A HABER GALERİ
İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopter kaza geçirdi! Kaza mı suikast mı? Yazıcıoğlu suikastıyla benzerlik var mı? Uzman isimler A Haber’de değerlendirdi | Dikkat çeken CIA detayı....
İran devlet televizyonu, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi taşıyan helikopterin kaza geçirdiğini ve yardım ekiplerinin kazanın yaşandığı bölgeye ulaşmaya çalıştığını duyurdu. İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi taşıyan helikopterin kötü hava koşulları nedeniyle sert iniş yapmak zorunda kaldığını ve henüz kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşamadığını bildirdi. Akıllara Kaza mı? Suikast mı? sorusu gelirken uzman isimler A Haber'de kazayı değerlendirdi. CIA, İsrail ve ABD detayı dikkatlerden kaçmadı. Öte yandan Canan Barlas ile Gündem Programında da uzman isimler, olayın Muhsin Yazcıoğlu ile benzerliği olduğuna dikkat çekti. İşte detaylar...

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi taşıyan helikopterin kaza yaptığına yönelik iddialar gündeme bomba gibi düştü.

İran medyası, Reisi'yi taşıyan helikopterin Doğu Azerbaycan eyaletine bağlı Berazin ile Erdeşiri köyleri arasındaki Dizmar ormanında yoğun sis nedeniyle sert iniş yaptığını iddia etti. Bölgeye 16 arama kurtarma ekibinin sevk edildiğini ancak bölgedeki yoğun sis ve hava şartlarının elverişsizliği nedeniyle arama kurtarma çalışmalarının zaman alacağı belirtildi.

Akıllara Kaza mı? Suikast mı? sorusu gelirken uzman isimler A Haber'de kazayı değerlendirdi. CIA ve İsrail detayı dikkatlerden kaçmadı.

Prof. Dr. Uluslararası İlişkiler Uzmanı İrfan Kaya Ülger'in açıklamaları şöyle: 1979'dan beri 45 yıldır İran'ın çizgisi belli. Anti batı, anti İsrail çizgisinde ilerliyor. İran'da aslında muhalefet yok. Muhalefete kendisine temsil imkânı verilmiyor. Her ne kadar azınlık temsilinin mensubu için bir takım kontenjanlar açılmışsa da. Bir de İran'ın etnik durumuna bakmak lazım. İran'ın nüfusu yaklaşık bizim ki kadar 88 milyon falan. Muhalefet ancak rejimin çizdiği sınırlar içerisinde etnik bakımda uyumlu davranırsa bir varlık imkanı bulabiliyor.

Muhalefetin burada Reisi'nin politikalarına karşı örgütlendiğini söyleyemeyiz. Ancak kişisel bir husumet ya da çekememezlik gibi meseleler olabilir. Bunların dış bağlantısı ile bağlantısı olabilir mi? Muhtemeldir. Bunun dışında komplo teorisi olarak algılanabilecek bir husus ama bunun gerçeklik tarafları da var. Çünkü orta Doğu'da bunlar hep yaşanabiliyor. Sinemalarda bunların 3 aşağı beş yukarı farklı versiyonları gösteriliyor.

"BU İŞİN PERDE ARKASI CIA VE ABD OLABİLİR"
Bu işin perde gerisinde daha düşük ihtimalle birlikte CIA VE ABD'de olabilir. Çünkü Orta Doğu politikasının şekillenmesinde İran çok önemli bir faktör. Son olarak İsrail zaten meydan okumuştu.

Netanyahu, "günü geldiğinde biz İran'a cevap vereceğiz" diye örtülü açık bir tehditte bulunmuştu. Bunlar da bu çerçeve de akla geliyor. Fakat bunların komplo teorisi olduğu da söylenemez.

Prof. Dr. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Esat Arslan ise "ABD, bu bölgede 1979-80 yılından itibaren 444 gün sonra buraya bir operasyon yapmıştı. Bu operasyonda biran çıkan meteorolojik şartlarda 2 helikopterin çarpışması neticesinde 444 günlük devam eden rehine kurtarma operasyonundan vazgeçilmek durumunda kalmıştı. Ölüm ortaya gelmişti.

İran arazisini özellikle barajın yapıldığı yerden gelinen o bölgeyi türbülans sözcüğü bile az geliyor. Koskoca ABD, bu işi yaparken iki tane helikopterini birbirine çarptırarak harekatın son olmasına gidilmişti.

"DIŞİŞLERİ BAKANI İLE CUMHURBAŞKANININ AYNI UÇAĞA BİNDİRİLMESİ ÇOK YANLIŞ"
Böyle bakıldığı zamanda bu helikopterin benim şahsi kanaatim burada herhangi bir şekilde füze ile değil, VIP uçuşlarda bir sonraki olaya yetişme olgusu vardır. Tabi ki bu yapılan olayın yanlış olması. İki tane yanlış var. Dışişleri Bakanı ile birlikte Cumhurbaşkanının aynı döner kanatlı bir uçağa bindirilmesi çok yanlış.

" İRAN NEREYE SIĞDIRIR BİLMİYORUM"
Askeri Stratejist ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ'un açıklamaları şöyle: "Bu iş sabotaj mı? Kaza mı? Teknik arıza mı? Yoksa pilotaj hata mı? Bunlar tartışılıyor. Eğer sebep pilotaj hatası mı? İran nereye sığdırır bilmiyorum. Daha önce hiç helikopter eline almamış herhangi birine o siste, "uçuş olur mu?" diye sorun size vereceği cevap. "Asla uçulmaz" cevabı olacak. Helikopterler sisli, puslu havalarda ciddi kullanımı zor araçlardır. Uçağa benzemez.

"PİLOTUN İYİ SORGULANMASI LAZIM"
Ben ilk görüntüleri gördüğümde büyük şoka girmiştim. Nasıl olur da bir pilot böyle bir hava da uçuşu göze alabilir diye. Büyük bir endişe duymuştum. Bu bir sabotaj veya kaza dahi olsa burada pilotun iyi sorgulanması lazım. Niye böyle bir havada tercih ettiği sorulmalı. Çünkü pilot eğer "ben uçmuyorum" derse o hava aracını hiç kimse uçuramaz. Bu dünyanın her tarafında geçerli bir kuraldır."

Öte yandan Canan Barlas ile Gündem programında da uzman isimler, olayın Muhsin Yazıcıoğlu ile benzerliği olduğuna dikkat çekti.

"YAZICIOĞLU HELİKOPTERİNİN KAZASIYLA ÇOK FAZLA BENZERLİK VAR"
Strateji ve Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş: "Bu helikopterlerin arka arkaya kol uçuşu yaparken bir birbirlerinden haberdar olmaması mümkün değil. Muhsin Yazıcıoğlu helikopterinin kazasıyla çok fazla benzerlik var. İki helikopterin de markası da aynı. Bell marka, Amerikan yapımı helikopterler. İkisi de sisli havada düştü. İkisinin de iklimi birbirine yakın. Muhsin Yazıcoğlu kazası Şubat ayında olmuştu. Bir de köylüler detayı var. İran'da da aramaya köylüler katılıyor. Muhsin Yazıcıoğlu kazasında da köylüler katılıyor."

"MUHSİN YAZCIOĞLU KAZASINDA DA AYNI DURUM VARDI"
A News Yayın Koordinatörü Orhan Sali: "Çok çelişkili bilgiler var. Ama en azında irtibat kuruldu denildi. Sonra kurulmadı denildi. Muhsin Yazcıoğlu kazasında da aynı durum vardı. Helikopter düşüyor. Kaza kırıma uğruyor. Hayatta kalanlar var. Ama mücadelede geciktirildiği için hepsi hayatını kaybediyor. O zamanlarda İsmail Güneş, "Helikopter düştü" dedi. Tabii o zaman "ne helikopteri?" diye sorduğumda "Muhsin Yazcıoğlu'nun içinde olduğu helikopter" dedi. Ondan sonra biz hemen harekete geçtik. Burada da bir iletişim kurulduğunu görüyoruz. Bu iletişim içerisinde sağlıklı bir iletişim var mı? Yok mu? Ona bakmak gerekiyor."