Van Jandarma Asayiş Komutanı İsmail Metin Temel'e suikast düzenlemek isteyen darbeci askerler de darbe karşıtı askerler tarafından püskürtüldü.
YAKALANAN İLK ASKER BURSA'DA
Darbe girişimi gecesi Bursa Garnizon Komutanlığında görevli bir uzman çavuş, ülke yönetimine el konulduğunu ve sözde "Bursa sıkıyönetim komutanlığı"na dönemin İl Jandarma Komutanı albay Yurdakul Akkuş'un atandığını içeren korsan bildiriyi Garnizon Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık'ın yanına giderek verdi.
Yurdakul Akkuş tarafından gönderildiği iddia edilen bu uzman çavuşu yumruklayan Tümgeneral Saldık, komutanlık kapısına gelen Akkuş'u da darbeyle ilgili bir teşebbüste bulunmaması konusunda uyardı ve durumu Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdi. Akkuş hakkında hemen gözaltı kararı çıkarıldı. Saat 01.00 sıralarında yakalanan Akkuş, Türkiye'deki darbeci subaylar arasında ilk gözaltına alınan kişi oldu.
Çankırı'da, 15 Temmuz gecesi 28. Mekanize Piyade Tugay Komutan Yardımcılığına inen bazı helikopterlere cephane yüklenerek darbecilere gönderildiği iddia edildi. Darbe girişiminin ardından ortadan kaybolan Çankırı Garnizon Komutanı istihbarat kurmay albay Yusuf Bayazıt, bir süre sonra Eskişehir'de saklandığı yerde yakalanarak Çankırı'ya getirildi.