A HABER GALERİ
15 Temmuz darbe girişiminin 7. yılı! Gaziler ve şehit yakınları A Haber’de
Bugün 15 Temmuz 2023. Türk milleti 7 yıl önce bugün şanlı destanlarla dolu tarihine bir yenisini ve en önemli zaferlerinden birini ekledi. FETÖ ihanet çetesinin üniforma giymiş teröristleri genç yaşlı erkek kadın çocuk demeden milletin üzerine kurşun ve bomba yağdırdı. Ancak o teröristlerin kanlı planları Türk Milleti'nin şanlı direnişi sayesinde başarılı olamadı. Darbeye geçit vermeyen 15 Temmuz gazileri ve şehit yakınları A Haber'e özel açıklamalarda bulundu.

FETÖ ihanet çetesi 15 Temmuz 2016 yılında darbeye kalkışmış ve ülkeyi işgal etmeyi planlamıştı. Ancak hesap edemedikleri bir şey oldu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve onun çağrısıyla sokaklara akın akın çıkan millet dik durdu ve vatanı teslim etmedi.

Tam 252 vatan evladı tanklara kurşunlara göğsünü siper ederek şehadet mertebesine ulaştı. Hain darbe girişiminin başladığı ve sona erdiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü eski ismi ile Boğaziçi Köprüsü simge yerlerden biri oldu. Türk milleti o gece bir destan yazdı.

O kanlı geceye şahitlik eden gazilerimiz ve şehitlerimizin yakınları A Haber'e özel açıklamalarda bulundu. Gazilerimiz şanlı mücadeleyi anlatırken şehit yakınları yüreklerindeki acıyı ve gururu aktardı.

15 Temmuz gazisi Yaşar Parlak: Ben o gece evdeydim ve aslında bir şeyden haberim yoktu. Telefonumun şarjı yoktu ve televizyonlar kapalıydı. Ben olayları saat 11 civarı öğrendim. Ben olayları telefonumu açtığımdan gelen mesajlardan anladım. Binali Yıldırım'ın açıklamalarını televizyonu açınca gördüm. Tabi darbeleri sabah kalktığımızda öğrenirdik. Erken saatlerde bunların girişimi bir tuhafımıza gitti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın telefonla televizyonlara bağlanması, sonra camilerden selaların okunması ile sokağa çıkmam gerektiğini anladım. Tabi biz karakolun oraya gittik ve araçları falan karakolun etrafına çektik. Sonra belediye de araç gönderdi. Burayı sağlama aldıktan sonra 2'ye ayrıldık. Ben köprüye gittim. Oradan Taksim tarafı TRT'ye gittik. Halaskargazi Caddesi çok karanlıktı. Bize sıkanlar benim askerim değildi.

Onlar benim askerimin üniformasını giymiş hainlerdi. Orada bizim önümüzü kesen ve tehlikeli olduğunu söyleyen polis sonra biz ısrar edince yolu açtı. Tabi biz yolda ilerlerken ikaz bile yapmadan 2 kurşun attılar. Onlar dizimi parçaladı. Sonra orduevinden kurşunlar geldi. Onlardan beni sol tarafımdan yaraladı. Vücudumun çeşitli yerlerine 27 tane şarapnel girdi. Ben her hareket ettiğimde ateş ettiler. 45 dakika ambulanslara dahi izin vermediler.

Adviye Gül İsmailoğlu: 15 Temmuz bizim için normal bir yaz günüydü. O zaman 14 yaşındaydım ve lise tercihlerimi yapacaktım. O akşam hep beraber dedemlerdeydik. Oradan eve geçtiğimizde olayların başladığını öğrendik. Köprüde askerlerin olduğunu öğrendim. Hepimizin için çok zor bir zamandı. Şimdi olsa yine çok şaşırırız. O zaman darbenin ne olduğunu bile bilmiyordum. Kalkışma dendi TRT'de bildiri okundu.

Tüm bunların bir hata olduğunun 14 yaşında olmama rağmen farkındaydım. Bizim elimizde Türk bayrağı vardı ve o zaman bizim askerimiz olanların bize bir şey yapacağına inanmıyorduk. Ben o zaman askerimiz sandığımız kişilere neden burada olduklarını sormak istedim. Silah seslerini duyunca biz Saraçhane'ye geldik. Biz sokağa abdest alıp helalleşip çıktık. Sonra işte kendimizi Saraçhane'de bulduk.

Buraya geldiğimizde hainlerin yola barikat kurduğunu gördük. Ellerinde G-3 tüfekleri yerde yatıp insanları vurmaya hazır bir şekilde bekliyorlardı. Bizim elimizde silah ya da taş yoktu. Sadece tekbir getirip asker kışlaya diye bağırdık. Üstlerine doğru yürümeye başlayınca insanları ayaklarından vurmaya başladılar. Bizim korkmadığımızı anlayınca artık öldürmek için ateş açtılar. Şu sırtımda hilal şeklinde bir iz taşıyorum ve onu çok seviyorum.

15 Temmuz gazisi Sabahattin Çelik: Ben yaşadıklarımızı darbe olarak nitelendirmiyorum onlar ülkeyi işgal etmek istediler. Askerimizin üniformasını çalmış hain FETÖ'cüler ülkeyi işgal etmek istediler. O gece ben de herkes gibi evimdeydim ve televizyon izliyordum. Sonra işte namaza gidip geldik ve kızım bana darbe olduğunu söyledi. Tabi biz haberlerden sonra arkadaşlarımızla beraber sokağa çıktık. Emniyet'e doğru gittik.

Orada bize belediyede durumun kötü olduğunu söylediler biz de o tarafa doğru gittik. Biz belediyenin oraya gittiğimizde hayatımızda görmediğimiz manzaralar gördük. Oradaki hainler insanlara hedef gözetmeksizin ateş açıyordu. Bizim elimizde vatanı korumak için bir toplu iğne bile yoktu ama Allah bizim o gece yüreğimizden korkuyu aldı. Biz o gece bir an bile korkmadık.

Sinan Esen: O gece darbe olduğunu ben de televizyondan öğrendim. Eşim bana 'acaba köprüye bomba mı koydular? Askerler falan var' diye sorular soruyordu. Tabi yaşım gereği 70 ve 80 darbesini hatırlıyorum ve içime böyle bir şey doğdu. Ne olacak diye düşünürken biz abdest alıp meydana çıktık. Biz köprüye gitmek için yola çıktık ama ulaşamadık.

Bizim orada yani Maltepe'de Baransel Kışlası var tankların çıktığı yer. Biz de arkadaşlarla oraya yönlendik. Biz orada bir tankı ikna ettik o durdu sonra arkasında bir tank vardı. O hareket etmez diye üstüne çıktı ancak o bir arabayı ezerek harekete geçti. Kışlaya kaçmaya çalıştı biz de o sırada yaralandık. O gece insanlar ölümü korkutarak yürüdü.